.

.
.

29 Nisan 2025 Salı

SALI SALLANIR / 29 NİSAN

Bugün insanlık için küçük, kendim için büyük bir adım atarak gardrop dolaylarına ayak bastım. Her yanından geçişte kıyın kıyın uzaklaştığım, uzaktan korkulu bakışlar attığım, kapağını her açışta lazım olanı alıp koşarak kaçtığım tehlikeli sulara sonunda balıklama daldım. Korkunun ecele faydası yok, kaç kaç nereye kadar. Dün gece yatarken bu işi planlamıştım, sabah kalkınca caymamak için önce raflarda ne varsa yatağın üstüne yığdım, ondan sonra günlük işlere başladım. Hal böyle olunca da kaçacak delik kalmadı haliyle. Tam 3 saatimi aldı ayırma, katlama, yerleştirme işleri. Gözüme kirli gelenleri yıkamaya attım, artık kullanmayacaklarımı verilmek üzere poşetledim, kalanları raflara düzgünce yerleştirdim (elimin altında olması gerekenleri ön saflara koyarak), aylardır, belki de yıllardır görmediklerime şaşıp "Benim böyle bir şeyim mi varmış" diye sorguladım, kendimi kınadım ve sonunda bitirdim. Ben de bittim, belim de bitti. Belim zaten günlerdir bitmeye fırsat arıyordu, aradığı fırsat bulundu. Yarınki gündemimde şifonyer çekmeceleri var, umarım kaytarmam. 

Ben bu işlerle uğraşırken  Kumru Hanım ya da Bey, topladığı kurumuş çam iğnelerini getirip mandal sepetimin üstüne yerleştirmiş, belli ki bir yumurtlama faaliyeti var. Çamaşırları asayım diye balkona bir çıktım ki ne göreyim, tapulu arsama gecekondu kurulmuş. Dellendim resmen, bezdim, usandım. 10+1 senedir verdiğim Kumru Doğumevi hizmeti yetmedi, bitmedi bu dünyanın en fingirdek kuşlarına. Ne bitlenmediğim kaldı, ne gübrelenmediğim. Parmaklarım anında dozere dönüştü, çam iğneleri çöpü boyladı, mandal sepeti mutfağa taşındı ve alt katın klimasının üstünde bana bakan kumruya da parmak sallandı. "Yürrü, başka kapıya, koca mahallede bir ben miyim enayi" dedim. Anlamadı salak 😂Böyle yazdım diye beni kumru düşmanı bellemeyin dostlar, bunların büyük büyük dedeleri Parmaksız Salih'den bu yana ne nesiller yetiştirdim ben. Balkonumda doğdular, kahvaltı masamda peynirimden sebeplendiler, balkon denizliğine serdiğim yemleri yuttular, hatta açık balkon kapısından girip salonumun baş köşesini WC olarak kullandılar. Ben daha ne yapayım, yeter istifa ediyorum.

Geçen haftanın son günleri ve bu haftanın ilk günü hep dışarlardaydım. Arkadaşlarımla, eski öğrencilerimle buluştum. Çok iyi geldi. Bol bol yürüdüm, güzel manzaralar seyreyledim, içim açıldı. 


 Ve inanmayacaksınız ama bir yürüyüş esnasında karşıma şunlar çıktı:

Yolumun üstündeki apartmanlardan birinin bahçesinde görüverince aklım başımdan gitti. Cılızdı, tek katlıydı, az serpilmişti ama olsundu, leylaktı ya. Yalnızca seyredip fotoğrafını çekebildim, elalemin bahçesine girip koklayamadım haliyle. Balkonlara baktım, birileri olsa rica edecektim ama sanırım apartmancak öğle uykusuna yatmışlardı, in cin top oynuyordu etrafta. 

Kitap okuma konusunda Nisan çok bereketli olmadı, memleket hallerinin de bunda etkisi var, kafalar bir milyon olunca okuduğunu da anlamıyor insan. Gerçi 7 kitabı bitirmişim her şeye rağmen ama benim için yeterli bir rakam değil. 

Kitap okuyamasam da epey film izledim. İçlerinde çok güzelleri olduğu gibi çok saçma olanları da vardı ki bunlardan birini dün başlayıp bugün bitirdim. Komedi niyetine çekilmiş bir yerli film: "Takıntılar". Netflix'de izledim, oyuncular iyiydi, konu saçmaydı ama kafa dağıtma açısından işe yaradı. 

Bu günü de böyle geçirdik. Bir süredir Antalya'da hava günde 4 mevsim şeklinde görülmekte. Sabah serin, öğlen oldukça sıcak, ikindi üstü bulutlu, akşam yağmurlu, çoğunlukla da esintili. Bakalım ne kadar sürecek böyle, şehrin standartlarına pek uygun değil, gerçi ne kadar geç ısınsa o kadar kârdır diyelim ve bu yazıyı da böylece bitirelim. Kalın sağlıcakla...



14 yorum:

  1. Bu kuşların balkona yuva yapma mevzu çok zor. Bıraksan yapsalar ortalık batıyor, yapışmış yuvayı yıksan için huzırsuzlanıyor. Zor. Biz ilk yavruda yaşadıklarımızdan sonra balkonun yuva yapılacak her yerine engeller yerleştirdik. Arkadaşımız yıllardır klimasını kullanamadı kuş yuvası yüzünden. En son balkonu kapattı da öyle kurtuldu.

    Leylaklar mis!

    Ocaktan beri toplam 7-8 kitap okudum :( Şu an 8. ya da 9. kitaptayım öğretmenim, sizin maşallahınız var :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kuşlar beni bezdirdi gerçekten, çok seviyorum ve kıyamıyorum o ayrı mevzu ama çocuğumu da çok seviyorum lakin ortalığı kirletince de kızıyorum :))) Bir yavrunun çıkışını izlemek duygulandırıcı ama bir o kadar da pis ve sağlıksız. İki kere bitlendik, bereket insan vücudunda yaşamıyor ama bir süre kaşındırıyor, ayrıca o kadar gübreliyorlar ki ortalığı, geçen yıl yuva yaptıkları sandalyeyi attık çöpe.
      Leylakların çelimsizi bile sevindirdi beni, bu yıl çocukların gelişi gecikti yoksa gelirken bir kucak getiriyorlardı Ankara'dan.
      Memleket halleri ve gözümdeki kuruluk okuma konusunda zorluyor beni bu aralar ama yine de elden geldiğince devam. Sevgiler yolluyorum Rüyacım...

      Sil
  2. Kumru doğumevi hizmetlerinden istifa ettin demek? Haydi hayırlısı olsun, bakalım yine bir fırsat bulup sana bakıcılık yaptıracaklar mı? :))
    Leylak görmene çok sevindim, altın bulmuş gibi olmuşsundur, harika. <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim gönlüme koysalar, gidip gelip deniyorlar. Yokluğumda babalarının malı gibi yayılırlar balkona eminim :) Valla çok cılızdı ama gerçekten altın bulmuş gibi oldum leylakları görünce :))

      Sil
  3. Bahar temizliği başlamış :) Kolay gelsin! Darısı başıma..
    Leylak henüz başlamadı ama sanki bugün bir erguvan gördüm, emin olamadım ama heyecan bastı :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok detaya giremedim C'cim ama bu iş acil ve gerekliydi, yazlık-kışlık birbirine geçmiş durumdaydı. Epeyce elden çıkardım ama yine de sığılmıyor dolaplara.
      Burada erguvanlar bitti. Yalancı orkideler ve alev ağaçları hizmet veriyor şu aralar, onlar da pek güzeller...

      Sil
  4. Çok hafifletiyor, elemek, ayıklamak, vermek faaliyetleri. Hem evi, hem ev sahibini :) Ellerinize sağlık.
    Leylaklar miss ama ben bizim eve yakın bi yerde bulduğum leylak ağacından (tüm zorlu koşullara rağmen) bir dal kopardım, eve, işe taşıdım kokusunu hep alabileyim diye. O apartman da akşam üstü uykusundaydı muhtemel. Sonraki gittiğimde budamışlar, ulaşamadım bir daha dallarına. Köydeki bahçede babamın diktiği leylak ağacında aklım, hafta sonu kavuşacağız inşallah :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten hafifletiyor, bu sefer epeyce cömert eledim, üç yıldır sırtıma geçirmediğim şey niye hala dolapta asılı duruyor ki. Birinin işine yarasın bari. Köye gidince benim için de koklayın leylakları, çok özledim inanın. Sevgiler

      Sil
  5. Elinize sağlık bayağı hafiflemişsinizdir. Ben bazı şeyleri atamıyorum hala mesela pantolon giydiğim halde eteklerimden sakladıklarım var ne zaman giyeceksem. Bu kuşlardan ben de şikayetçiyim bizimkiler yuva yapmak için değil tuvalet maksatlı kullanıyorlar benim balkonu. Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi oldu gerçekten Hülya Hanım, yalnız ne kadar hafifletsem de hala dolap tıkış tıkış, efsunlu sanırım :))) Kuşları çok seviyorum ama gerçekten çok zorluyorlar insanı bazen, balkondan geçtim kaç kez evin içini kullandılar tuvalet olarak :)))

      Sil
  6. ennn sevmediğim işlerden biridir şu gardrob düzenleme işi. ellerinize sağlık :)
    leylak fotoğraflarını görünce ben görmüşüm gibi sevindim adınıza :)
    Takıntılar daha iyi olabilirmiş ama ben de sevdim, izledik, güldük. ama esas ayak işlerinin 1.sezonunda çok güldüm, çok beğendim, izlemediyseniz öneririm örtmenim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevilecek bir iş değil zaten Şulecim ama bu kadar biriktiricilik de bünyeye zarar. Bu sefer acımadım 2 yıldır giymediğim ne varsa verdim, oh iyi oldu :)) Ayak İşleri'ni ben Gain'de iken izlemiştim. 1. Sezon gerçekten çok eğlenceli idi, bombaladıkları aracın önünde foto çektirdikleri bir bölüm vardı, komaya girecektim gülerken. Çok yetenekliler

      Sil
  7. Kumruların büyük büyük dedesi Parmaksız Salih'e selamlar! :)) Çok güldüm ilahi. Ve sizi anlıyorum. Ben de bu sene arada kaldım yer açayım mı açmayayım mı derken yerleşip yumurtladılar zati. Ama beni hissetmiş gibi bir tanecik yumurta bırakıp sonra sahiplenmediler. Soğukta günlerce açıkta kaldı bu tek minnak yumurta. Doğmadan ölmüştür yavrucak . Ben de mecbur kaldırdım.
    Bahar temizliği hayırlı olsun. Pazartesi Hıdırellez, misler gibi girelim amin. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya Lesliyancım Parmaksız Salih bizim balkonu mekan edindiğinde oğlum lisedeydi, düşün şimdi 5 yaşında oğlu var, kaçıncı kuşak torun ağırlıyoruz kumruzadelerden. ayak parmaklarından ya da pençe mi işte neyse biri eksikti, oradan tanıyorduk kendilerini :) Sanırsın evladımızdı öyle laubali ve rahat. Dededen toruna bir samimiyet hali mevcut ondan baş edemiyorum işte :) Ama artık çok zorluyorlar, çok pisler ve bitlenme hali de gerçekten çok rahatsız edici. Hş yokluğumuzda yine bildiklerini okurlar ama en azından ben buradayken rahat dursunlar.
      Tam bahar temizliği olmasa da en önemli işi halletim ya sevinçliyim :)

      Sil