Muharebenin son demlerini yaşıyoruz ama bana gazilik madalyasını taktılar bile. Dün akşamdan beri ayak bileğimin ağrısından üstüne basamıyorum. Hemen online doktorum, herbişeyden kardeşimi aradım o neler yapmam gerektiğini söyledi. Tedbirlerimi aldım, iptal vaziyette buzlu muzlu istirahatteyim.
Oysa dün sabahtan hızla faaliyete başlamış tadilatı biten odaları eski haline getirmek için arılar gibi çalışmıştım. Salondaki kitaplıktan boşalan kitapları yerine taşımış, çeşitli yerlere yayılmış tabak çanağı eski mekanlarına yerleştirmiş, süpürmüş, silmiş, toz almıştım. Aç karnımızı komşunun getirdiği kuru fasulye pilavla doyurmuş, temizlik eylemine kaldığım yerden devam etmiştim. Gözümün önünde bir bardak çay hayali dansederken bu mutlu anı işleri bitirdiğim zamana saklamıştım. O an geceyarısına bir saat kala geldi. Duşumu aldım, pijamalarımı giydim, çayımı elime alıp 15-20 dakika kadar internette gezindim ve "artık yatayım" diyerek ayağa kalkmamla oturmam bir oldu. Sol ayak bileğime saplanan ağrı yürümeme engel oluyordu. Düşmedim, burkmadım, çarpmadım, bu neyin nesidir anlamadım. Ben bu performansı menüsküsü yırtık dizlerimdem ve carpal tunnel sendromlu ellerimden beklerken bir ceylanınkini andıran narin(!) ayak bileğim SOS vermişti, ah canııım nazar değdi kesin :) Çaresiz tek tek basaraktan, bade süzerekten, sabaha iyi olur beklentisiyle yatmaya gittim. Fakat heyhat sabah da değişen bir şey yoktu, önce Voltarenle ovup bandaj yaptım, banyoya gidip en azından yüzümü yıkamama izin verdi, sonra da online doktor yardımı aldım yukarıda yazdığım gibi. Geceki kadar olmasa da yürürken ağrı devam ediyor. Kendimi kızağa çektim. Antrede badana ve kapıların boyanması işlemi devam ediyor. Birazdan yağlıboya kokusundan krize gireceğim.
Öğleden önce eve TV servisinden elemanlar geldi. Ve bir tanesi beklediğim soruyu sordu: "Bu kitapların hepsini okudunuz mu?", bugüne kadar tek bir tamirci, tek bir servis elemanı denk gelmedi ki bu soruyu sormasın. "Evet" dedim, "okudum". "Eee, ne kadar zamanda birikti bunlar?" diye sordu bu defa. "Okumayı öğrendiğimden bu yana, yaşımdan 7 çıkarırsak o kadar yıl" deyince "30 yıl falan o zaman" cevabıyla mest oldum dostlar. Evlat edinecektim arkadaşı, evden göndermeyip besleyecektim:) Allah herkese böyle kadir kıymet bilen servis elemanı nasibetsin, dinimiz amin :)
Efendim boya kokuları içinde size veda ederken "Tadilat denen şeyi icat eden hortlasın" diyor ve kaçıyorum...
cok gecmıs olsun uzucu olmuş *-* tam keyfını sürecekken
YanıtlaSilcokkkkkkkk cabuk geçer ınsallah .
Teşekkürler, yorgunluk bileğimden vurdu :) Umarım çabuk geçer...
SilÇok geçmiş olsun...kolay gelsin...ve tabii yeni yaşınız kutlu olsun :D :D
YanıtlaSilTeşekkür ederim, hehehe yeni yaşımı sevdim :)
SilSevgili leylak dalı uzun süredir sizi takip ediyorum severek baktığım okuduğum bir blogsunuz o yüzden bir selam vermek istedim. Bu arada geçmiş olsun sevgilerimle.
YanıtlaSilÇok sağolun, selamınız başım üstüne. Benden de çok sevgiler...
SilGeçmiş olsun! Tadilat olur biter, toparlanılır, sağlığınıza bir şey olmasın.
YanıtlaSilO servis elemanı arkadaş da iyiymiş:)
Teşekkür ederim. Bizim eve gelen bu tür elemanların hepsi ayrı bir cins oluyor, kaderim galiba :)
Silbu soruların bir gün iyi bir yere varacağını biliyordum =D
YanıtlaSilatalet..
pese.. ayak bileği daha iyicenedir umarım...
Sonunda ataletim, makus kaderi yendik :)
SilAyak bileği daha iyidir, doktorum sağolsun :)
Cok gecmis olsun size,böyle bir kitaplik bizdede var,masaallah diyleim,bir okadar da catiya cikardim!
YanıtlaSilDiyelim diyelim: Maşallah :)
SilÇOK GEÇMİŞ OLSUN.
YanıtlaSiloh!çok şükür.ben soracaktım nerdeyse o kitapların hepsini okudunuz mu diye.
İki raf okunmamışım var, her an artabilir :) Onun dışındakilerin icabına bakılmıştır :)
Silmaceralarınızı gülerek okuyorum, yakında biz de taşınma telaşı içine gireceğiz, annem ültimatom verdi, "çöpler atılacak, yeni eve taşınmayacak!!!" diye, ıvır zıvırımdan vazgeçemiyorum :)
YanıtlaSilgeçmiş olsun.
Ay atın valla, biriktikce zorlaşıyor. Çuval çuval attık biz, az sıksak daha da çıkabilir. Size de şimdiden kolay gelsin...
SilLeylaaaaaaaaak gene kahkaha attırdın bana son paragrafta...
YanıtlaSilO kitapların resmini bu serinin birinci postunda görünce sana sordukları o soru gelmişti aklıma hemen. Ay demiştim anladım şimdi neden bu soruyu sorduklarını, ben de olsam ben de sorardım. Ama bana sanki daha çok bir senede okuyormuşsun bunca kitabı gibi geliyor. Sanırım bu kadar hızlı kitap okuyan birisini daha tanımıyorum tanımadım hayatımda. Sevgiler.
Ne güzel, seni güldürünce mutlu oluyorum sevgili Joe. Hızlı okuyorum evet, yılların alışkanlığı olsa gerek, çocuğun tahmininden daha uzun süredir okuyorum tabii ki :) Yalnız bilgisayar hayatıma gireli beri biraz yavaşladı okuma hızım, yine de yılda 70 kitabın altına düşmüyorum...
SilÇoook geçmiş olsun. İnci gibi dizilmiş kitaplar.
YanıtlaSilSağolun, dizildi ama inan olsun uzun zamandır bu kadar yorulmamıştım. Neyse bir-iki ufak rötüş dışında bitti...
SilTadilat bahane temizlik şahane..... Isleri bir kenara bırakıp ayağınızı bahane edip şöyle bir güzel uzanıp okunan kitap sayısını arttırmak sırası gelmiş...... Kolaylıklar dilerim.
YanıtlaSilValla geldi, bugünü gördüğüme inanamıyorum. Bir de şu bileğimin ağrısı geçse.
SilTeşekkürler ve sevgiler...
Evin içinde eşyalar varken bu işler çok zor oluyor. Hadi gelmiş geçmiş olsun. Güle güle oturun dinlenin canım..
SilBir kere servis elemanı bir arkadaş benim kitaplarımı görünce "öğretmen misiniz?" diye sormuştu. Cevaba ise benim soruya şaşırdığımdan daha çok şaşırmıştı. Niyeyse okumayı sevenler öğretmen olur gibi bir fikir var insanların kafasında... Çok güzel olmuş kitaplar dizilince :)
YanıtlaSilÖncelikle geçmiş olsun ve güle güle oturun. Evin içinde eşya varken yapılan tadilat çifte yorgunluk,sizde zoru geçtiniz. Kitaplık odanız ise hepsine dokunma hissi uyandırıyor, "Hepsini okudunuz mu?" sorusu ise sanırım tüm kitapseverlerin en sinir olduğu soru :) Sevgiyle
YanıtlaSilÇok geçmiş olsun, en kısa zamanda sağlığınıza kavuşmsnız dileğiyle,
YanıtlaSilSevgiler
Geçmiş olsun.
YanıtlaSilSizin çok da soruyorlar. Bana, Kuşadası'ndaki evimde, Balıkesir'dekinin yarısı bile kadar olmadığı halde soruyorlar. Sinir oluyorum hep.
sizin bu kitaplarınıza ve bloğunuza bayılıyoruuum.
YanıtlaSilÇook geçmiş olsun .Annemde de aynı sıkıntılar var.İnşallah ikinizinki de geçer.Kitaplığınıza hayran kalmamak elde değil
YanıtlaSil