Her günü sansasyona gebe ülkemizde yeni bir sabaha uyandık şükür. Bugünün beklentisi uzaydan tepemize düşmesi beklenen uzay aracı ama ülkenin kendi içindeki gündemi o kadar yoğun ki tepemize değil uzay aracı gezegen düşse pek aldırış eden yok. Umarım ne bize, ne başka ülkelere zarar vermeden atlatılır bu olay, risk düşük diyorlar ama bilinmez ki? Aklıma Hüseyin Rahmi'nin "Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç"ı geldi. Kitap okuma hevesimin temel taşlarından olan Yenimahalle İlçe Halk Kütüphanesi'nin caddeye bakan "Yeni Çıkanlar" raflarından sabah çekip aldığım ve ikindi üstü bitirip iade ettiğim, bu erken iadelerden dolayı da sarışın görevliyi bezdirdiğim kitaplardan biriydi. Sanırım İnkılap Kitabevi idi, yeni basımlarını yapıyordu Hüseyin Rahmi, Reşat Nuri, Halide Edip gibi yazarların. Su içer gibi okumuştum. Sonra Arkası Yarın'lardan birinde de dinlemiştik "Kuyruklu Yıldız"ı, anneannem fena heyecan yapmıştı "Ya düşerse" diye, sanki onun başına düşecek 😂
Dün semt pazarından alışveriş yapıp terden sırılsıklam eve döndük. Oysa hava sabah bulutlu ve serindi, öğlen birden bire coştu, güneş meydana çıktı ve ışınlarını saldı tepemize. Pazar dersen pazar olmaktan çıkmış, marketten pek farkı yoktu fiyat açısından. Bir de bu pestisit olayı insanı geriyor. Muhtemelen çoğu öyle ama ne yapabiliriz ki, eve geldim, çilekleri, kayısıları karbonatlı suya koydum, karbonatı fazla mı koydum, çok mu beklettim bilmiyorum, tadı değişti meyvelerin. Ağız tadıyla bir şey yenmeyecek artık. En son yediğim domatese benzer domatesin üzerinden yıllar geçti. Evlendiğim yıl Denizli'de kiraladığımız evi yerleştirmeye gitmiştik nikah öncesi, alt kattaki komşu bir tabak domates getirdi, köyden geldi diyerek. O domatesin lezzeti ve kokusu hala benimle, bir daha da öylesini yemedim.
Pazar dönüşü terle ıslanmış giysileri değiştirdik mecburen, önce çamaşır, sonra bulaşık makinesini çalıştırdım, yıkananları astıktan sonra da bir film izleyeyim bari dedim. "Babygirl"i izlememiştim, bulup açtım, açmaz olaydım. Başlamışken bitirdim ama çok kötüydü bence. Nicole Kidman kendini emekli etse çok iyi olacak. Dolgu yapılmaktan robotlaşmış yüzünde içeri kaçmış gözleri beni korkutuyor, bakışları da bir tuhaf olmuş. Tenindeki o sürülüp de sonra düzleştirilmiş tarlalara benzeyen görüntü de keza. Yüzüne bakınca ürküntü ile karışık bir rahatsızlık geliyor bana. Estetiklerini aklamak ya da "Ben yaptırıyorum keyif benim size ne, karışmayın" demek istediği için senaryoya özellikle mi koydurmuş bilmiyorum ama filmin bir yerinde ergen kızı "Akvaryum balığına benzemişsin anne, yaptırma şunları" diyordu. O da, "Ben seviyorum, karışmayın" diye cevaplıyordu. Kısacası film kötüydü, hiç sevmedim.
Çarşamba günü arkadaşlarla buluştuk yine Beachpark'ta. Bu kez asansörle indim sahile, asansörün gelişini beklerken de şu güzel manzaraları çektim:
Pazardı, çamaşırdı, filmdi derken yemek yapmaya üşendim, kısırla geçiştireyim bari dedim. Bizim evde sevilen bir yiyecektir. Lakin ne yaptım da öyle oldu bilmiyorum ama şunca yıllık ömrümde yaptığım en kötü kısır olduğuna yemin edebilirim. Bulgur aynı bulgur, salça aynı salça, ben aynı ben ama kısır bambaşka bir şey oldu. Bereket misafir yoktu, biz yine de lüplettik, telef olmasın di mi 😂 Kocam Bey'e "Kötü mü olmuş?" diye sordum, "Biraz benzemiş kısıra, ye gitsin" dedi.
Öğleden sonra yapacağım işler var, iyisi mi, bir kısır vakası daha yaşamadan gidip eli yüzü düzgün bir yemek yapayım da hazır olsun.
İyi hafta sonları diliyorum...
Teşekkürler, size de iyi haftasonları:)
YanıtlaSilUmarım ben cevap yazana kadar iyi bir hafta sonu geçirmişsinizdir :) Bu blogspot iyice coştu, kendi sayfamda pasaport sormaya başladı bana :)
Sil:)))))))) ne güzel cevap.
YanıtlaSilDi mi :)
Silİstasyon mu düşecek !!
YanıtlaSilDünyadan haberim yok benim. Aman olmasın zaten her gün zehirleniyoruz
bu olumsuzluklarla. Bir o eksikti zaten , düşsün patlasın da kurtulalım
her çileden. Hayırlı cumalar leylakdalım!
Neyse Hint Okyanusu'na düşmüş, kurtardık :) Cuma geçti ama olsun varsın, aldım kabul ettim :)
SilEşin yorumu çok komik güldürdünüz bizi. Hülya
YanıtlaSilBen de güldüm valla :)
SilBenim de hiç haberim yok, ne düşecekmiş? Kısır het türlü yenilir bence :))
YanıtlaSilZamanında Venüs'e yollanıp uzayda kaybolan bir uzay aracı, neyse Hint okyanusuna düşmüş, kurtardık :)
Silbazen diyoruz ya, "sadece uzaylı istilası kaldı yaşamadığımız" diye, işte bir tür uzaylı(!) da teşrif edecek, tam olacağız! :P
YanıtlaSildün bizim de menümüzde kısır vardı akşam, kalp kalbe karşıysa demek :)
Kısır tembel menüsü bizde ama bu sefer çok kötü oldu niyeyse...
Sil