Sabah güne pek müjdeli bir haberle uyandım, TV bozulmuş. Benim için hava hoş da, Kocam Bey mahzun olacak diye üzüldüm. Zaten bölük pörçük bir uyku uyumuşum, beden uyur, beyin uyumaz haliyle. Birtakım rakamları bir çukura doldurmaya uğraşıp durdum, sonra da 1. Dünya Savaşı çıktı, tepemize bombalar, duvarlara kurşunlar yağarken ben etrafımdakileri korumaya çalıştım. İki gündür saçma salak rüyalar görüyorum. Evvelsi gün de vali muaviniymişim güya, şahane manzaralı yerlerden geçerek Çorum'a gidiyorum görevle ama sanırsın Çorum değil İsviçre Alpleri, öyle bir muhteşem görüntü. Ben bir yandan manzaraya bakıp bir yandan özel kalem müdürüme WC aratıyor, hiçbirini beğenmiyorum. Rüyanın da Allah aklı başındasını versin 😂
TV demiştim, sabah suçlu suçlu duruyordu kitaplıkta. "Hayrola?" dedim, "arpan mı az geldi, sen bunu alışkanlık haline getirdin?". Boynunu büktü, acıdım, fazla üstelemedim 😀 Köftehor, geçen yıl da tam yılbaşı günü bozulmuştu. Apar topar genç bir usta bulduk, sağolsun yaptı yetiştirdi yılbaşı akşamına, gerçi izlenecek program da yoktu ya neyse. Delikanlı açıkça akşama yetişmesi için çıkma parça taktığını belirtmişti, çıkmanın ömrü bir yılmış demek ki, hadi bana müsaade dedi yılı doldurunca, bir aylık bonus da verdi üstelik.
Aynı ustaya ulaştık, gelip evden aldı, 3 saat sonra onarılmış olarak eve bıraktı, 6 aylık da garanti sundu. Bana böyle ustalarla gelin. Şimdi sağ yanımda keçili, yılanlı, kartallı bir belgesel gösterip durur.
Bugünkü film aktivitemi MUBİ'den müsaade isteyip ayrılacak olan bir filmle gerçekleştirdim: "Two Lovers". Joachim Phoneix ile Gwyneth Palthrow paylaşıyordu başrolleri. Phoneix'den pek hazzetmem ama Gwyneth'e bayılırım, ilahe yav, tek geçerim Hollywood'da. Güzeldi film, Oscar aşkına izlediğim birtakım saçmalıklardan sonra iyi geldi.
Oscar demişken, malum heyecanla beklediğimiz kırmızı halılı ödül töreni Mart ayında. Lakin takipçiler sürekli yazı soruyor bana, olmadık törene yazı yazamıyorum haliyle. O zaman şöyle bir şey yapayım dedim. 2012'den bu yana döşendiğim tören yazılarının linkini vereyim, arzu eden okusun. İlk Oscar yazım olduğu için henüz stilimi oturtamamışım, fotoğraf sayısı da kısıtlı ama yazı eğlenceli, buyrun link aşağıda, tıklayıverin bir zahmet:
O yılın Oscar törenine Angelina Jolie'nin yırtmaçlı kadife elbisesi ve o yırtmaçtan dışarı uzatıp hiç içeri çekmediği bacağı damga vurmuştu. Yazıya almamışım o fotoyu, aşağıya ekliyorum;
Yeni törene kadar eskilerle idare edeceksiniz artık, ara ara ekleyeceğim. Kalın sağlıcakla...
Bizim evde TV bozulsa eşim kesin depresyona girer çünkü kumandayı elime aldığımda bile bana gıcık olur kendileri :) Rüyaları da dolunaya ver ablacığım, bizim bütün ailenin uyku düzeni dolunayda abuklaşıyor valla :/
YanıtlaSilO deprosyon bize ait şekerim, 7/24 :)))) Valla dolunay mı, yarım ay mı bilemem ama cidden saçmalamakta sınır tanımıyor bu ara benim rüyalar...
SilHa haa! Angelina'nın o elbisesini ve pozunu hatırladım. :)
YanıtlaSilGerçekten senin Oscar töreni yorumlarının üstüne yok Leylakcığım. <3
Evet ya hatta Bacak diye bir site açıp kadınla kafa bulmuşlardı. Bir de gündüz olsa çok iyi olacak, uykusuz kalıyorum izleyecem diye :))))
Sil2012nin ödül töreni yazısı da yine eğlenceliymiş öğretmenim :) bu senekini merakla beklediğimi söylemiştim, değil mi :P
YanıtlaSilO tarihten başladım Şulecim yazmaya :) Söylemiştin elbette, bakalım Mart gelsin ne olacak, ben ödevimi yaptım, bulabildiğim tüm filmleri izledim...
Siloscar derken deprem olunca 3 hafta filan bloga bakmak içimden gelmedi. oscar maratonu yazan arkadaşlarımız olmuş. sen de bakalım yeniden koydun muu 2023 oscar filmleri yazılarınıı :) demiştik ya :)
YanıtlaSil