.

.
.

21 Aralık 2012 Cuma

KIYAMET DEĞİL TURUNÇ GÜNÜ


Dün alışverişe gittim, çorap almak için girdiğim Penti'de kasanın yanındaki renkli kurdeleleri görünce merak ettim. Ne olduğunu sorduğum görevli, dışarda bir dilek ağaçları olduğunu, dileğimin renginde kurdele bağlayabileceğimi söyledi. İnanmasam da bu tarz atraksiyonlara bayıldığım için en mütevazısından iki dilek seçtim (iş-çocuklar için, sağlık-hepimiz için), götürüp bağladım. Aşk, para, eğitimi başkalarına, kurdeleleri alırken farketmediğim barışı diğer bağlayanların himmetine bıraktım. Umudumuz bunlara kaldıysa hapı yuttuk yutmasına da ağaç da rengarenk pek güzel görünüyor. Hem ne malum, ya tutarsa...

Kar sıkıntısı yaşayanlardan özür dileyerek söyleyeyim ki şu anda pencereden giren güneşle kedi moduna geçmiş durumdayım. Sabah sıktığım 15 kilo kadar turuncun suyu ekşiye dönüşmek üzere ocakta kaynarken evi mis kokulara boğuyor. Bir miktar portakal da dilimlenip suya ıslanarak dolaba yerleşti, akşam reçel olmak üzere ilk kaynamasını gerçekleştirecek. Kısacası ne kıyamet ne Marduk, benim için bugün turuncu bir gün. Elimde kahvem keyif yapıyorum. Bir de üst kattaki öğrenci çocuklara yemek taşıyan komiler ikide bir bizim zile basıp yüreğimi hoplatmasalar iyi olacak. Farkettiyseniz yeni bir üst kat komşumuz oldu, en az diğerleri kadar gürültülü, en az diğerleri kadar sakınmasız. Ben bir yerden beddua almışım galiba üst kat komşuları konusunda, gelen gideni aratıyor her seferinde. Yüklü miktarda genç taşındı bu defa yukarıya ve bir nevi biyonik yaratık olduklarını düşünüyorum, zira sabaha kadar oturup gündüz de okula gidiyorlar. Ne zaman uyudukları meçhul. O kadar yüksek sesle konuşuyorlar ki geceleri bazen uyanıp TV açık kalmış diye kapatmaya gidiyorum. Geçen gün dayanamayıp pencereden seslendim, havalar henüz soğumamıştı ve camları açıktı. Ben seslenince hemen kapattılar pencereyi ve "özür dileriz teyze" dediler. Gürültü ettikleri yetmiyormuş gibi bir de "Teyze" dediler terbiyesizler, daha çok kızdım :) Yine de bunlara kıyamıyorum öğrenci oldukları için, gençlik ne de olsa. Geçen gün aşure bile götürdüm, yiyip daha çok tepinsinler tepemde diye :)

Yeni yıl ruhu yavaş yavaş bünyeye yerleşiyor. Tarçınlı-zencefilli yeni yıl kurabiyeleri pişirdim, turunçlara karanfil batırıp ağacın altına yerleştirdim. Likörüm süzülmek için gün sayıyor, kartlarım gelmeye başladı bile. Bir tek kokina bulamadım, kokinasız yılbaşı eksik gelir bana. Bakalım arama faaliyetlerini sürdürüyorum belki bir yerlerde gözüme ilişir.

Bunun dışında David Whitehouse isimli bir yazarın "Yatak" adlı romanını okuyorum. Üçte birini bitirdim ve çok hoşuma giderek okuyorum. 25 yaşında bir daha yataktan çıkmamaya karar verip yıllar içerisinde 600 kiloya ulaşan bir adamın öyküsü, oldukça ilginç ve sürükleyici. Sanırım bu yılın son kitabı olacak. 

Benden bu kadar, gidip turunç suyunun altını kapatayım ve şişelere doldurayım. Bu kış salatalar daha lezzetli olacak. Kalın sağlıcakla...

18 yorum:

  1. ne kadar güzel bir fikir olmuş :)) dilekleriniz kabul olsun

    YanıtlaSil
  2. ay yazık öğrencilere, kızma onlara leylak dalı ablacım,bırak eğlensinler:)

    YanıtlaSil
  3. harika bir yıl olur inşallah 2013 tüm dileklerin de gerçek olur
    turunç reçelinin kokusu taaa buralara geldi :))

    YanıtlaSil
  4. Sen kar, biz turunç bulamıyoruz Leylak.
    Bir tür adalet yine de. Kolay gelsin.

    YanıtlaSil
  5. Tülin,
    Açıkcası karı hiç özlemedim ve zerre aramıyorum. İki kışı Ankara'da geçirdikten sonra doydum :)
    Teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  6. Maviannem,
    Sağol canım, hepimize inşallah. Turunç reçeli yapmadım, o çok zor, ben turunçları sıkıp suyunu kaynattım, limon yerine kullanıyorum, şahane bir tadı ve kokusu oluyor.

    YanıtlaSil
  7. Coraline,
    Kızmıyorum zaten, öğrenci olmasalardı okurdum canlarına ama anacım bunlar da sabaha kadar acaip takırdıyorlar. Bir gün sabrım taşıverecek :)

    YanıtlaSil
  8. Nesrin,
    Hepimizin dilekleri kabul olsun inşallah :)

    YanıtlaSil
  9. Benimde var gürültülü üst kat komşularım. Ama ben öğrenciyim onlar aile. :))
    Adam esnerken bile duyuyorum. O kadar gürültülü ve sürekli küfür ediyor. Yürürken de bina sallanıyor resmen. :))

    YanıtlaSil
  10. ooohhh missss gibi koktu her yer ...Senden ötürü senden ötürü

    YanıtlaSil
  11. Karagöz' ün karşısında bir çiçekçi vardı ben orada otururken. O getirirdi. Duruyor mu acaba hala?

    YanıtlaSil
  12. Turunç kokusu ve içeriye süzülen güneş, okurken bile içimi ısıttı.
    Kar manzarası ve karanfillii, tarçınlı ıhlamur da bizim buraların mutluluk resmi.
    Hepsi de keyifli...
    Bol ışıklı bir yıl dilerim sana Leylak Dalı...
    Ankara'dan sevgiler...

    YanıtlaSil
  13. Bu Turunç Ekşisi yapmanız bana da bir ilham verdi yav..Bahçede çok çok ekşi bir Yafa Portakalı ağacımız var..Onların suyunu sıkıp kaynatsam ya ben de..Ne duruyom di mi kardeş?

    YanıtlaSil
  14. Mina Hanım,
    Kesinlikle yapın, şahane oluyor. Bütün kış bunları kullandım geçen yıl, tat, koku nefis. Üçte birini uçurana kadar kaynattım ben sıktıktan sonra süzerek. Hadi kardeş durma, hemen başla :)

    YanıtlaSil
  15. Heyyfi,
    Keyif veren ne varsa artsın eksilmesin. Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  16. Çiğdem,
    Karşıdakini bilmiyorum ama yanında var, henüz görmedim ama ara sıra kontrol etmeli...

    YanıtlaSil
  17. Elifayvaz,
    O dediklerin aynen bizde de oluyor ama ne yaparsın ki öğrenciler, kıyamıyorum işte :)

    YanıtlaSil