Merak ettiniz mi beni? "Etmedik" dermişiniz, ben de küsermişim:) Efendim sizlerle olamadığım süre içinde Lale Bahçesi'nde seyran etmekte idim. Salı sabahı sevgili bacıkuşum Lale, kızı Gamsegamse ile birlikte Ankara'ya geldiler. O andan itibaren de Ankara kazan biz kepçe gezdik. Son derece keyifli geçen üç günün sonunda Lale ve Gamsegamse'yi bu akşam yolcu ettim. Bu yazıyı yazarken onların yolu yarıladıklarını düşünmekteyim, birkaç saate evlerine kavuşurlar inşallah.
Konuklar biraz dinlendikten sonra vakit kaybetmeden yollara düştük. Gamsegamse'nin arzusu doğrultusunda önce Kuğulu Park'a gidip henüz sabah mahmurluklarını atamamış kuğularla günaydınlaştık. Ardından da soluğu Kale'de aldık.
Kale'deki ilk mekanımız Ceritoğlu Konağı oldu. Bize orada sevgili Mavianne de katıldı. Hep birlikte yukarıda gördüğünüz gözlemeleri götürdük. "Diyet ne oldu?" dediğinizi duyar gibi oldum, cevabım "Sorun yok, ölçülü, yağsız, kısıtlı miktarda" olacak. Konuklar nedeniyle arada verilen fireler telafi edilecektir takip eden günlerde.
Yemeğin ardından kahvelerimizi içmek And Cafe'ye doğru yola düştük. Çok sevdiğim bu mekanın Ankara'yı kuşbakışı gören camekanlı terasına yerleştik. Kahve, çay, sohbet, kahkaha derken biz Gamsegamse ile diğerlerini orada bırakıp Kale'yi fethetmeye çıktık. Burçların üstünde seke seke dolaşmak pek zevkliydi ama yağmura yakalanınca blog bayrağını dikemeden kendimizi dar attık kapalı yere.
Pazartesi'den bu yana hergün aynı saatte coşan sağanağın bitmesini yukarıdaki manzara eşliğinde bekledik. Yağmur kartlarını lehimize açtı hep, biz dışardayken durup kapalı mekanlara geçtiğimizde yağdı, kendisine huzurunuzda teşekkürü kendim ve ekürim adına bir borç biliyorum.
Yağmur durunca And Cafe'den Pirinç Han'a yatay geçiş yaptık. Katlardaki dükkanları gezdikten, kendime porselenden minicik bir palyaço biblosu aldıktan sonra umumi arzu üzerine Yahudi Mahallesi'ne doğru yola düştük. Kimbilir ne hayatlara tanıklık etmiş, şimdiyse hemen hemen terkedilmiş eski evlerin, güngörmüş konakların arasında dolaştıktan sonra "Şimdi yeni birşeyler görme zamanıdır" diyerek Cermodern'e geçtik.
Sergiyi ve binayı gezdikten, Divan Cafe'de çaylarımızı içtikten sonra da Mavianne ile vedalaşıp eve döndük ama gün bitmemişti henüz. Biraz dinlenip üstümüze başımıza çekidüzen vererek bu defa diğer iki blogger arkadaşımızın, Balkahve ve Gümüşay'ın davetlisi olarak birlikte samimi ve neşeli bir akşam yemeği yedik. Günün sonunda oldukça yorgun ama son derece keyifle döndük evimize. Anılar defterime ilave ettikleri bu güzel sayfa için başta Lale olmak üzere bugünü birlikte geçirdiğim sevgili dostlarıma teşekkür ediyorum. Lale Devri Bölüm 2'de buluşmak üzere...
Oh oh maşallah ne güzel geçmiş günler. bakıyorum yazı yok diyorum ki !geziyor, gezdiriyor Leylakçı hanım Ankarayı misafirlere" Yok yok bu işi geliştirmelisin bence, mesela devlet-i aliyyi erkana harici memleketlerden gelenleri de gezdirmelisin. Ankara'yı başka bi açıdan görüp tanıma imkanına kavuşmuş olacaklar. İçinize sinsin umarım...
YanıtlaSilAnkara baharda zaten güzel olur, siz iyice tadını çıkarmışsınız. :)
YanıtlaSilBöyle zamanlarda diyet mi olur Leylak'cım boşver keyfine bak.
YanıtlaSilBen de ne zaman yazacaksın diye merak ediyordum bu arada...
Sevgiler hepinize:))
Dost yüreklerin gezdikleri yerlere bizde sizleri okuyarak buradan eşlik ediyoruz.Ne kadar güzel,sevgiyle kalın...
YanıtlaSilBayılıyorum sizlerin buluşmalarına!:)
YanıtlaSilAnkarayı çok özledim bende....
Dostluğunuz,gezileriniz daim olsun diliyorum:)
ben de artık gezmek istiyoruuuum :(
YanıtlaSilkale'nin üstündeki yağmur resmi mükemmel ayrıca deniz manzarası gibi görünüyor. sefil ankara :)
YanıtlaSilben de istiyorum ben deeee :))) çocuklar gibi tepinicem şimdi.
YanıtlaSilÇok güzel zaman geçirmişsiniz dostlarınızla , ne güzel...
YanıtlaSilMisafir olunca bu vesileyle o şehirde yaşayan kişi de tekrar şehrini keşfe çıkmış gibi oluyor ,değil mi ???
Sevgiyle kalın...
İçim kıskanççlıkla doldu taştı :(((
YanıtlaSilçok güzel anlatmışsın leylakcığım
YanıtlaSilbu güzel günü renkelndiren keyif katan sana ve laleye teşekkür ediyorum :))
Arkadaşlar blogger turları başaltalım diyorum sayın Leylak Dalı eşliğinde, eminim fiyatta anlaşırız üzerinede bir sade türk kahvesi ısmarladık mı bu hatun dere tepe gezdirir diye düşünüyorum. Tabi güzel sohbetide yanında cabası:)) seni seviyoruz, keyifli bir hafta sonu diliyorum gerçi yağacak diyorlar ama:))
YanıtlaSil