.

.
.

7 Şubat 2012 Salı

SABAH FIRTINA, YAĞMUR, ÖĞLEN GÜNEŞ. NASIL BİR ŞEHİRSİN ANTALYA?


Sabah saat 6.00'ya yaklaşırken gece boyu yağan yağmurun çıldırmasıyla çıkan seslere uyandım. Bir yandan gök gürlüyor, bir yandan şimşekler çakıyor, rüzgar deli gibi eserken yağmur da bırakın bardağı koca bir kazandan boşanırcasına indiriyordu. Yer gök birbirine karışmış durumdaki manzarayı mutfak camından izlerken ilk aklıma gelen "iyi ki artık okula gitmek zorunda değilim" oldu, sonrasında da su basan evlerdekilerin çaresizliği. Bu memlekette evinizi su basması için zemin katta oturmanız gerekmez; pencere pervazlarınızdan dolabilir, tıkanan gider balkonunuzu havuza çevirip o havuzda ne varsa kapı altından odanıza girmesi gayetle mümkündür. En üst katta oturuyorsanız çatınız size oyun oynayabilir, zira kiremitli değildir Antalya'nın çatıları, bildiğin damdır ve günısı denen faydalı garabetlerin rastgele yerleştirilmesinden dolayı ağırlık betonu çatlatır ve sızma yapar. En üst kat tecrübesi yaşamadım ama iki kere balkondan giren sular nedeniyle halılarım kış ortasında yıkanmaya gitti ve pencerelerimin önlerinde de her daim kalın havlular serilidir. Neredeyse iki saate yakın süreyle yer-gök birbirine karıştı, kendi halinde sokağımız bir "Uğultulu Tepeler" ambiyansına büründü. Bu yağmurlara yıllardır alışkın olmama rağmen ürkmedim desem yalan olur. Sonra birden kesildi, uykusu derin olan ve sabah biraz geç kalkan birinin o fırtınadan haberi olmaması gayetle mümkündür, gece yağmur yağmış deyip geçebilirdi. An itibarıyla gökyüzünde güneş var. Sabahki afetten sokağa kalan izler de yukarıdakilerden ibaret; ağaçtan yere düşüp ezilmiş birkaç portakal, dökülüp saçılmış yapraklar ve çınarın iyice kelleşmiş dallarına yerleşip tüylerini kurutan ve bitlerini ayıklayan kumrular. Zeminde su birikintisi bile yok desem yeridir. Bu şehir yıllarca yaşasam da beni şaşırtmaya devam edecek. Bu masum hale kanmamak gerekir esasen, sabahki fırtına her an yeniden tekrar edebilir.

"Rus Kışı"nı okumaya devam. Lalecim, üçte birini devirdim. Fena gitmiyor, kahramanları yavaş yavaş tanıdım, baleyle ilgili bilgiler ilgimi çekiyor, mücevherlere de ağzımın suyu akıyor:) İyidir yani durum, bir sıkıntı yok, mevsimle uyumlu keyifle okuyorum, sağolasın.

Ciddi anlamda güneş çıkıp odanın içini doldurdu, gidip bir kahve alayım ve kitabımla köşeye çekilip güneşin tadını çıkarayım, belli mi olur, her an tekrar yağabilir.

13 yorum:

  1. Ankara da kar yağıyor. Beton gibi kalmış buzların üzerine.

    YanıtlaSil
  2. Dört mevsimi bir arada aynı gün yaşatan başka şehir herhalde yoktur...

    YanıtlaSil
  3. konuyla alakasız ama antalya'da kanalizasyon sistemi de yoktu eskiden. bütün şehirin lağımı falezlere verilirdi. yapıldı mı bir altyapı?

    YanıtlaSil
  4. Aslım,
    Kanalizasyon sistemi yapıldı, arıtma sistemi de yapıldı Konyaaltında faaliyette. Yeraltı mağaraları hala kullanımda mı bilmiyorum ama sistem yapılalı epey oldu. Bereket çok geçirgen bir toprak da suyu hemen yutuyor, yoksa resmen boğulurduk o yağmurlardan sonra:)

    YanıtlaSil
  5. Hülya,
    Sanırım bu konuda eşsiziz, sabah neydi öğlen ne oldu:))

    YanıtlaSil
  6. Haberler de izledim gercekten korkacak kadar var.Keyfin bol olsun Leylakcim,aman yagmur da gelmesin..kisda biran önce gitsin.
    Asis

    YanıtlaSil
  7. Ebrucum,
    Bu sene kış perişan etti herkesi, aman dikkat et yürürken falan. Bilirim o buzların marifetini ben:)

    YanıtlaSil
  8. O müthiş fırtına ve yağmur sonrasında ,niçin o korkunç dalgaları seyretmek için falezlerin üzerine gitmediğime pişman oldum.Antalya kendisini tanımayanları bu gün bir kez daha şaşırttı.Ben ümitsizliğe kapıldığım zaman hep bu oluşumu düşünürüm.Yer yerinden oynar,bir zaman sonra her yer süt liman...Yeter ki biraz sabır.Bilirim ki siyahın arkasından beyaz gelecektir. Özgül

    YanıtlaSil
  9. bu hikaye bana hic yabanci gelmedi, bir firtina bir gunes bir firtina bir gunes :)) tek fark hep sicak olusu :)
    birde sizin su kahvenizi cayinizi alip oturup kitap okuyusunuza cok ozeniyorum cooook :)

    YanıtlaSil
  10. A-H,
    Evet Singapur kadar olmasa da onun küçük kardeşi olabilir:))
    Sorma canım senin yaşlarındayken ben de pek özenirdim, inşallah emeklilikte sen de keyifle gerçekleştirirsin bu eylemi. Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  11. Özgül,
    O havada falezlere kadar ulaşabileceğini hiç sanmam doğrusu, yarıyolda uçardın muhtemelen. Boşver pencereden bak daha iyi:))

    YanıtlaSil
  12. Asis,
    Bence de, bitsin artık bu kış. Bu sene bezdirdi Antalya'da bile.
    Gerçi 2 gündür güneşliyiz ama sonrası ne olur bilemem.
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  13. Anneciğim de ara sıra ''ben bugün okula gitmesem ne olur?'' diyor:))

    YanıtlaSil