-Vakit öğlen oldu ve evden sadece posta kutusuna bakmak için çıktım, o da boştu zaten. Postacı yine isyanlarda, işi yavaşlatma eylemine girdi kesin.
-Ve posta kutusuna bakarken apartman kapısından günün en ilginç görüntüsünü yakaladım: Bit kadar bir köpek, hani şu bacakları incecik, kısacık, gövdesi uzun süs köpeciklerinden. Tüylerini traş ettirmişler ve üzerine leopar desenli birşey giydirmişler. Garibim ne duruma düşürüldüğünü bilse sahibini en nazik yerinden ısırırdı eminim.
-Sonra balkondan bakarken sırt çantası omuzunda, okuldan dönen 9-10 yaşlarında bir oğlan çocuğu gördüm, keyfi yerinde, yüksek sesle şarkı söyleyerek gidiyordu. Evlerinin bulunduğu apartmanın kapısına yaklaşınca leopar postuna bürünmüş minnak köpeği gördü ve "Selamünaleyküüüüm" dedi neşeyle. Köpek öyle şiddetle havlayarak çocuğun üstüne atıldı ki zavallıcık ayakları poposuna vurarak koşup uzaklaştı. Bizim apartmanın etrafında bir tur dönüp tekrar evine girmeyi deniyordu ki köpek 2. kez saldırıya geçti, oğlancık yine dörtnal. Eee, giydirirsen leopar postunu o da kostümüne uygun davranır.
-2 gün önce Turkcell Sarı Kutu'dan beleş düşürdüğüm ve yıl sonunda hükmünü kaybedecek sinema biletlerini değerlendirmek için "Düğün Dernek" filmine gittim. Beğenenlerden özür diliyorum, müthiş saçma buldum. Bu derece abartılı oyunculuklar beni değil filmden hayattan soğutuyor. Salonda bulunan 10 kadar izleyici kahkahadan kırıldı, o ayrı konu. Ben ikinci yarıda filmin bitmesine az kala bir repliğe birazcık gülümsedim. O derece işte, ne kadar suratsız, sevimsiz olduğumu siz anlayın.
-Sonra zencefilli, tarçınlı yılbaşı kurabiyeleri yaptım, çoluk çocuğa, kızkardeşe yılbaşı hediyesi eşlikçisi olarak yolladım, afiyetle yerler umarım.
-Yılın sondan bir evvelki kitabı olarak "Hürrem Sultan'ın Torunları"nı okuyorum. Hanedandan geriye kalan kadın üyelerle söyleşiler yapılmış. Hepsi yoksulluk çektiklerinden bahsediyor ama maşallah fotoğraflarına fon olan eşyaların bir tanesini benim evdekilerin tümünü toplasan satın alamazsın. Haliyle üzüldüm biraz durumlarına (!)
-Onun dışında başım ağrıyor ve vertigom hafiften sinyal gönderiyor, duymamazlıktan geliyorum. Önümüzdeki hafta yoğun geçecek gibi, hastalık istemiyorum.
-Öyleyse kalın sağlıcakla...
Not: Fotodakiler ikinci posta açan liliumlarım, öyle güzeller ki kahvemin lezzetini arttırıyorlar...
köpek süpermiş.
YanıtlaSilHem nasıl süperdi, bir de boyuna bosuna bakmadan nasıl atladı çocuğun üstüne havlayarak :)
SilKüçük oğlan gözümün önünde canlandı resmen :)
YanıtlaSilbana da aynısı oldu. çilli bir çocuk mu hayal ettiniz siz de :)
SilÇocuğu balkondan, tepeden gördüğüm için çilli miydi bilemedim ama mümkündür, afacan birşeydi çünkü :)
SilAyak rahatsızlığımda o sırada yanımda olan Can Paçoz' u her gün çıkarıyordu.
YanıtlaSilKarda kışta bir yelek alıp giydirmeye ne zaman niyetlensem "hele bir. dene asla gezdirmem" şeklinde tehditler savunuyordu. Yazın da asla tüylerini kestirtmedi. Bunların hayvanı rahatsız edeceğini düşünüyordu hep. Minnak köpekler çok sinirli zaten çocuğun kendisiyle alay ettiğini hissetmiş ya da sanmış da ondan saldırmış besbelli :)
Ay Asucun Can haklı valla, çok tuhafıma gidiyor benim o giyimli hayvanlar. Maskara ediyorlar garipleri. Bunu görsen gülmekten ölürdün, kel başa şimşir tarak hesabı. Küçük köpekler kompleks yapıyor galiba boylarını boslarını ondan böyle sinirliler :) Selamünaleykümü duyar duymaz atladı çocuğun üstüne, haklı olabilirsin alay ettiğini hissetti sanırım :)
SilO komik köpek modeli gözümün önüne geldi, nedense onlar boylarına bakmadan acayip havlarlar o zaman da sevimliliklerinden eser kalmaz, gıcık işte:)))
YanıtlaSilSarı kutu dedin de leylağım şimdi ben de bir bakayım ne alabilirim, zaten işe yarar bir şey yok ya!
Her zamanki gibi çok tatlı seni okumak, iyi geldi bu yorgunluğumun üstüne...;)öptüm
Aynen dediğin gibi Natalicim ama hayvan havlamakta haklı maskara etmişler.
SilSarı kutuda biletler bitmiş abuk subuk hediyeler var, kısacası Turkcell bizi uyutuyor.
Sen daha tatlısın, en kısazamanda dinlenirsin inşallah. Bu arada hastanız iyidir umarım. Sevgiler...
Senin postacı grevde bacım :)))
YanıtlaSilBıktı-usandı adamcağız her yıl her yıl günde beş kez senin kapını çalmaktan. O da haklı garibim :)
Köpek olayına gelince: hayvanlara kılık kıyafet giydirilmesini, tıraş edilmesini -tıraş etmek için uyuşturuyorlar, el kadar hayvanın bünyesi kaç kez dayanır ki uyuşturulmaya?- evde kalın tasmalarla gezdirilmesini vs. anlayamıyorum.
İki kedim var; bugüne dek kısırlaştırıldığında giydirilmesi mecburi olan tulum dışında bir şey giymediler.
Onu da tek Bal'ım giydi. Yazık be hayvanceğızlara :) Maskara ediyorlar hayvanları da kendilerini de.
Bak kızdım şimdi! Sen kalk tıraş ettir, sonra üşüyor diye kazak giydir!
Neyse.
Adı güldürüklü filmleri izlemeyi sevmiyorum.
Neden bilmem, demek ki bi' filmden, bi' yerden takılmış kalmış bende plak.
O sebeple adı ''Düğün Dernek'' olan bi' filmi izlemezdim sanırım.
Zaten millete çok!!! komik gelen hiç bi' şey bana komik gelmez, böyle de cinsim, suratsızım :)
Yine kaçtı benim ayar.
Toparlayayım:
Hanedan torunlarına seninle birlikte üzüldüm. Para lazımsa söyle bana gelsinler, ben veririm cep harçlıklarını. Te allam yareppim! :)
Lilyumların süfermiş. Rengi daha da süfermiş.
Severim, öperim, kaçarım :)
Arada gelir cevap yazdın mı bakarım tabisi de.
Bitti.
Postacı ne greve gidecek be, gelmiyor ki gitsin öküz :) En son 10 gün önce uğradı.
SilKöpeği sinir etmişler traşlayıp leopar giydirerek haliyle naber diyene saldırıyor, agresif olmuş heyvancağız, zati el kadar birşey bir de traşlamışlar fareye dönmüş, leoparlı fare :)
İşte şekerim ben de senin gibi herkesin güldüğü şeylere gülemiyorm, mal gibi baktım millet anıra anıra güldükçe. Saçma ötesi birşeydi zaten.
Ben torunlara üzülmeye devam ediyorum, yarına biter üzüntüm 10 sayfa kaldı :)
Liliumlarım süper, ben onlardan süperim, sen en süpersin.
Sık sık gel özletme :)
ne kadar duru ve akıcı bir dille yazmışsınız kısacık gününüzün hikayesini. çok sevdiğim bir kitaptan bir pasaj okurmuş gibi hissettim kendimi. kaleminize sağlık..
YanıtlaSilsevgiler...