.

.
.

28 Aralık 2011 Çarşamba

IVIR-ZIVIR


Yılın son günlerinde bana bir mutfak aşkı geldi ki sorma gitsin. İçime Julia Child, Sahrap Soysal, Emine Beder kaçtı. Gece yatarken yarına ne pişirsem diye yatıp sabah kalktığımda mutfağı kontrole koşuyorum yüzümü yıkamadan. Ciddi ciddi listeler yapıp hiç denemediğim tarifleri deniyor, hayalimden geçirmediğim malzemelerle reçeteler üretiyorum. Kendime pempe, pırıltılı kapaklı yeni bir yemek defteri bile yaptım. Üstelik ben yemek yapmayı sevmem aslında. Ne oldu bilmiyorum, efsunlandım galiba.

Yemek pişirmenin dışında ikinci eylemim posta kutusunu kontrol etmek. Her seferinde sükût-u hayale (hayal kırıklığı yerine bu tabiri kullanmaktan özel bir zevk alıyorum) uğruyor ve postacının saçını başını yolma  planları yapıyorum. Umarım kel değildir.

Yemek yapıp postacı yolu gözlemekten artan zamanlarda yeni bir kitap okuyorum; "Arıza Babaların Çatlak Kızları". Adı gibi ilginç bir kitap, arka kapağın son cümlesiyle tanıtayım: "Aynı havanda dövülüp, aynı imbikte damıtılan insanların kimilerinin sirke, kimilerinin şıra, kimilerinin şarap olma öyküsünü anlatıyor."

Sonra film izliyorum, gösterime girdiğinde Ankara'da olduğum için izleyemediğim "Midnight in Paris" filmini seyrettim sonunda büyük bir keyifle. Her ne kadar filmin yarısında çalan telefon keyfime limon sıksa da pek aldırmadım. ADSL kampanyasıyla ilgili bilgi vermek isteyen bir kızcağız-daha önce de konuşmuştum sesinden tanıdım, helecanlı bir tip, böyle Yeşilçam filmlerindeki Suna Pekuysal'ın gençliği gibi-telefonu açar açmaz "Leylak Hanımla mı görüşüyorum" diye sordu. "Evet" dedim. "Vesaire kampanyasıyla ilgili bilgi vereceğim ama önce daha rahat hitabedebilmem için isminizi söyler misiniz" demez mi? Adeta suratına kapattım telefonu, bıkmışım zır zır aramalarından, bir de aptallıklarına tahammül edeceğim. Daha dün Ankara'daki bomboş evin telefonunun tarifesini bize sormadan değiştirip Temmuz'dan bu yana iki misli para kestiklerini öğrenmişim zaten, ne kampanya görecek gözüm var ne de reklamlarını dinleyecek kulağım.

Böyleyken böyle, halimi arzeyledim. Şimdi gidip arıza babalarla ve çatlak kızlarıyla ilgileneyim biraz. Kalın sağlıcakla anacım...

Not: Fotoğraf da konsepte uygun olsun dedim, mutfaktan...

26 yorum:

  1. Vuvvv kitap sadece ismiyle bile dikkat çekti.Hemen edinilesi.
    Leylakcım benim de içime bir ev kadını kaçtı son bir kaç aydır. O pohaçalar muffinler, mutfakta 3 saat geçirip 5 çeşit yemek yapmalar falan. Ne olacak bizim halimiz?
    Ruh çıkarıcı diye birileri var mıdır ki?

    Oyun sitemde çok sevdiğim bir kızım diyor ki " sen bir ev kadınını öldürdün,cesedi bulunamadı o yüzden ruhu senin içine kaçtı " :))

    YanıtlaSil
  2. Ben var ya bugün postanenizi arayıp tehdit edeceğim yapacağım yani inan buna :) herkeside aramaya davet ediyorum :)) yemek yapmayı sevmeyen biri daha demiştim ki tam hiç uymadı bu yaptıkların yani :)

    YanıtlaSil
  3. Yaptıklarını her okuyuşumda yavaşım diyorum. İmreniyorum idolümsünüz Ekmekçim ve sen.

    YanıtlaSil
  4. Hahahaha Leylağım sana biraz ben bulaşmış galiba. Hani bu sene beni gördün, o kadar mutfak hikayesi dinledin falan, onlardan olmuş olabilir bu durum:)
    Bu arada kitabın arka kapak yazısı çok hoşuma gitti:))

    YanıtlaSil
  5. kitabı merak ettim niye dersen? 4 bacıyız ya hani o açıdan:)ama babamız gayet akli selim acaba kendimizden bişeyler bulanilirmiyim dedim hemen:)

    YanıtlaSil
  6. Şu ev kadını bi benim içime kaçamadı..:):) Kaçsada bende az döktürsem börekler, çörekler :):)

    YanıtlaSil
  7. Ben de bu aralar mutfaktan uzakta yemek pişirmiyorum.Yapsam yemek yiyecek kişi az.Ama mutfak alışverişi yapıyorum.Ne güzel ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  8. Şu yemek yapma ,yeni tarifler deneme aşkından banada yollarmsın Leylak Dalı :D ? Sabah 8 akşam 19.30 a kadar çalışıyorum , ev kendinden geçmiş durumda şuan ..

    YanıtlaSil
  9. Hamarat leylak dalım benim :)Enerji dolu olmanı çok seviyorum .
    Adls için arayan kızda ayrı bir komik olmuş :)
    öpüyorum

    YanıtlaSil
  10. resma bittim... Kitabın ismine bayıldımmm... Tiz okuna dedim...
    İyi ki mutfak sevmiyosun Leylak'ım ya ya sevsen ben buralarda duramazdım...

    YanıtlaSil
  11. icine emine beder kacan insanlari da mutfak hikayelerini de cok severim :) hele hele sizin mutfak hikayeleri oldukca ilginc ve guzel oluyor :))

    YanıtlaSil
  12. İçine gerçekten mutfak cini kaçmış. Hele bir de yediğin değişik şeyleri her lokmada analiz edip "ben bunu nasıl yaparım, etin sosuna biraz hardalı az tutup kişniş eklesem," diye düşünmeye başladığında nefesi en kuvvetli hoca gelse bile iflah olmazsın artık. Demedi, deme...

    YanıtlaSil
  13. Selgin,
    Valla korktum ben şimdi. Demek öyle diyorsun. Ben yine de geçici bir durum olması ümidini taşıyorum, zira fazlası beni bozar:))

    YanıtlaSil
  14. A_H,
    Ben demutfağın hikaye kısmını seviyorum zaten. Biri yapsa ben anlatsam olmaz mı:))

    YanıtlaSil
  15. Lale,
    Sen elindekileri okuyadur bacım, ben sana yollarım o kitabı sonra...

    YanıtlaSil
  16. Nesrin,
    Sağol canım.
    Bu aralar bütün arızalar beni buluyor. Paratoner miyim çekiyorum. Baksana postacının tuhafı da beni buldu:))

    YanıtlaSil
  17. Red Riding,
    O çalışma saatleriyle neyin aşkı kalır insanda. Uyuyacak vakit uluyorsan ne ala:) Bu tür işler biz emeklilere göre ancak. Dilerim sen de sağlıkla ulaşırsın o günlere:))

    YanıtlaSil
  18. Parıldayan Çiçek,
    Arada bir geliyor bu mutfak aşkı bana. Bakalım ne kadar sürecek. Devamlılık arzedeceğini sanmıyorum:)

    YanıtlaSil
  19. Mütemadiyen,
    Ev kadınlığı bırak içime kaçmayı dışımdan bile geçmez benim. Hep zorla yaparım mecburiyetten. İşte nasılsa bu aralar mutfakla barışığım, yılbaşı hevesidir belki:))

    YanıtlaSil
  20. Zero,
    Birbirimize çok yakın oturduk ya, hani bir de anason kokusu soluduk. Hafif bir bulaşma durumu sözkonusu oldu sanırım:))
    Kitap ilginç, yazım dili biraz acemice olsa da konu ve saptamalar hoş...

    YanıtlaSil
  21. Meyra,
    Kesinlikle sizin bacılarla ilgisi olamaz bu kitaptaki kızların:)) Kitabın konusu Ankara'da Mamak civarında geçiyor, hoş aslında okunası ama sizlere benzemediği kesin:))

    YanıtlaSil
  22. Nehir İda,
    O kadar çalıştıktan sonra ne yapacak halin kalıyordur ki. Bu benim işler un elip eleği duvara asanların işi, sıkma canını. İdolün olmaktan keyif alırım ama:))

    YanıtlaSil
  23. Ülkü,
    Aramaya gerek kalmadı, postacımız buyurdu, maceraları son postta:)) Kartını da aldım, teşekkürler...

    YanıtlaSil
  24. Sis,
    Valla elele verip gidip bulalım varsa da şu domestik ruhtan kurtulalım:))
    Ya oyun siteni takibe aldım ama oyunları indirmeyi başaramıyorum...

    YanıtlaSil
  25. AHHH gençliğim aklıma geldi seni okurken. Hangi çekmeceyi açsam yemek tarifi çıkarbizde geçenlerde hepsini çöpe attım şimdi de zoraki giriyorum mutfağa.

    YanıtlaSil
  26. Mevdoş,
    Sen bana bakma benimki geçici bir aşk, üç gün sonra öff akşama ne yesek, kahvaltı yapsak demeye başlarım:))
    Ayrıca gençliğim diyip durma, yaşlarımız pek uzak değildir birbirine:))
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil