Malumunuz üzere her yıl olduğu gibi bu yıl da Oscar ödül töreninin protokol davetlisiydim. Davetiyem, uçak biletim, otel ve limuzin rezervasyonum günler önce kurye ile teslim edilmişti. Gelgelelim tadım yoktu ülke gündemi nedeniyle, gitsem mi gitmesem mi kararsızlığında ikirciklenirken son gün uyuyakalmışım iyi mi? Bir uyandım uçak kaçmış. Taksiye atladım belki yetişirim diye, lakin Lizbon'a gelince farkettim ki Amerika'ya köprü yok. Üzerinize afiyet şu yaşa geldim yüzmeyi de hâlâ öğrenemedim, hem bilsem de yüzerek okyanus mu geçilir, köpek balıkları ham yapar evlerden ırak. Çaresiz geri döndüm. Aman, iyi etmişim, hem halı şampanya rengiymiş, hem de bu seneki kostümler pek dedikoduluk değilmiş. Üstelik cümle ödüller de hiç sevmediğim filme gitmiş, şeye, ııımmm "Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi"ne. Yok yav, o kitaptı, bunun neydi adı? "Çarşıya vardım erikten aldım/Yarin haberini Everek'ten aldım" benzeri bir şeydi. "Everi, Meveri" gibi, neyse siz bildiniz onu. O pek sevdiğimiz Inısherin Adası'na geçtim Oscar'ı, Colm'un kestiği parmaklarını yerine diksin diye bedava bir mikro cerrah muayenesi bile vermediler. Şiddetle kınıyorum Akademi camiasını.
Los Encılıs'a gidemeyince Internet'e gittim ben de, malzeme bol orada. Tek tek inceledim kostümleri, saçları, makyajları. Geçmiş senelere göre daha insanî boyutlarda idi. Bakındım bakındım, gözüme takılanlardan siz değerli takipçilerimin ısrarlı ve umumi arzusu üzerine bir kolaj yaptım. Oscar'lı şarkı "Naatu Naatu" eşliğinde bakınız lütfen 😊
Efenim, Halle Berry ve Nicole Kidman'ın sunduğu kolajımızın adı "Güllü Bacak". Biraraya gelip Beşiktaşlı olmuşlar. Berry beyaz seçerken, objektiflere "Na'ber tebaalarım" ifadesiyle bakan Nicole Hanım siyaha bürünmüş. Bilmedikleri bir şey var ki o yırtmaç arasından bacak uzatmayla 2012 yılı Oscar töreninde Angelina Jolie tarih yazmıştı. Hem o yakanıza, omzunuza dizdiğiniz gülleri taa 2007 yılında bizim Nur Sürer'imiz "Asi" dizisinde giydiği elbisesinde kullanmıştı. Demodesiniz demode...
"Askısını İçinde Unutanlar" isimli kolajımızın kahramanları Oscar'dan eli boş, hüsranla dönen Cate Blanchett ile zevci İdris Emmi ile objektiflere gülümseyen Sabrina Dhowre Elba. Cate kendini bizzat Oscar heykelciğine dönüştürürken Sabrina'yı 3. sınıf konfeksiyon mağazalarında neredeyse beleşe bulacağı kurbağa yeşili kıyafete saçtığı paralar için kınıyorum. İdris eniştemiz esasen Sabrina'dan ziyade Cate ile poz verseymiş daha uyumlu bir görüntü sergileyeceklermiş.
Bu kalabalık kolajın adı "Çadırıyla Gelenler". Sanırım konsepti kamp olarak algılamışlar. Onca kumaştan tüm sülaleleri giyinirdi üstelik. Baştaki yeşilli Çinli celebrity Fan Bingbing imiş, öyle ismim olsa ben sokağa çıkmam, arkadaş Oscar törenine katılmış. Angelina bacak modeli ikinci kızımız Küçük Kadınlar'ın Amy'si Florence Pugh. Altı kaval, üstü şişhane. Komşusu Allison Williams. "Gilmore Girls"den tanıdığımız Melissa Mc Carthy vakt-i zamanında Samanpazarı'ndan aldığı nişanlığını giyip gelmiş mesarif olmasın diye. Beyaz çadırlı Sofia Carson, cart pembe çadırlı ise Everi Meveri'nin asi kızı Stephanie Hsu.
Üstteki iç çamaşırlarının üstüne balık ağı sarınmış hanım kızımız balık etli model Ashley Graham imiş, şimdiye kadar adını duyup kendini gördüysem namerdim. Dedikodu odur ki, kırmızı halı sohbetinde Ugh Grant kasıntısının aşağılayıcı bakış ve cevaplarına maruz kalmış. Otomobilde yediğin naneleri unutmadık Hugh Efendi, sayıyla kendine gel bakalım. Mindy Kaling üstünü giymeyi unutup gelmiş, Leydimiz Gaga ise bu sefer aşırı giyinmiş sanki 😃
Ortadaki madalyalımız Elvis filminin yönetmeni Baz Luhrmann, törenden önce balığa çıkmış ve gecikmeyim diye eve uğramadan gelince tuttuğu balıkları da yanında getirmiş.
Janet Yang emekli olunca paramedik olarak çalışmaya başlamış, törene davet edilince de masraf etmemek için ambulanstaki termal battaniyelerden birine bürünüp gelmiş. Dikkat ederseniz elindeki paket bizim Hacı Bekir'den, jüriye şeker yaptırmış.
İki "Oh"un (Michelle Yeoh ve Sandra Oh) yer aldığı bu kolajın adı "Kaymaklı Balkabağı". İlki Everi Meveri ile En İyi Kadın Oyuncu seçildi. Sonuçlar açıklanınca Cate Blanchett de bir "Oh!" çekmiştir ki salondaki Oscar'lar yıkılmıştır.
Pişmaniye imalathanesinde çalışırken ürünlere bulanmış kılıklı bu hanımefendinin ismi Tems imiş, şarkıcılıkla iştigal etmekte imiş.
Oscar'ın hakkı Oscar'a, Sezar'ın hakkı Sezar'a ise Jessica'nın hakkı da Jessica'ya, bu yıl en beğendiğim kostutüm Jessica Chestain'inki oldu. Arkadaki kuyruk olmasa da olurmuş ama kadı kızında bile vardır o kuyruk...
Ve bitirirken Padraic'i unuttum sanmayım. Hem kendine, hem kaşlarına gönlümün Oscar'ını takdim ediyorum.
Sevgili dostlar, farkındayım, beklediğiniz kadar eğlenceli bir post yapamadım bu yıl. Bir kere gönlümüz kırık malum, üstüne töreni izleyemedim ve ne hikmetse bu yıl daha eli yüzü düzgün kostümler giyilmiş. Hatırınızı kırmamak adına, kendi çapımda bir geleneği sürdürmek amaçlı hazırladım bu yazıyı. Sürç-ü lisan ettimse affola...
Yazıyı çok keyifle okuyarak, bolca gülerek aşağı doğru gelirken, yorum için aklımda türeyen cümle tam olarak şuydu: Oscar törenlere daha sık olsa keşke:) Sonra son iki cümleye gelince bir kal geldi bana ve şöyle dedi: Benim okuduğum yazı başka bir şey miydi acaba...
YanıtlaSilYazdığım tüm kelimeleri yazının son iki cümlesinden hareketle toplayıp çıkarınca her seferinde gördüm ki sonuç değişmiyor Leylak Dalı öğretmenim: Bayılmışım.
Sevgili Buraneros öncelikle çok teşekkür ederim. Beğenileriniz mutlu ediyor. Gündem öyle ağır ki insan iki satır eğlenceli bir şey yazınca bile suçlanıyor, o da yaptığımız işe etki ediyor haliyle. Daha neşeli bir şeyler yazmak isterdim ama kalbim klavyeme dur dedi sanki. Ama ruh sağlığımızı da korumamız lazım, içe kapanmanın kimseye faydası yok, gülümseyelim biraz. Bugün kardeşimle ilgili çok iyi bir haber de geldi. Günlerin omzuma çöken sıkıntısı biraz hafifledi sanki...
SilAilenizin gözü aydın... yazıdan 15 dakika önce bir telefon konuşmasında çok sevdiğim biri tarafından o haber iletilmişti bana da:)
SilUygulanır mı emin değiliz ama bu bile bir olumlu geri dönüştür, elbet bir sonuca ulaşır. Çok sıkıntılı bir süreçti çünkü...
SilYine çok beğenerek ve eğlenerek okudum. Harikaydı.
YanıtlaSilÇok teşekkürler, sevgiler...
SilHalı kırmızı değil, kıyafetler de sansasyonel değil. Gerçekten de eli yüzü düzgün kıyafetler giymişler ama siz yine süper yazmışsınız. Elinize gözünüze sağlık :) Sandra Oh'nun elbisesinin rengi çok güzel, Berry de o gülleri söküp atsa olurmuş elbisesi :D
YanıtlaSilEvet bu yıl Oscar töreni yavandı gerçekten, giysiler de pek abartı yoktu, bu yazıya da yansıdı haliyle. Bir de gündemimiz malum, ne yapsak içe sinmiyor. Çok sevgiler...
SilBen bu Oscar yazılarına hiç denk gelmemişim demek ki. Bu yavan olanıysa... Hepimizin tadı yok ama iyi ki geleneğinizi devam ettirrmişsiniz. Keyifle ve gülerek okudum. Ellerinize sağlık
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Bu yıl hem gündemin verdiği keder, hem törenin ruhsuzluğu yazıya da etki etti, mecburi bir yazış gibi oldu ama yüzlerde bir gülümseme yarattıysa ne güzel. Önceki yazıları "oscar" etiketiyle bulup okuyabilirsiniz. Sevgiler...
Sil:) Yine döktürmüşsünüz:) Hacı Bekir şeker paketini nasıl fark ettiniz? En çok orada koptum:) Harika!
YanıtlaSilBu sene malzeme azdı Sezercim, nereden ne bulacağımı şaşırdım. Çok sevgiler...
Silbeklediğimiz yazı :) ellerinize sağlık öğretmenim. janet yang'ın jüriye lokum yaptırması benzetmesine çok güldüm. Çok yaşayın!
YanıtlaSilTorpilci Janet, jüriyi tavlamaya gelmiş Türk lokumuyla :))) Hep birlikte sağlık ve huzurla yaşayalım dilerim şu güzelim ülkede...
SilÇok yaşayın siz Leylak Dalı
YanıtlaSilHep birlikte :)
SilHacı Bekir paketi ve termal battaniyede kahkaha attım:) Çok iyi olmuş ablacığım, eline sağlık. Hem ağlarız hem güleriz ne yapalım? Güneş doğmuyor şu gariban topraklarımızın üzerine yıllardır.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, son cümleniz ne kadar doğru, yorulduk yaşamaktan resmen...
Silen iyi Oscar yorumcusu ödüle Leylağıma gitsin o zaman
YanıtlaSilyine eğlenceli ve leylakça bir yazı
selam ve sevgiler sana
Ödülümü aldım kabul ettim, sağol Maviannecim :)) Benden de çok selam, sevgi
SilYa şimdi Oscar gibi Oscar oldu :)
YanıtlaSilYaşasın :)
SilÇok sevdim ya her sene de çok seviyorum zaten :) Ellerine sağlık Leylak sultanım!
YanıtlaSilLady Gaga'ya ne olmuş öyle yahu, bir ciddiyet gelmiş yüzüne bir nur düşmüş tarikata falan mı girdi ne oldu korkuyorum.. Jessica nedense bana mamografi randevularını hatırlattı, sağ göğüs mamografi cihazıyla birlikte gelmiş gibi öyle bir bakmış ki, birazdan alacağız sizi jessikağnım demiş gibi hemşire.. Ben de bunu düşündüm ancak işte :)
Gaga'yı bi gagalayan oldu galiba :))) Ay Jessica'ya gülmekten öldüm, sen yazınca dönüp baktım, hakikaten öyle, yapışmış kalmış yazık :))))
Silİlahi Nurşen abla :))) Deliler evinin yalan yanlış anlatılan kısa tarihine nasıl da bağlamak geldi aklına o filmi... İnce zekana her daim hayranım :))
YanıtlaSilBu sene hakikaten kıyafetler pek zayıftı... O beyazlı abartılı kızımızdan yanında yöresinde olanlar çok şikayet etmiş ama :)) Kabarıklıktan töreni izleyememişler... Beter olsunlar ahahaaa :))
Seneye kol kola girip gidelim de görsünler kırmızı halı nasıl olur. Bak ben buldum kombinimi... Pazen şalvar altı stiletto :))))
Bu sezon seninle çok keyifliydi, teşekkür ederim kendi adıma...
Süper fikir, birlikte gidelim, ben de tuvalet altı plastik çizme giyeyim :))) Biz gidemedik ya kimse rahat izlemesin zaten, oh olsun!
SilYazmayı unuttum, ben de aynı duygulardayım, seneye sağlıkla inşallah...
SilNe izleyebildim ne takip edebildim bu sene töreni. Sizden kopyayla kaymaklı balkabaklarını sevdim ama. Bir de 'kaşlarının hastasıyım'ı. :D Yazılarınız da siz de birtanesiniz. Af yok, alkış var. :)
YanıtlaSil