.

.
.

22 Eylül 2023 Cuma

HAFTALIK / 22 EYLÜL

 Ne oldu şu bir haftada, kısa kısa yazayım:

-Storytel'de Aylin Balboa'nın sesinden "Bu Hikaye Senden Uzun Osman/Aylin Balboa", Emre Melemez'in sesinden "Kün/Sezgin Kaymaz", Bülent Yıldıran'ın sesinden ""Hayattan Sayfalar/Hüseyin Rahmi Gürpınar" kitaplarını dinledim. Kitap dinledim yazmak biraz komik oluyor ama dinledim işte. Aslında "Kün"ü okuyalı epey olmuştu, Konya şivesiyle konuşan köpek Çeto'ya bayılmıştım, sırf onun konuşmasını duymak için dinledim, Emre Melemez inanılmaz seslendirmiş, Storytel'iniz varsa kitabı okuduysanız bile dinleyin derim. 

-Konur Sokak'ta bir binanın üst katından kuşbakışı Yüksel Caddesi ile Konur Sokak'ın kesiştiği noktaya baktım. Minicik görünen insanlar ve "İnsan Hakları Heykeli" gözüme oyuncak gibi geldiler.


-Evin karşısındaki birkaç zamandır atıl duran yurdu yıkmaya başladılar ama o kadar kuraldışı bir yıkım ki tozdan, gürültüden bezdiğimiz gibi, ne kapı pencere açabildik, ne çamaşır serebildik. Cadde trafiğinin altüst oluşundan söz etmiyorum bile. Hele üst katların aniden zemine gürültüyle inişiyle boğulduğumuz toz bulutunu anlatamam:

Pencereden görüş mesafemiz, ki ben telefonu bulup çekene kadar toz bulutu nispeten dağılmıştı. 

-Dün kız kardeş ve arkadaşla buluşma yerine gitmek için dolmuştan inip karşıya geçtiğimde bahçe duvarına sarılmış bir sarmaşığın etrafında biteviye uçan beyaz bir kelebek ve kelebekle aynı yöne dönüp duran bir kadın gördüm. İlgimi çekti durup baktım, kadın bana dönüp, "Konuşuyor benimle" dedi, "anlaşıyoruz biz". "Doğrudur" dedim, ben de arasıra kedilere "Merhaba" derim ama kelebekle konuşmak pek aklıma gelmemişti, denenebilir 😊. "İyi günler" deyip yürüyordum ki kitap okuyup okumadığımı sordu, başıma geleceği tahmin etmiştim ama "Evet" demiş bulundum. "Şimdi kişisel gelişim diyecek" düşünce balonu daha kafamda patlamadan bingo! "Kişisel gelişim" dedi. "Yok yok, hiç okumam" diyerek topukladım, okumam çünkü, tahammül dahi edemem. Her ne kadar zamanında gayet masum anı-öykü kitabım "Mutfağın Hatıra Defteri"ni aklı başında kitabevi dediğimiz Dost kişisel gelişim rafında sergilese de 😃

-Kızlarla buluşana kadar bir süre yürüdüm, apartmanın birinde altlı üstlü iki dairede birinin adında kuş, birinin adında hindi bulunan iki isim tabelası gördüm, ne yalan söyleyeyim güldüm bu kanatlı apartmana 😀

-Sonra kız kardeşle Ankara'nın hiç görmediğimiz sokaklarına daldık, evlerin ve bahçelerin güzelliğine şaşarak yürüdük de yürüdük.

-Epeydir elimde sürünen "Kairos"u bitirdim, "Cam İnciler"e başladım...

Bir haftaya bu kadar yeter, değil mi?


10 yorum:

  1. Kelebek teyze kişisel gelişimi bıraksa enerji yollama bilimine geçer onu bıraksa ufolara, en iyisi topuklamak olmuş :))) Emre Melemez'in seslendirmelerine hassssstayım sırf onun yüzünden bir Sezgin Kaymaz da ben dinlemiştim (seslendirmeyi çok sevdim ama kitabı sevmedim o ayrı), storytel'in en sevdiğim yanı, kitaplar hem ekitap hem seslendirme oluyor ya, bu sayede evişi yaparken okuduğum kitabı kaldığım yerden dinliyorum sonra okumaya devam ediyorum yine dinliyorum, enteresan oluyor. Okurken kafamdaki ses bazen dinlediğime dönüyor (yakında ben de kelebeklerle dönmeye başlamadan susayım). aaa sezonun ilk kahverengi yapraklı ağacını mı gördük konur sokakta????

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kadın o kadar inançla dönüyordu ki kelebeğin ardında, bir an kendimden şüphe ettim, tam da konuşan köpek Çeto'yu yeni dinlemişken :)) Acil topukladım işin içine girmeden :) O kahverengi yapraklı ağaç Ankara'nın simgelerinden ve benim hayat kurtarıcım at kestanesi C'cim. Sonbahara doğru yeşil yapraklar kenarından kahverengiye döner şahane bir görüntü oluşur, sonra da dikenli kılıf açılıp at kestaneleri bulvarda yürüyenlerin kafalarına düşer :)))

      Sil
  2. Nasıl bir bina yıkmakmış öyle, ortalık toz duman içinde, su filan sıkmadılar anlaşılan, sevimsiz beceriksiz işler... :((
    Sizin bacı kardeş Ankara keşiflerinizi ilgiyle izliyorum, ne güzel kaç senedir yaşanan şehirde yeni sokaklar bulabilmek. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rezaletti Ekmekçim, bir haftadır bezdik, daha da tam yıkılmadı, ne sulama, ne etrafına koruyucu bir perde, kafasına estiği gibi yıkıyor. İki kez zabıta geldi ama değişen bir şey olmadı, en çok Umut merak ediyor çalışmaları, bıdık ayaklarının üstünde yükselip pencereden seyrediyor "Kız Kurdu"nun yıkılmasını :))))

      Sil
  3. ay bu toz nedir böyle? benim de yanımdaki apartman yıkıldı, yapılacak şimdi. tozlu topraklı günler bizi bekliyor yani :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma Şulecim bezdik, kapı pencere tıkalı ev toz kokuyor, ben öksürmekten perişan, daha da bitmedi...

      Sil
  4. Kedilerle, kelebeklerle konuşmak mı, kendi mi düşünüyorum, bu kadar karışık düşünceyi bir arada aklımdan geçiren ben, sadece canlı değil, cansız eşyalarla da konuşma potansiyelim var. Çok da kendimi rezil etmesem... Neyse geçen akşam kedilere mama koymaya çıktığımda, su kaplarından bir tanesinde bir sümüklüböcek başını uzatıp ve hatta dudak kıvrımlarını da gördüm, su içiyordu. Boynu da çok güzeldi. Kabuğu da. Ben tabi onu ne videoya çektim, ne bu detaylar üzerinde onunla konuştum, ne de bunu sitedeki kedi annelerine gönderdim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla kadına diyorum ama bende de var potansiyel, ben cansızlarla daha çok konuşuyorum galiba :)) Lakin bizimki kafa dağıtma kabilinden karşıdakinin anlamadığının farkındayız, kadıncağız adeta kendinden geçmişti. Sümüklüböcekleri çok severim ben, ezilmiş görünce de çok üzülürüm...

      Sil
  5. Maşallah efendim, storytel de bu aralar bende etkin dinleme yapıyorum önerinizi listeme aldım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kün'ü mutlaka dinleyin, çok seveceksiniz. Baştaki bölüm biraz sıkabilir ama asıl konu çok farklı.

      Sil