Yeni haftaya yeni planlarla başladım. Bu sabah sırtımın ürpermesinden anladım ki Ankara'daki yalancı bahar hoşçakal diyor, kış kapıdan girmek üzere. E madem kış geliyor ben de keçe sezonumu açarım. Döktüm kutuları, çıktı ortaya allı morlu keçeler, danteller, boncuklar, kurdeleler. Görmemişimdir kurs, almamışımdır ders, uydururum kafacaaazımdan bişeyler:)) Dün gece iki adet ürün yuvarlayıverdim bu yılın keçeleri sepetine, devamı gelecek umuyoruz; hevesliyiz, azimliyiz ve evvelallah yetenekliyiz. Bütün bunlara ilaveten de alçakgönüllüyüz:))
Ayrıca bu haftayı "Kendimle gurur duyma haftası" ilan ettim. Niye diyecek olursanız öyle işte, var mı itirazı olan:) İnsan arada bir kendiyle gurur duymalı. Bir kere şu kendimi yenileme sürecini çok iyi götürdüğüm için en çok gurur duyuyorum. İradem önümde baş eğdi. "Yenmeyecek!" o kadar, bitti. Çıt çıkaramıyor garip. Belirlenen saatlerde ne konulduysa önüne yiyip kalkıyor. Nerde o götürdüğüm abur cuburlar, bırak yemeyi canım bile çekmiyor. Bedenle ruhu ayırmak iyi oluyor. O zaman daha çok söz dinliyor beden, daha iyi hükmedebiliyorsun, azıcık kıpırdayacak olunca "Hııı!.." deyip bir parmak sallıyorsun oturuyor oturduğu yere. Böyle işte, çözdüm olayı.
Sonra su içmeye başladığım için kendimle gurur duyuyorum, öyle 2,5-3 litrelere çıkamasam da şimdiye kadar içmediğim ölçüde tüketmeye başladım. Yaklaşan yılbaşı nedeniyle de kitapçı dükkanlı kupadan Noel Baba'lı kupaya terfi ettim. O su içmeye devam etsin ben daha ne kupalar, ne bardaklar alırım ona. (Okuyucularım Leylak kafayı sıyırdı diyor kesin, kendini başka biri sanıyor:)
Ayrıca gece saatler 01.30'u gösterirken ütü masasını kurup 5 gömlek, 3 pantolon, 2 tişört ütülediğim ve annemin sık sık yinelediği "Irgatın kötüsü gün batarken iştaha gelirmiş" lafını, ırgatın en kötüsünün de kötüsü olarak hayata geçirdiğim için de gurur duyuyorum kendimle.
Dün akşam diyetim için aldığım ve 3 seferde tüketmeyi düşündüğüm eti haşlarken yakıp yarısından çoğunu attığım ve evi mis gibi ütülmüş kelle kokusuna buladığım için de gurur duyuyorum kendimle.
Tiyatroya gitmek için bindiğim taksi söylediğim yerde inatla indirmeyip en az 300 metre yürüttüğü halde şoföre çemkirmediğim için de gurur duyuyorum.
Eh bunca şeyden sonra bu haftayı "Kendimle gurur duyma haftası" ilan etmeme itirazınız yoktur herhalde. Hem arada bedeni de, ruhu da şımartmak lazım, garipler sahiden gurur duyduğumu sanıp gaza geliyorlar angarya işler için...
Ayrıca bu haftayı "Kendimle gurur duyma haftası" ilan ettim. Niye diyecek olursanız öyle işte, var mı itirazı olan:) İnsan arada bir kendiyle gurur duymalı. Bir kere şu kendimi yenileme sürecini çok iyi götürdüğüm için en çok gurur duyuyorum. İradem önümde baş eğdi. "Yenmeyecek!" o kadar, bitti. Çıt çıkaramıyor garip. Belirlenen saatlerde ne konulduysa önüne yiyip kalkıyor. Nerde o götürdüğüm abur cuburlar, bırak yemeyi canım bile çekmiyor. Bedenle ruhu ayırmak iyi oluyor. O zaman daha çok söz dinliyor beden, daha iyi hükmedebiliyorsun, azıcık kıpırdayacak olunca "Hııı!.." deyip bir parmak sallıyorsun oturuyor oturduğu yere. Böyle işte, çözdüm olayı.
Sonra su içmeye başladığım için kendimle gurur duyuyorum, öyle 2,5-3 litrelere çıkamasam da şimdiye kadar içmediğim ölçüde tüketmeye başladım. Yaklaşan yılbaşı nedeniyle de kitapçı dükkanlı kupadan Noel Baba'lı kupaya terfi ettim. O su içmeye devam etsin ben daha ne kupalar, ne bardaklar alırım ona. (Okuyucularım Leylak kafayı sıyırdı diyor kesin, kendini başka biri sanıyor:)
Ayrıca gece saatler 01.30'u gösterirken ütü masasını kurup 5 gömlek, 3 pantolon, 2 tişört ütülediğim ve annemin sık sık yinelediği "Irgatın kötüsü gün batarken iştaha gelirmiş" lafını, ırgatın en kötüsünün de kötüsü olarak hayata geçirdiğim için de gurur duyuyorum kendimle.
Dün akşam diyetim için aldığım ve 3 seferde tüketmeyi düşündüğüm eti haşlarken yakıp yarısından çoğunu attığım ve evi mis gibi ütülmüş kelle kokusuna buladığım için de gurur duyuyorum kendimle.
Tiyatroya gitmek için bindiğim taksi söylediğim yerde inatla indirmeyip en az 300 metre yürüttüğü halde şoföre çemkirmediğim için de gurur duyuyorum.
Eh bunca şeyden sonra bu haftayı "Kendimle gurur duyma haftası" ilan etmeme itirazınız yoktur herhalde. Hem arada bedeni de, ruhu da şımartmak lazım, garipler sahiden gurur duyduğumu sanıp gaza geliyorlar angarya işler için...
Öncelikle "ayyyy koptummm" demek istiyorumm.. gülmekten kurtulunca ve beklediğim hastayla işim de bitince geri döneceğim :))))
YanıtlaSilçünkü yazında, muhabbetini yapmak istediğim şeyler var.
döncam sana ;)
Sevgili Leylak dalı, tüm yazdıklarınızı yaptığınız için kendinizle gurur duymakta haklısınız.
YanıtlaSilTiyatroda şansız bir oyun izlemişsiniz ama eminim siz bu oyunudan kendinize göre farklı bir bakış açısı bulmuşsunuzdur. Biz de geçen hafta Tamer Karadağlının oyunundan aynı hoşnutsuzlukla ayrıldık. Ama bir dönemin tiyatro ve eğlence anlayışından ip uçları gördük diye mutluydum . ayrıca tamerin tiyatro performansını görmüş olduk.Bu gece Müşfik Kenter'i izleyeceğimiz için sabırsızlanıyorum.sevgilerimle
Leylakcım,
YanıtlaSilFotoların sanki bir dergiden alınmış gibi! Hem kalite açısından, hem de malzemelerin düzenlenişi, renkler, zevkler... Müthiş.. (Daha öncekilerde de aynıydı). İnsanın eline alıp hemen yapası geliyor.
Kupa konusu; dün bir dükkanda kızım ne dedi biliyor musun: "Anne bak, Leylak teyzeninki gibi, kupada leylaklar var". Hemen alıp sana yollamak istedim, ama bir baktım kasada belki 15 kişi sırada :(( Sinemaya yetişecektik, bekleyemeyecektik. İstemeye istemeye kupayı yerine bıraktık :((((
Geç vakitte iş yapmak konusuna gelince;
Allahaşkına annelerimize bir soralım, hangisi asıl annemiz :)) Çünkü ben de aynen senin gibi, bazen bir gelirler bana, akşam 10dan sonra ütü yaparım. Çok da severim ütü yapmayı. Acayip dinlendirici gelir bana.
Gurur... tabii ki duyyy... sonuna kadar hak ediyorsun. Benim de gururum, seni tanımış olmak!
Sevgili Gümüşay,
YanıtlaSilÇok teşekkürler, benimki kendime gaz verip hoşluk yaratmak, yoksa herkesin yaptığı işleri yapıyorum:))
Müşfik Kenter dinletisi için sizi biraz kıskandım desem:)
Bloga yazarsınız oradan okuyup hevesimizi alırız biz de.
Çok sevgiler...
super..ben de yapiyim bu kendimle gurur duyma isini..mesela bugun abuk subuk internete dalip vakit kaybetmedigim icin gururluyum..ufak tefek biriktirdigim baya bir isi hallettim..kafanda buyutmeszen pekela da vakit kaliyor bi suru seye..kelle utmesi lafiniza da cok guldum..butun evin "mis" gibi kelle kokmasindan daha iyi ne olabilir:)) belki ilerde kelle kokulu fisfis bile cikarirlar..
YanıtlaSilperihan
Mügecim, Bacıcım,
YanıtlaSilSırayla gideyim:
Sıradan bir digital makinem var aslında ama seviyorum fotoğraf çekmeyi, sanırım bir işi severek yapınca ortaya çıkan sonuç da iyi oluyor. (Aile arasında adım Japon'dur)Fotoğraflarım iltifatlarına teşekkür eder:)
Kızının beni biliyor olmasına çok sevindim doğrusu, öptümm onu hem de cork cork, nasılsa uzaktan ıslak olmaz:) ayrıca düşünmüş olman bile beni mutlu etti.
İnanmayacaksın ama evişinden nefret eden ben de ütü yapmayı severim, hava çok sıcak olmamak ve ütü iyi olmak kaydıyla. Ayrıca işi alışılmış saatte değil de kafama uyan saatte yapmaktan da büyük zevk alırım. Bu geceyarısı da olabilir sabaha karşı da. annelere sorma işine gelince, benimki 5 yıl önce öbür aleme göç etti ne yazık ki, mecburen senin annen benim de annem olacak:) Bu arada ona uzun ömürler diliyorum.
Gurur duymak işin gırgırı aslında ama şu diyet konusunda kendimden hoşnudum, çok iyi sürdürüyorum.
Sana gelince bu kadar şirin, yetenekli ve eğlenceli bir kadını tanımış olmak asıl benim için gururdur. Umarım günün birinde sanallıktan gerçeğe de dönüşür.
Sevgiyle...
merhaba blogunuzu ızlemeye aldım :) ben de yenı yıl etkınlıgınıza katılmak ıstıyorum ve sıze maıl attıp cevabınızı beklıyorum sevgıyle kalın :)
YanıtlaSilıyı haftalar
Dur ben de sırayla gideyim:
YanıtlaSilJapon ha :))) süpermiş!!
Sadece kızım değil, eşim de çok iyi biliyor seni. Çok da hoşlarına gidiyor bu güzel paylaşımımız.
"Pes artık" No. bilmem kaç: off ben de cork diye öperim.
Bu akşam cork'unu kesinlikle iletiyorum o lokum yanaklara.
Ev işleri konusundaki ortak noktalarımıza da girip baymayayım seni :)
Anneciğin nurlar içinde yatsın... Benim annem senin annen.. Bu akşam annem bizde, bu muhabbetleri ona da anlatacağım. Ankara'da bir kızı zaten vardı (ablam), bir tane daha oldu :)
Ve bir gün mutlaka, diyorum, başka da bir şey demiyorum ;)
seni keçelerini, ütülediği kelleleri, kupalarını hepsini çok seviyor ve seninle gurur duyuyorum leylak Dalıcım benim...
YanıtlaSilAyrıca bu gün yemekler ütüler ve çamaşırlarda bizde gırla gitti...
ne kadar harikasın; gurur duyma haftası:)))) bende akşam düşünücem ve geçtiğimiz hafta içinde kendimle gurur duyacağım şeyleri bulucam.
YanıtlaSilBu ne hoş bir düşünce, kendini mutlu etmenin ve iyi hissetmenin ne güzel bir yolu. Bayıldım buna:)))
Keçelerle geçen yıl uğraşmıştım ama keçi gibiler aynı:) çok inatçı ve sertler. Kesemiyorum birtürlü doğrudürüst, muhtemelen benim beceriksizliğim işte:)) Halbuki bir kesebilsem neler yapıcam:)
tebrikler..her parmağınızda ayrı marifet..yaratıcılığınız süper..yeni yıl kartı etkinliğiniğzi saymamışsınız.keşke sizinle aynı şehirde,yakın yerlerde otursaydık..o zaman sizden öğreneceğim,paylaşacağım,birlikte yapmaktan,gezmekten zevk alacağım çok şey olurdu.en çok da kitaplarınızı ve kitaplığınızı merak ediyorum.sevgiler..
YanıtlaSilİradesine hakim bir arkadaşımız olduğu için bizde gurur duyuyoruz kendilerinle.
YanıtlaSilGece iş yapma faslı, bağırmak istediğin halde susma, elişlerine başlamana diyeceğim yokda işte o diet işi varya! o çok zor be gülüm.
Diyet yapmaya karar verdiğim an daha çok yeme isteği doğuyor bende, diyet yapmasam daha az yiyorum sanki:))
Kolay gele arkadaşım, başarılar dilerim. Şööööle incecik ol foto gönder belki kıskançlığa girerim.
Ben o keçelerden ve bu marifetli ellerden neler çıktığını hissediyorum sankim:)))
YanıtlaSilBenim bu irade konusunda kendimde yaşadığım tecrübeleri de gördükten sonra şöyle bir tesbitim oldu: aslında bedenle ruhu ayırınca değil de, sanki beden de ruh da birbirlerinin dilinden anlamaya başladığında o irade çarkı doğru bir şekilde işlemeye başlıyor. Birinden biri baskın olunca denge şaşıyor çünkü.
hayattan en az sizin kadar zevk almayı bilen tüm kadınların ve erkeklerin, kendileriyle böylesine gurur duymaları dileğiyle:)
Dün ve bugün pek oturamadım masama.
YanıtlaSilÜstteki resim renk seçimi ve objelerin yerlesimi açısından çok hoş bir still life örneği.
Bedenini ve ruhunu nasıl ayırdığını bana da bir öğretsen de artık şu başladığım diyetleri tamamlayabilsem diyorum. Ya da bekleyen ütüleri halledebilsem.
bu haftayı iyi düşünmüşsün canım bazen böyle kendimizi rahatlacak şeyler yapmak iyi oluyor:) 6-12 aralık tarihlerini kendimizle gurur duyma haftası ilan edelim bence hepimiz için:) ne yaparsak yapalım kendimizle gurur duyalım:) mesela ben en sevdiğim kuzulu kupamı kırdığım için kendimle gurur duyuyorum:)allahtan 2 taneydi:))) sevgiler*
YanıtlaSilBedenle ruhu ayırma konusunda ben de tiyo beklemekteyim :))
YanıtlaSilSis,
YanıtlaSilSen sıkı bir diyete gir bak, bedenle ruh otomatik olarak ayrılıyor birbirinden:)))
Zuzu, haydi başla sen de kendinle gurur duymaya. Kupayı kırmak iyi bir sebep bence:))
YanıtlaSilAsucum sağol canım fotoğraf konusundaki güzel görüşlerin için.
YanıtlaSilÜtüleri halletmek için geceyarısını bekle.
Diyet için de Mehtap Hanımın sınıfına yazıl. Utandığın için yarım bırakamıyorsun. Bir süre sonra da ister istemez alışıyorsun:))
Sizi Tarkan hayranı (bizim zamanımızda o vardı tabii güncel literatürü bilemeyeceğim) liseli kızlar gibi seviyorum leylak hocam, huzur veriyorsunuz bana, kalede kahve teklifi ilaç gibi geldi, ben bugün gurur duyamadım kendimle çünkü yazdığım gibi postta çok çok sinirlendim, ama şimdi iyiyim, çekmece toplar gibi laptop topluyorum, örgüler, fotoğraf dersleri, kurabiyeler falan diye folder yapıp iyi geldi:)) çok sevgiler sinem
YanıtlaSilZerocum,
YanıtlaSilBolobolo okumak seni ermiş yapmış biraz galiba:))
Vallah Zerocum diyet yapan kii başka biriymiş gibi geliyor bana, garibim pek de yumuşak huylu yeme deyince büküp boynunu oturuyor. Bu diyet bitene kadar ben uçup bizden iyilere karışmazsam çok iyi:))
Evet arada bir gurur duyma haftaları düzenlenmeli gerçekten hayata daha esnek bakıyorsun o zaman:))
Nurcuğum,
YanıtlaSilBen de sizin gibi arkadaşlarım olduğu için gurur duyuyorum.
Ben de çok başlyıp başlayıp bbıraktım ama bu sefer maya tuttu galiba:))
Sevgili Selma,
YanıtlaSilNe iyi olurdu yakın yerlerde otursaydık. Ben de sizinle beraber olmaktan büyük zevk alırdım. Ama günün birinde mutlaka tanışmayı arzuluyorum. Çok sevgiler yolluyorum...
Sinemcim,
YanıtlaSilHadi bu hafta senin de kendinle gurur duyma haftan olsun, iyi kötü ne yaptınsa hem de hepsiyle gururlan, iyi geliyor insana:)
Keçelerin kalınını mı seçtin acaba?
Lalem,
YanıtlaSilBen de, ben de, ben de...
hehehe:)
YanıtlaSilBeni bu hale bolo'bolo değil, yoga getirdi:)) bu ayrımlara onun sayesinde vardım.
ama bolo'bolo da bir şeyler yapıyor ki bende, fena yani.. bitince paylaşacağım ama çok acayip bir kitap. gözeneklerimi açtığını hissediyorum, şimdilik böyle diyim:) sevgiyle...
Mügeee,
YanıtlaSilSeviyom seni be:))
Sevgili Burcu,
YanıtlaSilSizi listeye, blogunuzu da takibe aldım. Sevgiler...
Perihan,
YanıtlaSilBu post size yaramış, gurur duymaya başlamışsınız bile baksanıza:))
Ütülmüş kelle fısfısı ha? Çıkmasın daha iyi, ne kulağa ne burna hoş gelmiyor:))
Sevgiler...
Zero,
YanıtlaSilİsmi Bolobolo olan bir kitap insana herşeyi yaparmış gibi geliyor bana:) Ne güzel isimdir o yahu, yuvarlacık, komikçik. Bir vakitler Eurovision'a bir şarkıyla katılmıştık, balabalabala diye bir nakaratı vardı, o geliyor aklıma. Oku da sıkı bir tanıtım yazısı yaz bakalım hakkında, merak ettim ya:))
:))))
YanıtlaSilGülmekten toparlayabilirsem yazicam bir seyler:)))))
"Gündüz ucamayan kelebek gece küpe düser" derdi benim annemde, benim durmadan küpe düstügümü görünce:))
Annelerimizde baya bir felsefe yapiyorlarmis ha.
Gerci bende kizima uyguluyorum sanirim hic farketmeden:))
Mis gibi kelle kokusu ev halkini epey bir mutlu etmistir sanirm.Ben olsam mutluluktan kanatlanir evden ucardim:)
Kecelerle harikalar yaratiyorsun, blogtan gördüklerimiz kanitidir. Bu konuda ne kadar mütavazi! davransan hakkindir:)
Not:
sen sadece kendini degil, yazdiklarinla, yaptigin etkinliklerle bizleride yeniliyorsun ya kendinle ne kadar gurur duysan azdir!
Leylak haftasi kutlu olsun:))
Leylak Dalı'mız, kendinizle ne kadar gurur duysanız azdır. Diyet- daha doğrusu sağlıklı beslenme diyelim buna- benim hayat biçimimdir (46 yaşındayım, 1.59 boyunda ve 55 kiloyum) belki hissetmişsinizdir yazılarımdan. Ve ortalıkta bunca obez insan 'kendileriyle barışık oldukları' yalanının arkasına sığınarak en ufak bir çaba göstermeden ve irade kullanmadan sağlıklarını hiçe sayıp ortalıkta dolaşıyork0en..siz bu iradeyi gösterebilmeye başladıysanız..önünüzde ancak şapka çıkarırım:)) Kolay gelsin, başarılar..
YanıtlaSil