Bir ay öncesinden ilginç bulup bilet aldığım, Ankara Tiyatro Festivali kapsamındaki İran "Role" sözsüz tiyatro topluluğunun gösterisine gittim bugün. Akün Sahnesi'nde idi oyun, anılarımı canlandırarak girdim kapısından içeri. Öyle çok film izledim ki bu gençliğimizin en havalı sinemasında, sinema niteliğini kaybedip tiyatroya dönüştürüldüğünde çok üzülmüştüm. İlk kez bugün gittim tiyatro olalıberi oraya, itiraf edeyim beğendim, bir kere fuaye geniş, tuvaletler temiz, koltuklar eğimi hayli yüksek bir anfi düzeninde yerleştirilmiş, kısacası güzel olmuş. Tiyatro kapısında çantalarımızın aranmasına çok kızıyorum, üstelik güvenlik nedeniyle değil fotoğraf makinesi avlamak için yapıyorlar. Ben hep çantasında makine ile gezen bir insanım, tiyatroya gidiyorum diye de çıkaramam, nitekim evden çıkarken kocaman kara bir çorabın içine zulaladım, kimse de farketmedi. Ha fotoğraf çektim mi, çekmedim tabii ki, ben kurallara uyarım ama yanımdaki kadın alenen cep telefonunu çıkarıp gösteriyi başından sonuna kadar kameraya aldı. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu derler buna. Üstelik saklamak gereğini bile duymadı, ekran ışığını gözüme soka soka çekime devam etti rahatsız olduğumu belirten bakışlar fırlattığım halde.
Fuayede oyunun başlamasını beklerken oturduğum bankta yanımdaki yaşlıca hanım sırt çantası benzeri bir çantayı hışırtılar çıkararak uzun uzun yerleştirirken bir yandan da bir melodi mırıldanıyordu. Neden sonra yerleştirme işini bitirip bana doğru döndüğünde Devlet Tiyatrosu'nun eski oyuncularından Gülgün K.utlu olduğunu farkettim. Sohbet ettik biraz, o seyircinin azlığından yakındı, ben insanların maddi durumu yetersiz dedim, kabul etmedi, şarkıcılara, türkücülere para buluyorlar ama dedi. Belki de haklıydı. Sonra oyunun başlama saati geldi, yerleştik yerlerimize. Salonun yarısından çoğu boştu. Oyunun adı “Where Is My Handkerchief Desdemona” ya da "Here Is My Handkerchief Desdemona" idi, zira internetle bültende yazılan birbirini tutmuyor, elimize tanıtıcı bir broşür veren de olmadı. "Mendilim Nerde Desdemona" veya "Mendilim Burda Desdemona" başladı ve kapkaranlık bir sahnede yatan bir ölü ve başında ölüm meleği benzeri iki kişiyle, leylağa benzeyen bir çiçeğin dikili olduğu saksıyı dizlerinin üstünde sürünerek taşıyan bir adam göründü. Hepsi de karalar giyinmişlerdi, sahne kapkara bir fon beziyle kaplıydı, tavana asılı kırmızı iplerin ucunda bembeyaz masklar sarkıyordu. Zaten oyuncuların yüzleri de masklıydı, ürktüm şahsen. Bir de yoğun bir duman efekti salıverdiler ortalığa, öksürüğüm azdı. Attım ağzıma bir pastil, hafif tırsak izlemeye başladım. Maskeli kapkara oyuncular gelip gidiyorlar sahneye, çiçek saksılı adam sahneye dik olarak girip çömelerek çıkıyor, bir mendil alışverişi sürüp gidiyor ismine uygun olarak. Tabii ortada bir mendil olunca kimi hapşuruyor, kimi gürültüyle burnunu temizliyor ve koluna siliyor falan filan. Arada dehşetengiz çığlıklar atıyorlar, ay bir garip oyun. Ben ne Desdemona bağlantısı kurabildim ne Othello, cehaletime verin. Shakespeare uzmanı var mı içinizde, Desdemona da müzmin nezle mi vardı da benim haberim yok, aydınlatırsanız sevineceğim.
Böyle böyle 45 dakika geçti, tam birşeyleri çözmeye başlıyordum ki oyuncular mendillerini yere serip maskelerini de üstüne koydular, oyun bitti. Selam verdiler, alkışladık ama ayıp olmasın alkışı olduğu çok belliydi. Ne diyeyim yine de emeklerine sağlık, ben de koca festivalde ne oyun seçmişim ama kendimi tebrik ederim...
Fuayede oyunun başlamasını beklerken oturduğum bankta yanımdaki yaşlıca hanım sırt çantası benzeri bir çantayı hışırtılar çıkararak uzun uzun yerleştirirken bir yandan da bir melodi mırıldanıyordu. Neden sonra yerleştirme işini bitirip bana doğru döndüğünde Devlet Tiyatrosu'nun eski oyuncularından Gülgün K.utlu olduğunu farkettim. Sohbet ettik biraz, o seyircinin azlığından yakındı, ben insanların maddi durumu yetersiz dedim, kabul etmedi, şarkıcılara, türkücülere para buluyorlar ama dedi. Belki de haklıydı. Sonra oyunun başlama saati geldi, yerleştik yerlerimize. Salonun yarısından çoğu boştu. Oyunun adı “Where Is My Handkerchief Desdemona” ya da "Here Is My Handkerchief Desdemona" idi, zira internetle bültende yazılan birbirini tutmuyor, elimize tanıtıcı bir broşür veren de olmadı. "Mendilim Nerde Desdemona" veya "Mendilim Burda Desdemona" başladı ve kapkaranlık bir sahnede yatan bir ölü ve başında ölüm meleği benzeri iki kişiyle, leylağa benzeyen bir çiçeğin dikili olduğu saksıyı dizlerinin üstünde sürünerek taşıyan bir adam göründü. Hepsi de karalar giyinmişlerdi, sahne kapkara bir fon beziyle kaplıydı, tavana asılı kırmızı iplerin ucunda bembeyaz masklar sarkıyordu. Zaten oyuncuların yüzleri de masklıydı, ürktüm şahsen. Bir de yoğun bir duman efekti salıverdiler ortalığa, öksürüğüm azdı. Attım ağzıma bir pastil, hafif tırsak izlemeye başladım. Maskeli kapkara oyuncular gelip gidiyorlar sahneye, çiçek saksılı adam sahneye dik olarak girip çömelerek çıkıyor, bir mendil alışverişi sürüp gidiyor ismine uygun olarak. Tabii ortada bir mendil olunca kimi hapşuruyor, kimi gürültüyle burnunu temizliyor ve koluna siliyor falan filan. Arada dehşetengiz çığlıklar atıyorlar, ay bir garip oyun. Ben ne Desdemona bağlantısı kurabildim ne Othello, cehaletime verin. Shakespeare uzmanı var mı içinizde, Desdemona da müzmin nezle mi vardı da benim haberim yok, aydınlatırsanız sevineceğim.
Böyle böyle 45 dakika geçti, tam birşeyleri çözmeye başlıyordum ki oyuncular mendillerini yere serip maskelerini de üstüne koydular, oyun bitti. Selam verdiler, alkışladık ama ayıp olmasın alkışı olduğu çok belliydi. Ne diyeyim yine de emeklerine sağlık, ben de koca festivalde ne oyun seçmişim ama kendimi tebrik ederim...
Şak şak şak alkışlıyorum. Olsun bazı şeylerin kıymetine varmak için bunlara değer diyorum ben..
YanıtlaSilLeylakcım, bu akşamki BKM Mutfak'ta senin mendil olayı vardı, bilmem denk geldin mi? :)
YanıtlaSil"Othello"nun içinde geçen bir olaydır bu mendil işi:
Othello nezle olduğunu söyler, karısından kendi hediye ettiği mendili ister. Desdemona mendili kaybettiği için, ısrarla mendili getirmesini söyleyen kocasına ne diyeceğini bilemez. Kıskançlığın, sevgi ve aşka baskın çıkmasının bir örneğidir Othello oyunu.
Kitap ve tiyatro konusunda sana tebrik koyuyorum öğretmenim..
YanıtlaSilAşk,ihtiras,ihanet,ayrımcılık hissi uyandıramadılar öyle mi?
YanıtlaSilGerçi oyunun satışında "Sözsüz müzikli dans gösterisi" diye yazıyordu.Neticede othello'dan bir adaptasyon olunca serbestce yorumlamışlardır.
Ama festivale güzel oyunlar geldi biz az önce Çelik manolyalardan geldik çok güzeldi.
Bir daha ki festivale
daha seveceğiniz bir tiyatro oyunu izlersiniz umarım.
hoşçakalın.
Balkahvecim,
YanıtlaSilBen gündüz seansı tercih edince mecburen seçeneğim azaldı. İran grubu olması da ilginç geldi fakat hem fazla rağbet yoktu hem de ruhum sıkıldı, izleyenler de aynı düşüncede idi sanırım ki pek fazla alkış alamadılar. aslında üzüldüm, yoğun emek ve ta nerelerden gelmişler,keşke daha çok seyirci olsaydı. Bakma ben biraz şakaya vurdum anlatırken, o kadar da kötü değildi. Yine de izlediğime memnun oldum, değişki bir deneyimdi. Artık umarın baharda antalyada olabilirsem o festivale hevesimi saklayım. Sevgiyle...
Nefisecim,
YanıtlaSilBen de teşekkür ediyorum, mucks...
Mügecim,
YanıtlaSilİzlemedim BKM'yi.
Othello'nun ana teması konusunda cahil olmam ne kötü, kendimi kınadım:)) Açıklaman için çok teşekkürler. Lakin oyun sözsüz de olduğu için olay iyice karmaşık hale gelmişti, çarşaf gibi bir mendil korkunç dekorlar içinde döndük durdu:)) (Beni okuyan da köyden yarın geldim sanacak) Açıkcası blogda karikatürize ettiğim kadar olmasa da oyun eni içine almadı ama bir İran grubuizlemek değişik bir deneyim oldu.
İyi geceler diliyorum.
Şenizcim,
YanıtlaSilBir alkış da benden sana gelsin:)
Leylakcım, için rahat olsun. Çünkü ben de bilmiyordum, sayende araştırıp buldum, neymiş bu mendilin Desdemona'yla alıp veremediği diye. Sana yolladığım bilgiyi Google'dan direkt kopyala-yapıştır yaptım. Bahaneyle öğrenmiş oldum. Sağol valla :)
YanıtlaSilBenim tiyatro kursunda karşıma çıkarsa, bildiğim bir konu olcek ve çok havalı olcem ;))
Mügecim,
YanıtlaSilSen yine de sağol, öğrendik valla:)) Ama oyundaki mendil sentetik kumaştan kocaman, pembe ve buruşuk bir paçavra idi. Ben Desdemona olsam Othello'yu onunla boğardım:) Bir de her eline alan öyle gürültülü sümkürüyordu ki içim kalktı alenen:)) Maskara etmişler ayol Othello'yu:))
Leylakcım yeni ödevimiz Shakespeare/Huysuz Kız.. hani haber ver demiştin ya :) Kusura bakma gene Shakespeare oldu. Mendilden sonra ne kadar hoşuna gider bilmiyorum artık :)) Ama komedi bu.. Pertuchio ile Katherina'nın ağız dalaşı da hiç fena değil :)
YanıtlaSilGüzel güzel,
YanıtlaSilTam Şekispiyer'e ısınmışken iyi gitti. Sen bana rolümü söyle, ben replikleri ezberler buradan sana cevap yetiştiririm:) Ama mümkünse mendil ve mümük olmasın:)
Katherine en cadaloz haliyle çalışılacak :)) Ve oyundaki hocalardan birinin kafasına geçirmek üzere bir de gitar bulundur yakınında :)))
YanıtlaSil(Not: Keyif Evi'ni aldım dün.. akşam başladım biraz)
kapıda astımlılar için uyarı varmıydı bari:))
YanıtlaSilLeylak Dalıcım o moyunu görünce izlediğin iyi oyunlar gelmiştir aklına bak iyi bir şeye hizmet etmişler...
İmza Polyannanın Lale şubesi
Öptüm çok çok
Merhaba; paylaşıma teşekkürlerrr..öptüm.....
YanıtlaSilcanım
YanıtlaSilbu tiyatro nasıl şeymiş böyle
ben de korkardım :)))
akünü görmüş olmuşsun neyseeee
kart etkinliği için mail attım sana canım
iyi haftalar
Tamam şimdi anladım, gerçekten bravo kendinle gurur duymakta haklısın.
YanıtlaSilMendil işinin açıklamasını yazacaktım ama sevgili Müge aydınlatmış:)
Sanat severliğini ve bunlara vakit ayırmanı kıskanmıyorum değil. Neyse bende emekli olunca yürüyecek halim, seyredecek gözüm laşısa inşaaallah.
Sevgiler ve sanat dolu bir hafta dilerim.
Nurcum,
YanıtlaSilGurur duyma postum bu değil ama, sen son yazdığımı oku:))
Maviannecim,
YanıtlaSilListeye ekledim seni, ayrıca aramıza katıldığına da sevindim:)
Annemin Eli,
YanıtlaSilBenden de çok teşekkürler ve sevgiler...
Lalem,
YanıtlaSilO duman efektine sinir oluyorum yahu iğrenç birşey, hakikaten astımı olan ölür orda :))