.

.
.

2 Kasım 2022 Çarşamba

EKİM OKUMALARI / 2 KASIM

Sanırım uzun zamandır en az kitap okuduğum ay Ekim ayı oldu. Önce Ankara'dan Antalya'ya dönüş, yerleşme çalışmaları, kızkardeşle gezip tozma, ardından topluca Covid derken, Ekim ayının üçte ikisi tek satır okumadan geçip gitti. Kalan üçte bire ise 5 kitap sığdırabildim, bonus olarak da ara ara elime aldığım bir şiir kitabı. 

-27 Mayıs 1960'a 5 kala bir vapur yolculuğuyla başlıyor "Yeni Baştan"ın hikayesi. Arka planda 27 Mayıs'ın ayak sesleri duyulurken vapurda bir aşk filizleniyor, o aşkın sonunda doğacak kızın ağzından okuyoruz geçmişi ve bugünü. Çok kahramanlı, çok sayfalı, çok katmanlı bir roman bu, bir çeşit gayrıresmi tarih. Biraz fazla uzatılmış olmasına rağmen severek okudum.  

-İtiraf edeyim "Renkli Çekmeceli Şifonyer"i kapağına aldanarak aldım. Özünde güzel bir öyküydü ama anlatımdaki parça parçalılık mı, benim kafamın tam yerinde olmayışı mı bilemedim, bir türlü içine giremedim öykünün. Kapağın içeriğe galip geldiği kitaplardan oldu "Renkli Çekmeceli Şifonyer".

-Kemal Varol'u bir sahaftan tesadüfen aldığım "Jar" ile tanımıştım. Daha sonra çok etkilenerek okuduğum "Ucunda Ölüm Var" ve "Aşıklar Bayramı" geldi. Üçlemenin son kitabı "Babamın Bağlaması"nı da bu nedenle hemen sipariş ettim ama ne yazık ki umduğumu bulamadım. Diğerlerinden sonra çok hafif geldi ve hiçbir duygu geçmedi. Üstelik "Aşıklar Bayramı" filmini izledikten sonra okununca gözümün önünde Kıvanç Tatlıtuğ ve Settar Tanrıöğen döndü durdu :)

-"Gün Işığının Tadı" adı gibi sıcacık, insanı sarmalayan bir öykü idi. Ailesiyle sorunlar yaşayan ve yatırıldığı psikoloji kliniğinden kaçan Sally bir çiftlikte yalnız yaşayan Liss ile karşılaşır ve  daveti üzerine onunla kalmaya başlar. Çiftlik hayatı Sally'ye çok iyi gelecek kendini tanımaya ve barışmaya başlayacaktır. Okunası... 

-Ve "Radyo Şarampol"den beri sabırsızlıkla beklediğim Şükran Yiğit'in son kitabı "Bir Kış Yolculuğu". İncecik ama dolu dolu bir novella. Karısının bir kaza sonucu ölümünden sonra bir araştırma için gittiği Krakow'da onun izlerini süren bir adamın öyküsü. Her zamanki gibi şayan-ı tavsiyedir :)

Şiir kitabına gelince Birhan Keskin'in düzenlediği, kendi sevdiği şiirlerden oluşturduğu bir Cemal Süreya seçkisi: "Seviş Yolcu". Gidip gelip okudum çoğunu bildiğim şiirleri. Zaten şiir de bir sefer okunmak için değildir.

Bu ay Storytel dinlemelerim de geçen ayki kadar verimli değildi. Toplamda 4 kitap dinleyebildim:


-Buket Uzuner okumayı "İstanbullular"dan sonra bırakmıştım. Storytel'de Defne Kaman'ın Maceraları'nı görünce "Toprak"dan başlayayım dedim ama çok da sarmadı, devam etmeyeceğim.  

-Sinem Sal'ın "Yumruklarımın Kısa Tarihi" fazla uzun olmayan öykülerden oluşuyor. Okusam bu kadar keyif alır mıydım, sanmıyorum. Dinlemek daha iyi geldi.

-Mahir Ünsal Eriş'in "Gaip"ini dinlemiştim daha önce Beyti Engin'in sesinden. Aynı sanatçının "Acaip"i de seslendirdiğini görünce hemen başladım dinlemeye. Bir süre sonra da "Gaip"le bağlantısı olduğunu farkettim. Bu ayki dinlemelerim içinde en iyisiydi diyebilirim.

-"Mantolu Kadın" bir polisiye. Kesintisiz dinleyemediğim için pek heyecan vermese de fena değildi. Başak Daşman'ın seslendirmelerini özellikle tercih ediyorum...

Bu ayı da böyle kapattık, umudum Kasım ayında daha fazla okuyabilmekte...


3 yorum:

  1. Paylaşım için sağol 2 kştap alınacak bir tanede alınacaklar arasından eledim:)))

    YanıtlaSil
  2. Gün Işığının Tadı benimde listemdeydi beğenmenize sevindim, en kısa sürede alacağım. :)

    YanıtlaSil
  3. ben de şu sıra mahir ünsal eriş'e takıldım, an iti bariyle, "gaip"i dinliyorum, ardından hemen buna atlayacağım :)

    YanıtlaSil