Hafta sonu Antalya'ya kesin dönüş var, bir dahaki yaza kadar Ankara ile vedalaşıyoruz. O yüzden kızkardeşle Tunalı civarında bir veda turu attık. İlk durak Stockholm Cafe oldu:
Bu yaz ilk kez tanıştığım 3 mekanı çok sevip sık sık gittim; muhteşem filtre kahvesi, çorba kasesi boyutlarında fincanlarda verseler de aromalı çayları, lezzetli pasta ve çörekleri, güleryüzlü personeli ile Cafe Stockholm, samimi atmosferi, güzel yemekleri ve canayakın sahipleri ile Sarkaç Cafe ve cömert porsiyonlu şahane yemekleri, düzgün servisi ve sıcak ortamı ile Patile Restaurant. Patile ile geçen ay, Sarkaç Cafe ile dün ve Stockholm ile de bugün helalleşip seneye görüşmek üzere ayrıldık; yukarıda gördüğünüz kocaman fincanda kahve, yanında da sebzeli börek ile vişneli küre götürerek, tavsiye olunur :)
Sonra pasajlara daldık, Kuğulu Pasajı'ndaki Altar Maket meraklısı için bir Cennet. İnsan ömrünü oradaki objeleri inceleyerek geçirebilir.
Vaktimiz kısıtlıydı, çok zaman geçiremedik ama 80'li yıllarda doğan çocukların "Değiş Tonton" deyimiyle hatırlayacakları "Barbapapa" figürlerinden 2 tane almadan çıkmadık dükkandan.
Sonraki durak Kuğulu Park'tı, kuğularımız mekanlarına dönmüş havuzda siyahlı-beyazlı salınıp geziyorlardı:
Özlemişiz yahu, onlar kendi aralarında sohbet ettiler biz izledik. Ciddi söylüyorum resmen sohbet ettiler :)
Ankara'dan ayrılmadan boyalı merdiven fotoğrafları serisini de tamamlamış oldum. Kuğulu Park'taki bazı merdivenler de boyanmış, itinayla poz verdik :)
Parktan ayrıldığımızda hava iyice soğumuş, üstüne üstlük bir de rüzgar çıkmıştı, sanırsın kış. Öyle üşüdük ki en yakındaki sıcak yer olarak Coton Mağazası'na girdik. Girmişken boş çıkmadık tabii, soğuk keseye zarar verdi. Son durağımız ise Flamingo Pastanesi oldu, eski dosta uğramadan olmazdı doğal olarak, değişen dekorasyonun tek eski ve nostaljik unsuru olan bakır flamingolara karşı çayımızı yudumladık.
Eh Ankara, bu yaz da böyle geçti, biraz tatsız, çokca olaylı, kimi zaman acılı, kimi zaman sevinçli haberlerle bir sezona daha veda ettik. Hafta sonundan itibaren ikinci bir yazı karşılamak üzere Antalya'da olacağım artık. Bekle beni evim, bekle beni festival filmleri...
Ben kavuştum birinç evime örtmenim,darısı sana..Angara'yı da özlemiştim,fotolar iyi geldi.Sevgilerimle
YanıtlaSilBende Kuğulu Parkı özlemişim. Demek Antalya yolları gözüktü. Böyle iki evde ayrı şehirlerde yaşamak güzel olmalı.
YanıtlaSil