.

.
.

17 Temmuz 2014 Perşembe

GÜNDÖKÜMÜ

Dün blog aracılığıyla tanışıp arkadaş olduğumuz iki dost ta İstanbul'dan kalkıp günübirliğine Ankara'ya ziyaretimize geldiler, aman ne kadar güzel bir gün oldu. Toplam 6 saatlik birlikteliğimizde sohbetlere doyamadık. En çok ben konuştum tabii ki :)

Zaman kısıtlı olunca tüm rotamız Kale civarında döndü dolaştı. Bir cafeden kalkıp diğerine oturduk, bu arada önceden görmediğim bazı ayrıntıları keşfettim, daha doğrusu uzman arkeolog tarafından keşfettirildim :)


Yıllardır şu surun önünden geçer giderim, hatta defalarca fotoğraflamışlığım vardır, ortada görülen parçaların bütün bir lahde ait olduğunu bilmiyordum. Tamam orada aykırı parçalar olduğunun farkındaydım ama alttaki 4 parçanın bir lahdin dört köşesine konmuş heykeller olduğunu hiç farketmemiştim. Kendimi huzurunuzda kınıyorum...


Bu tesbih ağacını Pirinç Han civarında gördüm, sahibinin Galatasaraylı olduğundan kuşkulanıyorum. 


Bir başka keşif de bu oldu. Gramofon Cafe'de otururken gördük, tam karşısındaki dükkanda, kapının önüne oturmuş bu minyatür sandalye ve masaları imal ediyordu dükkan sahibi. 

Ve bunca zamandır her Samanpazarı'na gittiğimde önünden geçtiğim Arslanhane Camii'ne de ilk kez girip cidden etkileyici bir yapı olduğunu gördüm.




Diğer adı "Ahi Şerafettin" olan cami 13. yüzyılın başlarında yapılmış, bu adla anılmasının sebebi de ilk restorasyonun Ahi Şerafettin tarafından gerçekleştirilmiş olması imiş. Kendisi de camiin karşısındaki türbede yatıyor ve camie Arslanhane adının verilme sebebi de türbenin taşlarının arasında bir aslan kabartmasının olmasından kaynaklı imiş. Zaten camiin duvarları arasında Roma ve Bizans döneminden kalma taşlar, sütun parçaları göze çarpmakta. Camiin tavanı ahşap ve olağanüstü güzellikte ahşap sütunlar tarafından taşınıyor. Hasılı gidilip görülesi bir mekan.

Bu güzel günü arkadaşlarımızı havaalanına yolcu ederek bitirdik ama havalanına yolcu etme eylemlerimiz bugün de devam etti, babayı da bugün İzmir'e uğurladık. Sonrasında da çok keyifli bir mekanda kahvelerimizi içtik kızkardeşle: "Pasta Dükkanı". Tunus Caddesi'ndeki bu şirin dükkanda ev yapımı pasta ve kurabiyeler bulabilirsiniz. Daha çok sipariş usulüyle çalışsalar da gelen konuklara da güleryüzle ve samimi bir şekilde hizmet ediyorlar:


Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla...

6 yorum:

  1. Aaa ne güzel ya blog arkadaşlığının gerçek hayata da taşınabilmesi. :)

    YanıtlaSil
  2. ;) Ne güzel resimler çekmişsin Leylak Dalı, keşke ben de makinemi alsaydım yanıma.

    YanıtlaSil
  3. ne gzüel bir buluşma olmuş..

    YanıtlaSil
  4. Resimler de buluşma da çok güzel olmuş... minyatur masa ve sandalyeler müthiş. Ve de Ankara hep güzel anılarla yer etmişti aklımda ama hep biraz soluktu, sizin kaleminiz renkleri daha bir netleştirdi...Teşekkurler

    http://baskaturluyasamak.blogspot.com.tr/?m=1

    YanıtlaSil
  5. Arslanhane Camii, sanat tarihi açısından çok önemli bir yapıdır. Ankara'ya geldiğimizde ziyaret edemedik:( Fena şekilde aklımda. Bir daha ki sefere inşallah! Burada görünce mutlu oldum birden:) Teşekkürler Leylak Dalı!

    YanıtlaSil
  6. Leylak dalımcığım, sıcağa rağmen çok keyifli bir gündü, iyi ki bu organizasyona son anda katılmışım. Daha nicelerine diyorum ve bize de bekliyorum:-)

    YanıtlaSil