2023'ün ilk ayını kadın yazarlara ve yeni yıl kitaplaşmasıyla elime ulaşan kitaplara ayırmıştım. 12 kadının yazdığı 12 kitapla kapattım Ocak'ı. Bakalım neler yazmışlar:
-Yılın ilk okuması Irmak Zileli'nin son kitabına kısmet oldu: "Bende Ölen Sensin". "Eşik" ile tanıyıp sevdiğim bir yazar Irmak Zileli, tüm kitaplarını okudum. "Bende Ölen Sensin" bir erkeğin ağzından yazılmış, maço denilebilecek bir reklamcının ağzından. Güzel kadınlara düşkünlük, para hırsı, çevrilen üçkağıtlar, despot bir baba ile ilişkiler gayet akıcı bir dille anlatılmış. Benim için bir "Eşik" ya da "Son Bakış" güzelliğinde olmasa da okunabilir düzeyde...
-Kadire Bozkurt'u geçen yıl çıkan 2. kitabı "Buz Kandilleri" ile tanımış ve öykülerini çok sevmiştim, ki bu aralar öykü ile hayli mesafeliyim. Daha önce çıkan kitaplarının birleştirilip Notos'dan çıktığını duyunca "Ateşle Yaklaşma"yı da okudum. "Buz Kandilleri" ile kıyaslarsam daha hafif geldi. Yine de sıradan insanların öykülerini böyle güzel bir dille anlatmak her yazarın harcı değil. Kadire Bozkurt'u tanıyın derim ve bence "Buz Kandilleri" ile başlayın.
-"Ufak Tefek/Bir Aşk Hikayesi" bana sevgili blogdaşım ve yüzyüze gelmek için can attığım Neslihan'ın yeni yıl armağanı idi bir sonraki bahsedeceğim kitapla birlikte. Değişik bir konusu olan minnak bir kitap. Bir cücenin görüp aşık olduğu öğretim üyesi kadının ardından yaşadıklarını anlatıyor. Çok severek okudum, biraz da hüzünlendim.
-"König/Dünyayı Dolandıran Türk", şaşırtıcı bir gerçek yaşam öyküsü. "König" lakabıyla anılan Ekrem Hamdi Bakan'ın İspanya İç Savaşı'na uçak temin etmek için çevirdiği uluslararası dolaplar anlatılıyor. Gerçekten parmak ısırtacak kurnazlıkta bir kumpas. Yazar Ayşe Başçı belgeleriyle birlikte sunuyor bu ilginç öyküyü kitabında. Gerilim ve polisiye türüne taş çıkaracak sürükleyicilikte...
-"Bavula Sığmayan" Nermin Yıldırım'ın son kitabı ve öykülerden oluşuyor. "Ev" ve "Saklı Bahçeler Haritası"ndan sonra çok cazip bulmadım. İlk yarıdaki öyküler biraz daha roman tadında iken ikinci bölümdekileri vasat buldum. Romanlarını okumayı tercih ederim.
-"Tatavla" ya da şimdiki adıyla "Kurtuluş" hep merak ettiğim, gidip görmek istediğim bir semt, bir türlü kısmet olmadı. Kitabı görüp merak edince canım Zeynep yılbaşı armağanı olarak yolladı bana "Tatavla'da İnecek Var"ı. Ben daha kapsamlı bir Tatavla turu beklemiştim, yazar kısa öykülerle hayatlara değinmiş. İnsanın içini inceden sızlatan yaşam öyküleri. Bu tarza meraklıysanız seveceksiniz.
-Ocak ayına bir de çocuk kitabı sığdırdım: "Kraliçe'nin Maceraları". Sevgili Füsun Çetinel'in bana yılbaşı armağanıydı ve öyle bir kraliçe tipi yaratmış ki çocuk olsam bu kitabı koynuma alır yatardım günlerce. Çizimleri de en az öyküleri kadar güzel olan kitabı çocuklara da, büyüklere de zevkle öneriyorum.
-Zeynep Rade'nin "Yeniköy'de Bir Yalı"sını tamamen tesadüfi olarak Oğlak Yayınları'nın indiriminden almıştım ama beklemediğim kadar güzel çıktı. Gerçek bir olaydan kurgulandığı da kitabın sonundaki fotoğraflardan anlaşılıyor. Yeniköy'de bulunan "AllaTurca" isimli yalının ve sahiplerinin hikayesini okuyorsunuz kitapta. Hırsın ve kıskançlığın nelere sebep olduğunu da şaşırarak görüyorsunuz.
-"Mavi Tarlalardan Yürü" uzunca bir süredir kitaplıkta okunmayı bekliyordu, hatta o kadar uzun sürmüş ki kitabı nereye koyduğumu unutmuşum, arayıp bulmam saatler sürdü. Okuduktan sonra da bu kadar geciktirdiğim için kendime kızdım. Beni ateşleyen yazarın, Claire Keegan'ın, bir başka kitabı "Emanet Çocuk"tan uyarlanan "Quiet Girl" filmini izlemem oldu. Çok beğendiğim harika öyküler okudum, elimde yazarın bir başka kitabı daha var, o da ön sıralara alındı böylece.
-"Yumruk Yahut Yürek" İzlanda'lı bir yazarın Kristin Eiriksdöttir'in romanı. 70'li yaşlarındaki sahne tasarımcısı Elin'in bir tiyatro oyununun dekorlarını hazırlarken karşısına çıkan, ünlü bir yazarın kızı olan Ellen'le ilişkisini anlatıyor. Değişik, hatta tuhaf diyebileceğim bir konusu var, İzlanda gibi soğuk ve biraz tekinsiz sanki...
-"Kadehlerdeki Dudak İzleri" bir çok kadının yazıları ve anılarından oluşturulmuş bir kitap, Şengün Kılıç Hristidis derlemiş. Osmanlı'dan bugüne kadın/rakı/içki konusu ele alınmış, ilginç ve okunası bir derleme olmuş.
-Ve ayın son kitabı "Cadılar". Yazarı Brenda Lozano'nun diğer kitabı "İdeal Defter"i çok yakınlarda okudum ve abartılanın aksine sevemedim. "Cadılar" üzerine o kadar olumlu eleştiriler oldu ki kendimi sorgulamaya başladım ve yine de tedbirli olup kitabı satın almadım, e-kitap olarak Storytel'den okumaya karar verdim. "İdeal Defter"e göre bir tık daha iyi bulsam da anladım ki Brenda Lozano benim yazarım değil. Paloma, Feliciana ve Zoe üç şifacı ve kitapta bölümler halinde yaşamlarından kesitler okuyoruz. Anlatım bana çok düz geldi ve sevemedim ama belirteyim ki kitap hakkında çok iyi eleştiriler de var.
Gelelim Storytel'den dinlediklerime:
Üç kitap dinlemişim Ocak ayında.
-"Tepedeki Ev" Shirley Jackson'un kaleme aldığı bir gerilim romanı. Deniz Yüce Başarır seslendirmiş. Tekinsiz olarak bilinen tepedeki şatoya bir deney nedeniyle giden dört kişinin yaşadıklarını biraz da ürküntüyle dinliyorsunuz. Yazar gerilim romanlarının öncülerinden, Deniz Yüce Başarır ise Storytel'den en sevdiğim seslendiricilerden.
-"Perde Kapanmasa Görecektiniz" Kent Oyuncuları'nın kuruluşundan perdelerini kapatmasına kadar geçen süreci belgeler ve fotoğraflar eşliğinde anlatan harika bir kitap. Deniz Yüce Başarır Kenterlerin en önemli oyuncularından biri olan ve bir turne dönüşü trafik kazasında hayatını kaybeden babası Kamuran Yüce'nin belgelerini derleyerek oluşturmuş bu kitabı ve seslendirmesini de bizzat kendisi yapmış. Esasen kitap bende mevcut, tiyatroya meraklı olan herkeste bulunması gereken koleksiyonluk bir hazine. Lakin yazın Ankara'ya götürüp orada bırakınca dinlemek farz oldu, pek de güzel oldu. Tiyatroyu anlatan bir kitap tiyatrovari bir seslendirmeyle daha fazla değerlendi.
-Ve son dinlemem Doğu Yücel'in "Kimdir Bu Mitat Karaman?"ı oldu. Erdem Akakçe'nin muhteşem seslendirmesiyle hem dinledim, hem eğlendim bu polisiyemsi kitapla.
Yeni kitaplarda buluşmak üzere...
Irmak zileli sırada okuyacağım bende, bavula sığmayanlarda yeni bitti hakkaten romanlarının pek bir tadını alamadım bende. Birkaç kitap not aldım sağolun.
YanıtlaSilUmarım severek okursunuz, sevgiler...
Silheey oscar 2023 yazılarını başlatsanıza bir araa, meselaa, yine filmleri izleyerek, oscar 2023 1 oscar 2023 2 filan gibiii yanii :)
YanıtlaSilOscar filmlerini izledim, birkaç tane kaldı ama Oscar yazısı için ödül törenini bekliyorum. Önceki postlarımda ara sıra değildim zaten. Martta imiş ödül töreni, biraz bekleyeceğiz ama şöyle bir şey yapabilirim talep görürse, yeni törene kadar eski yazıları hafta bir yayınlayabilirim.
Siloluur böylece etkinlik gibi olur ben de izledikçe yazarım hıhıms :)
SilBen de senden örnek aldım, hiç kitaplardan bahsetmiyordum blogda, aydan aya kısa kısa döküm tutacağım. Mavi Tarlalardan Yürü ne kadar güzeldi değil mi Leylak Ablacığım? Bu haftasonumu zaman bulursam ben de Sessiz Kız'ı izleyeceğim <3
YanıtlaSilÇok beğendim ki bu aralar öykü pek okumak istemiyorum, "Böyle Küçük Şeyler" de çok güzelmiş, az lafla çok şey anlatıyor kadın. Filmi mutlaka izle, ben çok etkilendim...
SilKadire Bozkurt'u ikinci kez görüyorum sizin blogda meraktayım.
YanıtlaSilOldukça faydalı bir bilgi paylaşımı olmuş. Teşekkürler Leylak Hanım.
YanıtlaSil