Kalktık zahmet ettik Ankara'ya geldik, boş mu duralım, eve mi kapanalım yani, gezmek lazım, görmek lazım, takarsın yanına kızkardeşi, eşi dostu fellik fellik mekan ararsın. Bugün ilk durak methini duyup denemeye karar verdiğimiz "Coffe Lab" oldu:
Hayli kalabalık bir öğle saatinde gitmemize rağmen gerek dekorasyonu, gerek yiyip içtiklerimiz gayet hoşumuza gitti. Yemek üstüne bahçede içtiğimiz Türk kahvelerinin yanında gelen suların pek temiz olmayan bardaklarını görmezden geldik artık :)
Coffee Lab'dan sonra bir ısınıp bir bulanıklaşan sıcak ve nemli havadan kaçmak için yeşillikli, serin bir yer aradık. Ankara koşullarında kısıtlı olanakları değerlendirip 100. Yıl'daki "Çan-Sera Kent Bahçesi"ne gitmeye karar verdik.
Ağaçların gölgelediği, güller ve hanımelleri ile bezenmiş yürüyüş yolu pek hoşumuza gitti.
Belediyeye çiçek fidanı yetiştiren seraya da bir göz attık, renk renk çiçekler çok güzel görünüyordu.
Gezintiyi salkım söğütlerin altına atılmış tahta masalarda kahvemizi yudumlayarak sonlandırdık.
Eh, güzel bir gündü, devamı gelsin diyelim :)
N çok kahve içilmiş aaaa olmaz ki canım.
YanıtlaSilÖzenmiş anne