Kardelenlerle tanışıp kaynaştıktan sonra gezinin ikinci durağı olan Ormana'ya doğru gerisin geri yola düştük, çok sürmedi ilginç evleriyle dikkatimizi çeken beldeye varmamız. Otobüsten inip öğle yemeği yiyeceğimiz yere doğru yürürken ilk gözüme çarpan yukarıdaki konak oldu. Bu beldedeki evler "Düğmeli Evler" olarak adlandırılıyor. Sebebi üstüste yığılmış taşlarla yapılan evlerde bu taşların arasına atılan ahşap hatılların uç kısımlarının binanın dışında bırakılması. Öğrendiğimize göre bu özellik yapının depreme dayanıklı olmasını sağlıyormuş.
Bu fotoğraftaki evde hatılların görünümü daha bariz. Bende düğmeli evden ziyade kirpi ev intibaını uyandırdı:)
İlk fotoğraftaki konaktan pencere ve duvar detayı; ince tahta işçilik insanın gözünü okşuyor. Köydeki binaların çoğu bakımlı ve elden geçirilmiş. Büyük kısmı da boş, kapısı-penceresi kapalı yazın gelecek sahiplerini bekliyor.
Belde şaşılacak derecede tenha, son derece huzurlu ve oldukça temiz, bakımlı. Ölenlerin sayısı yaşayanlardan fazla gibi geldi bana, kafamı nereye çevirsem mezarlık gördüm çünkü. Hatta fotoğraf çektirmek için önünde poz verdiğimiz çiçekli bir badem ağacının mezarlık duvarının dibinde bittiğini parmağımı dikenli tellere takıp yırtınca farkettim. Nüfusunun 700 civarında olduğunu söyledi bizi karşılayan belediye başkanı. Halkın çoğu büyük şehirlere göç etmiş, genç kesim çok az, köyün okulu bile hizmet vermiyor, öğrencisi yok. Okul binasına dokuma tezgahları kurulmuş, ipek ve bez dokumalar yapılıyor.
Vakit öğleni bulunca, hatta biraz da geçince sinyal veren midelerimizi susturmak için beldenin aşevinin önünde kuyruğa girdik. Sayı kalabalık olunca epey bekledik, sonunda aşağıdaki tepsiyi kucaklayıp aşevinin bahçesinin, içindeki çiçek açmış badem ağaçlarıyla ürkütücü olmaktan ziyade büyüleyici bir görünüme bürünmüş kabristan manzarasına karşı yerleştik.
Efendim menüde etli nohut, nohutlu pilav, tereyağlı keşkek ve un helvası vardı. Keşkekle pilav akraba oldukları için pek uyumlu bir birliktelik oluşturmamışlardı ama "gurbete sıcak suyun bile faydası vardır" diyen ataların sözüne uyup doyurduk karnımızı.
Yemek sonrası grubun bir kısmı köyün kahvesinde çay içerken biz sokakları dolaşmayı tercih ettik. Başrolde badem ağaçları ve düğmeli evler vardı yine.
Ormana'nın en ilginç yapılarından biri de "Zelili Mescidi"nin dıştan merdivenli ahşap minaresi idi.
Saatler ikindiye yaklaşırken Ormana'dan ayrılma vaktimiz gelmişti. Biz otobüslere doluşup Akseki'ye doğru hareket ederken köyün pencere önlerinde sıkça rastladığımız aksi yüzlü ihtiyarlarından biri de ardımızdan bakıyordu.
Son bölüm Akseki, bir dahaki yazıya...
CANIM BEN GELDİM
YanıtlaSil:)
MEMLEKETİN NERESİ
:)
BİZİM ORALARI ANLATIYORSUN
:)
ÇALTILI ÇUKURA GİDERSEN SELAMLAR
:)
Bir Kase Lezzet,
YanıtlaSilAntalya'da yaşıyorum ama buraları ilk kez gördüm ve çok beğendim. Bu turla yapılan günübirlik bir geziydi, bir daha zor giderim herhalde:))
Amanın hemen kalkıp gidesim geldi. ne hoş yerler. Çok hoş, çok sakin...teşekkürler paylaşıma.Biz de gezdik sayende.
YanıtlaSilrehberliğin eşliğinde yığınla fotoğraf çekesim geldi şimdi.Zira dinginliğe ihtiyacım var:)
YanıtlaSilÖzellikle kirpi ev benzetmesinede katılıyorum:))
Sen bana baharı getiriyorsun Leylak Öğretmenim, buna karar verdim ben :))) ve keşkek yemeye bayılırım hihi :)
YanıtlaSilNe güzel fotolar.Ellerine sağlık.
YanıtlaSildüğmeli evler, menü ve bahar dalları ... ben de gezmek isterim.
YanıtlaSilÇok güzel yazıyor olma özelliğine çok güzel fotograf çekmeyi de eklemişsin. Ne kadar güzel kareler.
YanıtlaSilKeşkek sever misin? Bir kez tadına bakmıştım ve bir daha asla tatmama kararı almıştım.
Yerler çok temiz:)Resimleri küçültüğün için özellikle pembe taşlı olanı inceleyemedim ama çok merak ettim,eski mi yoksa koruma sonrası mı döşenmiş diye:)
YanıtlaSilAkseki ve buralar için duyduğum en önemli bilgi zamanında çok okuyan çıkardıkları,zengin ve cimri oldukları:))Surat biraz kibrin yansıması gibi..
Ahşap çerçeveyi çok beğendim.Kalp motifi nasıl hoş.
Balkahve,
YanıtlaSilGerçekten sadece yerler değil her taraf tertemizdi. O pembe taşlar sanırım yeni döşenmiş. Köyün göç eden sakinlerinin köyleriyle çok ilgilendikleri söyleniyor, evler de çok bakımlı zaten.
Duyduğun bilgiler doğru, hep söylerler ama bir yöreyi toptan bir kalıba koymak doğru mu bilemiyorum:))
Ahşap çerçeve çok güzeldi gerçekten ve daha pekçok şey çok güzeldi. Bir sonraki postta daha hoş detaylar bulacaksın.
Sevgiler...
Nehir İda,
YanıtlaSilOkumaktan sonraki en büyük tutkum fotoğraf, sanırım giderek geliştiriyorum:)) Sağol güzel sözlerine.
Keşkeğe gelince, bayılırım desem:))
Zeynep,
YanıtlaSilHerşey çok güzeldi ve gezmeye değerdi doğrusu:))
Hüznü Tadı,
YanıtlaSilSağol canım. Keşke böyle bir geziyi hep birlikte yapabilsek...
Maya,
YanıtlaSilBütün baharları sana yolladım:))
Keşkek dendi mi akan sular durur, diyet de:))
Meyra,
YanıtlaSilTam senlikti esasen, senin kızla ne fotoğraflar çekerdin kimbilir:))
Gerçekten huzur veren bir geziydi...
Vuslat,
YanıtlaSilSağolasın, gezdiğim heryeri paylaşmaya bayılıyorum:))
fotoğraflar yine muhteşem leylak hocam:)
YanıtlaSilbu güzel görsellere,bir de sizin o naif anlatımınız eklenince,,,,yeme de yanında yat cinsinden güzellikler çıkıyor ortaya:)
yüreğine kalemine sağlık hocamm..
:)
peki size bir soru?
kekova,ya gittiniz mi hocam hiç bu gübü birlik turlar ile???
sizin pbjektifinizden ve anlatımızla yorumlansa memleketim diye bir hayal kurdum okurken postunuzu:))
harikasınız her daim..
saygılarımla...
:)
Bir Tutam Keki,
YanıtlaSilGüzel sözlerinize çok teşekkürler, siz de sağolun...
Kekova'ya yıllar önce gitmiştim. Yenilerde bir tur denk gelir ve benim de zamanım uyarsa zevkle gideceğimi artık öğrenmişsinizdir sanırım:))
Kimbilir kısmet diyelim:))
umarım bir gün misafirimiz olursunuz baba ocağıma:)
YanıtlaSilsevgi ve saygılarıımla...
:))
birtutamkekik,
YanıtlaSilKekovalısınız demek? İnşallah diyelim, kısmet:)
Sevgiler benden...
Afiyet olsun ablacım. Ankara ne zaman?
YanıtlaSilNehir İda,
YanıtlaSilOlsa da yesek ama daha güzelinden:))
Haziran başı oradayım inşallah...
Off! Çok güzel bir köy... Çok güzel evler... Bayıldım. Elinize, yüreğinize sağlık.
YanıtlaSilBinalar da fotolar da çok hoş. O yeşil tenhalığa "kaçasım var".
YanıtlaSilİstanbul buz gibi ve ben ağrılar sancılar içinde yattım durdum bütün gün.
Asucum,
YanıtlaSilO tenhalığa kaçamasan da Antalya'ya kaç gel. Ağrılarına iyi gelir buranın güneşi, havası, arkadaşın ve naçizane ben:))
Geçmiş olsun, sevgiler...
Sezer,
YanıtlaSilGerçekten çok güzeldi, umarım günün birinde ziyaret edersiniz...