Sayfalar

12 Aralık 2010 Pazar

"ŞİMDİ YAĞAN KAR DEĞİL, RUHUMDUR KAR YERİNE"*

Tanıştırayım: Dursun Kardiker, haute couture modacı. Giyimindeki uyumdan da anlamış olmalısınız. Sabah bizi ziyarete gelmiş balkona, elinde beresine uyumlu bir demet sarı çiçekle. Çok mutlu olduk ama sağlığını düşünerek içeri alamadık. Balkonda bizzat ağırladım kendisini, cafe frappe ikram ettim, bir de dondurma. Kış modası, kar kristalleri, ve Balkanlardan gelen soğuk hava üzerine muhabbet ettik, sık sık görüşmek üzere vedalaştık. Sizlere de çok selamları var.
Dün akşam yeniden başlayan kar ilerleyen saatlerde hızını arttırıp neredeyse tipiye dönüştü Ankara'da, geceyarısını epey geçtikten sonra dindi. Yukarıdaki fotoğrafı saat 23.00 sularında çektim, hızla yağmaya devam ediyordu fotoğrafta belli olmasa da. Kar insanı nasıl da mutlu ediyor, birden sokağın çehresi değişti. Kirli, çirkin ne varsa üstü örtüldü, ortalığı rüya gibi bir beyazlık kapladı. Karşıdaki yurtlarda kalan kızlar kendilerini dışarı atıp çığlık çığlığa kartopu oynamaya başladılar. Kimbilir belki de güney illerden gelmiş öğrencilerdi, ilk kez kar görmekteydiler. Bir grup genç geçti sonra birbirlerini kartopuyla ıslatmaya çalışarak, arkada kalan çiftse daha romantikti, kartopu oynamaktansa öpüşmeyi tercih ettiler şu gördüğünüz ağacın altında. Yol tenha, arabalar temkinli idi. Arada üstlerine kar öbeklenmiş şemsiyeleriyle tek tük insanlar geçiyordu. Kısacası kar huzur getirmişti caddeye ve ruhlara, en azından eriyip çamur haline dönene dek. Bense hayatımın en güzel kışlarına doğru bir yolculuğa çıktım; çocukluğuma, Ankara'da karın en güzel yağdığı yere, Yenimahalle'ye doğru gittim. Annemin bir kürek karı halıya serpip süpürmesinden sonra burun deliklerime dolan ayazla karışık kar rayihasına, halının parıldayıp canlanan tüylerine, anneannemin evinde camlardan giren kar ışığıyla uyanıp sobanın korları üzerine sarkıtılmış ızgaradan yayılan sucuk ve kızarmış ekmek kokusuna, kazara balkonda unutulmuş çamaşırların donup korkuluğa dönmüş hallerine, karda debelenmekten yorgun ayaklarıma, kartopu oynamaktan donmuş ellerime ısınırken batan binlerce iğneye, üzeri beyaz yünle çarpı işi işlenmiş kırmızı yünden iki parmaklı eldivenlerime, annemin hevesle örüp ısrarla giydirmek istemesine rağmen başıma asla takmadığım berelere, boynuma sarmadığım atkılara, karlı günlerde sınıfın penceresinden giren puslu ışığa, koridorlardaki su birikintilerine, en asık yüzlü öğretmenlerin bile karın yağdığı ilk gün dudaklarında uçuşan gülümsemeye, ayakkabılarımın üstüne kaymamak için geçirdiğim kalın çoraplara, yine de her sezon birkaç kez yinelenen düşmelerime, ardından mahcubiyetle karışık patlatılan kahkahalara, gece lapa lapa yağan karı seyrederken ışıkları söndürüp göğe yükselir gibi bir duygu hissetmelerime doğru farklı boyutta bir ziyaret yapıp geldim. O günlere dönmek artık mümkün olmasa da kar hiç sevmediğim Pazar gününe bile hoşnutlukla bir selam vermeme sebep oldu böylece. Sizlerin de Pazar gününüz sıcacık ve huzurlu geçsin...

*Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine: Cahit Sıtkı Tarancı/Kar ve Ben

51 yorum:

  1. Ah! Kar ve çocukluk ve gençlik. O mevsimin ilk kar coşkusu. Kardeşimle cama yapışırdık. Alkışlarsak daha çok yağacağına inanırdık.Sonra çalışma hayatıyla bu coşku bitti.Trafik,yolda kalmalar beni bezdirdi. Şimdi aynı coşkuyu duyuyorum ama.

    YanıtlaSil
  2. Ben de Ankara'daki gençlik günlerime gittim yazını okuyunca.Nazilli sokağın dik yokuşundan meyve kasalarıyla çığlık çığlığa kaydığımız, minyatür değil de kocaman kardan adamlar yaptığımız günler geldi aklıma.
    Zorlukları bir yana ama yağan karın tadını çıkarmak mutluluk bence.
    Öpüyorum.

    YanıtlaSil
  3. BEn gönderdim o Dursun'u, Leylak Dalım'ın balkonuna git, kon, benden selam söyle, iki çift muhabbet et dedim:) Bizim buralarda barınamazsın, iki damla yağarsın, sonra su olur uçarsın iyisi mi Leylak Dalı'NA git, o sana iyi bakar dedim. iyi ki demişim, harika görünüyor:))

    YanıtlaSil
  4. NE GÜZEL ANLATMIŞSINIZ.iSTANBUL DAKİ DE YAĞAN KAR MI SANKİ.SADECE HAYATA DAHADA KARMAŞA GETİRİYOR ÜSTELİK YERDE TUTMAYIP HEMEN ERİYOR.ANKARA VE ARTVİNDE YAŞADIĞIM KARLI KIŞLARI ÇOCUKLARIMDA YAŞASIN İSTERDİM BENDE.

    YanıtlaSil
  5. isvece cok yagiyor,usuyorum ama ;-))

    YanıtlaSil
  6. Gördüğüm en cici kardan adam olmuş, çok butik bir çalışma gerçekten de :) Nefis nefis :)

    YanıtlaSil
  7. Kirli,çirkin olan her şeyin üzerini karın örtüp güzelleştirmesi nasıl güzel bir tanımlama olmuş. İstanbulda bu şekilde temizlik görmeyeli yıllar oldu. Burada yağan kar dün trafiği ve hayatımızı zorlaştırdı ve çekip gitti yine.

    YanıtlaSil
  8. Biz de çok izledik kar yağmasını, kardan adam yapmayı ahhh
    Leylak'cım ahh, Dursun'a selamlar:))))

    YanıtlaSil
  9. Özlemcim, Dursun selamına teşekkür eder ama kar konusunda yapabileceğim birşey yok üzgünüm:) 94'de yağmıştı sanki ama değil mi?

    YanıtlaSil
  10. Sis,
    Bugün burası da eridi ve dünkü hülyalı hava kayboldu doğal olarak ama neyse ki trafiği ve yaşamı etkilemedi. Ankara'nın bu iyiliği var işte:) Muhtemelen yine yağacaktır diye düşünüyorum...

    YanıtlaSil
  11. biraz serpeledi bişeyler yaptı gitti... ama dün bir kar fırtınasına yakalandık Şile yolunda...
    Benim çocukluğumda yağan karlar Ordu'da yani boyumu geçerdi yinede okullar tatil olmazdı... Okula kılavuzlar gelirdi uzak yerlerden gelen arkadaşları götürmek için ...ay du kıs ben bunları kendi blogumda anlatırım heheh
    Ama şu Annenin halıya kar serpme olayına bittim... İlk karda kapı önü paspasına yapıcam...
    Kardan adamın pek şık... Ben ona palto kalıbı falan çıkarayım sen dik :)
    öPTÜMM

    YanıtlaSil
  12. Epicurious,
    Dursun Kardiker iltifatına çok teşekkür eder:)) Yeni sezon kış defilesine davetlisin:)

    YanıtlaSil
  13. Dursun bize de gelir mi? Lütfen gelsin. Geçmiş zamanlar çok güzel :)

    YanıtlaSil
  14. Beyazperde,
    Acaba diyorum eskiden kışlar daha mı güzeldi yoksa çocukluk muydu onu güzelleştiren)
    Dilerim çocuklarınız da kışı en az sizin kadar keyifle hatırlar ilerde...

    YanıtlaSil
  15. Ayşegül,
    Sıkı giyinmek lazım, hasta olursun yoksa:)

    YanıtlaSil
  16. Zeynip,
    Yollayım size kartın içine koyup Dursun'u:))

    YanıtlaSil
  17. Zerocum,
    Selamını söyledi zaten, çok sağol:)) Emanetine iyi bakıyorum, akşam yemeğinde buzlu limonata ile portakallı parfe ikram ettik C vitamini alsın diye:)

    YanıtlaSil
  18. Petekcim,
    Karın tadı en çok çocukken çıkıyor herhalde, ne üşüme hissediyorsun, ne ıslaklık. Kayıp düşmek bile fazla dert olmuyor. Keşke o günlere dönmek mümkün olsa:))

    YanıtlaSil
  19. Hüznün Tadı,
    Gerçekten çalışırken çekilir şey değil kar. Ben çalışma hayatımın büyük kısmını Antalya'da geçirdiğim için kardan etkilenmedim ama oranın dinmek bilmez yağmurları da kardan beterdi. Neyse artık emekliyiz nasılsa, tadını çıkaralım:)

    YanıtlaSil
  20. Lalem,
    Şimdiki çocuklar çok kibar 1 damla düşse kafalarına tatil bekliyorlar, haklısın biz diz boyu karda gittik okula.
    Karla halı süpürmek ışıl ışıl yapar inan, hele kokusu:)
    Dursun palto önerine çok sevindi, hatta seni modaevine ortak almak istiyor, hem o da Karadenizli, iyi anlaşırsınız:))

    YanıtlaSil
  21. Ağrı da yaşadığım kışları görmenizi isterdim. Mutlak sessizlik içinde sadece burnunuzdan çıkar çıkmaz kirpiklerinizde donan nefes sesiniz ve botlarınızın karı ezerken çıkardığı kütürtü.
    Ankara'nın yumşak kışının kıymetini bildirdi bana Ağrı. Ve de her kış yerlere yapışmaktan, düşeceğim diye kasılmaktan yürüyemez hale geldiğim için aynen seninkiler kadar güzel kışlar yaşamış olmama rağmen artık kışı sevmiyorum. Senin anlattıklarınla yaşayacağım bu kışı:)))Sevgiler, minik kardan adamına selamlar.

    YanıtlaSil
  22. lezzetli somunlar, serap12 Aralık 2010 19:55

    Nurşen Hanımcım, ben İzmir'liyim kardan fazla anlamam:) ama beni de iki parmak bölümlü eldivenle vurdunuz..Başparmağı bir yere, diğer dördünü başka bir yere sokardık, ne hoştu..Gerçi fonksiyonel değildi ama..Olsun..Güzeldi..Dursun Bey yakışıklı yalnız..Saygılar kendisine:) Size de sevgiler..

    YanıtlaSil
  23. Eveet, kar cahili ve kar'ın mikronu düşse deliren bir şehrin insanı olarak ben, kar yağınca görüntüye bitmekle kalmaz, karlı havadaki sessiz senfoniye bayılırımmm!!!

    Bugünkü gazetedeki haber: "İzmir'e kar yağdı, İzmirli bakakaldı." (yağan da tüy gibi birşeydi, sadece dağlarda bir miktar beyazlık oldu, o kadar)
    Evet camlara yapışıp bakakaldık.

    Anıların muhteşem.. gözümde hepsi canlandı, film gibi..

    YanıtlaSil
  24. Yazdıklarınızla beni de çocukluğuma götürdünüz.Soğukta karla oynardık parmaklarımızın uçları uyuşurdu ama genede oynamaya doyamazdık. Annenizin halıyı temizleme işlemi hayli ilginç.En kısa zamanda görüşmek dileğimle sevgiler.

    YanıtlaSil
  25. Benim için kar demek, uyursam sabaha kalkmaz bi dahada zor görürüm demekti. İzmirliyim malum İzmirde karmı olur oluncada sabahlara kadar def çalar, kartopu oynardık. bize soğuğu gelir karın o yüzden hep üşümek gelir aklıma..

    YanıtlaSil
  26. Çok duygulandım yazını okurken,kar gerçekten o kadar masum ki,insan en masum anılarına dönüyor. En temiz,en beyaz...

    YanıtlaSil
  27. Dursun hep orada dursun:)Boynundaki kaşkolu bile çok havalı:)Hem anılarınıza,hem dursuna bayıldım:)Neşem yerine geldi sayenizde iyi varsın sevgili Leylak,iyi ki!:)

    YanıtlaSil
  28. Ankara'ya kışın gelmek şart oldu artık bana. Ne kadar güzel tasvir etmişsiniz. Karın altında öpüşen çifti çok romantik bulduğumu da belirtmeliyim:)

    Dursun Kardiker'e bayıldım. Hayata çok güzel bir pencereden bakıyorsunuz. İlham aldım! Güzel bir hafta diliyorum size...

    YanıtlaSil
  29. ya ankarada kar var demeyin noluuur benim bu ay daha cekimim var ankarada :S

    YanıtlaSil
  30. Yazıya ayrı başlığa ayrı hasta oldum :)

    YanıtlaSil
  31. Asortiğim,
    :)))))
    Sağol canım...

    YanıtlaSil
  32. Ayci,
    Valla biz desek de demesek de kar yağacaksa durduramayız ama sana iyi haber bugün güneş açtı:))

    YanıtlaSil
  33. Ece,
    Bence senin hayata bakışın zaten güzel, yaş ilerledikce daha da güzelleşecek emin ol. Üstelik bunu destekleyen bir işin ve uğraşın var. Güzel sözlerine çok teşekkürler, Dursun Kardiker sana kendi buz gibi de olsa sıcacık öpücükler yolluyor:))

    YanıtlaSil
  34. Zuzuların güzel annesi,
    İyi ki sen de varsın, iyi ki şurada içten gelen bir yazının altında buluşan sıcak insanlar var.
    Dursun Kardiker elbette şık olacak, modacı kendisi, bu sabah biraz zayıflasa da balkondan etrafı seyretmeye devam ediyor ve senin Zuzulara selam yolluyor...

    YanıtlaSil
  35. Buğdaycım canım,
    Severim seni ben:) Haydi bakalım az kaldı senin yolculuğa. Heyecan var mı heyecan:)))

    YanıtlaSil
  36. Mavi Baloncum,
    Seni çok iyi anlıyorum, Antalya'da da aynı şey olur çünkü, başka yere kar yağar bize soğuğu gelir, gelir ki hem de nasıl, aman aman:))

    YanıtlaSil
  37. Sevgili Gümüşay,
    Karın tadı en çok çocuklukta çıkıyor herhalde, o yüzden de unutulmuyor çocukluk anıları.
    Yeni yılda ayarlayalım artık bir buluşma, sevgiyle...

    YanıtlaSil
  38. Mügeccim, bacıcım,
    Seni çok iyi anlıyorum, yıllardır Antalya'da yaşayan biri olarak bıktığım karı bile özlerdim orda, dediğin gibi uçşan milimetrik zerrelere de kar diye sevinirdik.
    İki yıldır oğlumun sebebine kışı Ankara'da geçirince dönüverdim eski günlere işte.
    Bugün erimeye yüz tuttu, güneş var ama ayaz da var ki nasıl:))

    YanıtlaSil
  39. Sevgili Serap,
    O çocukluk eldivenimi inan ki yıllardır aklıma bile getirmemiştim. Kara dalmış bakarken aniden şimşek gibi çaktı hafızamda, hem de üzerindeki motiflerle birlikte. Şu bellek garip bir kutu.
    Yakışıklı Dursun'umuza gelince önünüzde saygıyla eğilir efendim:)

    YanıtlaSil
  40. Nedukcum,
    Ankara'dan ayrıldığm ilk yıllarda kar denince aynen senin gibi irkilir yüzümü buruştururdum. Ama insan uzun süre görmeyince özlüyor galiba. Bir de emekliliğin getirdiği rahatlık var galiba, işe gitme, sokağa çıkma zorunlulukları yok ya "seeni uzaktan sevmek aşkların en güzeli" hesabı oluyor.
    Dursun da size selam eyler, sevgiler yollar:))

    YanıtlaSil
  41. ne de güzel anlatmışsın
    ben de hatırlıyorum
    çamaşırların buzdan birer heykel olmalarını
    halıların karla süpürüldüğünü
    çocukken kardaki sevincimi coskumu hiç kaybetmedim
    hala çok severim onun her kötülüğü de örttüğünü düşünürüm
    güzel bir hafta diliyorum sana ve güzel kardanadamına :)))

    YanıtlaSil
  42. 35 yaşındayım ve karla ilk kez 24 yaşında oynadım. Sürekli camdan izledim oynayanları. Nedenleri çok uzun ama şimdi oğluma karışmıyorum üşüdüm diyene kadar oynasın.

    YanıtlaSil
  43. sn. kardiker öncelikle belirtmek isterim ki portakal rengi berenize bayıldım. misafirliğe geldiğiniz hanfendi çok hoş, içten ve bilgili bir dosttur. size yaptığı ikramları ve hoş sohbetinizi kıskanmadım desem yalan olur.

    YanıtlaSil
  44. sn. kardiker öncelikle belirtmek isterim ki portakal rengi berenize bayıldım. misafirliğe geldiğiniz hanfendi çok hoş, içten ve bilgili bir dosttur. size yaptığı ikramları ve hoş sohbetinizi kıskanmadım desem yalan olur.

    YanıtlaSil
  45. leylaaam kardiker bey şahane :D

    ya şu geceleri yapılan kar yürüyüşlerini nasıl özledim, bilsen. o geceler ayrı bir özgürlüktü bizim için. her yer beyaz olduğundan o korkutucu karanlık olmazdı. yollar bomboş olduğundan annemiz normalde yapmamıza asla izin vermeyeceği şeylere izin verirdi. donardık ve mutlaka sistit olurduk ama ölürdük mutluluktan. ne güzel günlerdi.

    şimdi küresel ısınma sağolsun. olmuyor o geceler bu şehirde. ya da bir iki gece olsa da insanlar evlerine ulaşana kadar telef olduklarından tadını çıkaramıyorlar dışarı çıkıp.

    YanıtlaSil
  46. Çocukluğumuzdan hatırladığımız en sıcak anılardır karlı olanlar. Sonra her beyaz gibi insanlar onuda kirletirler.

    YanıtlaSil
  47. Defnecim,
    Dediğin çok doğru. Şimdi elimizden sadece bakıp eski günleri anmak geliyor.
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  48. Aslım bidenem,
    Kardiker bey öpsün seni diyecem ama eridi muhtemelen:)
    Ben yıllardır Antalya'da karı özlemişim de iki senedir kışları ankara'da geçirince eski bir dosta kavuşmuş gibi oluyorum ilk yağdığı gün. Sonrası vıcık:))

    YanıtlaSil
  49. Karacım Kitapcım,
    Kardiker beyin evsahibi yaptığınız iltifatlardan memnun kaldı, teşekkürlerini ve öpücüklerini yolluyor:)

    YanıtlaSil
  50. Nehir İda,
    Bence de bırakın oynasın. Büyüyünce insanın elinde kalan en saf şey çocukluk anıları oluyor çünkü:)

    YanıtlaSil
  51. Maviannecim,
    Halıların karla süpürüldüğünü hatırlayan birini duymak çok güzel. Kimse böyle birşey duymamış zira, oysa ne güzel kokar süpürme sonrası ortalık ve nasıl parlar o halılar.
    Çok sevgiler...

    YanıtlaSil