Geçen haftayı yoğun etkinlikle geçirince bu hafta oturdum kaldım miskin miskin. Tabii elim boş gönlüm hoş değildi, kitap okudum en azından. 2 günüme pek sevdiğim Grace Kelly'nin yaşam öyküsü eşlik etti. Çoğu bildiğimiz şeyler ama dikkatimi çeken iki husus oldu. Grace Kelly'nin ailesi çok varlıklı ve laf aramızda biraz da kibirli ve züppe imiş, kendi kızlarının başarısına bile çok fazla ortak olmamışlar. Babası ve ağabeyi olimpiyatlara katılıp derece almış sporcularmış. Grace'nin Monaco prensi ile evlenip prenses olması bile pek umurlarında olmamış. Monaco prensi Rainier Grace'nin ailesiyle tanışmak için Amerika'ya geldiğinde annesinin koştuğu şart şu olmuş: "Bizde adet düğünü kız tarafı yapar, düğün Amerika'da olmalı". Yahu asrın düğünü olarak nitelenen bir kraliyet düğünü yapılacak ve kadın kırsalda yaşayan geleneksel bir anne gibi "düğün kız evinde olmazsa kızımı vermem" diyor. Fonda da "Aynalı körük olmazsa ben gelin gitmem" türküsü çalsaydı bari. Kürek şampiyonu ağabeyin görüşü ise daha evlere şenlik: "Damadın boyu pek uzun değilmiş, iyi kürek çekemez bu". Bir de ölümüyle ilgili bilmediğim bir şey öğrendim. Ben Grace Kelly'nin araba kazası sonucu öldüğünü biliyordum, hatta direksiyonda kızı Stephanie'nin olduğu, yaşı tutmadığı için Grace imiş gibi gösterildiği falan söylenmişti. Kitabın yazarı Donald Spoto kaza öncesi Grace'in sebebi anlaşılamayan baş ağrıları çektiğini yazıyor. Kaza sırasında da şiddetli ve ani bir başağrısı sonucu gözleri kararmış ve direksiyon hakimiyetini kaybetmiş, kendine geldiğinde ise fren yerine gaza basıp şarampole yuvarlanmış. Yoğun bakımdaki doktorlar 2 ataklı bir beyin kanaması geçirdiğini söylemişler. Yani kanama kazayı tetiklemiş. Her halükarda yazık olmuş, toprağı bol olsun.
Magazinel okumalarımı bitirdikten sonra inşaata başladım. Tuğla taşıyorum, kendisi 1038 sayfalık evlere şenlik bir kitap. 2012 yılının edebiyat Nobel'ini alan Mo Yan'ın "İri Memeler ve Geniş Kalçalar" isimli romanını okuyorum. Konu iri meme ve geniş kalça olunca bu ebatta bir kitaba ancak sığar zaten :)
Şaka bir yana dünden bu yana okuduğum ilk yüz sayfasıyla bile çok iyi bir kitap okuyacağım kanaatine vardım. Umarım yanılmam, bir de taşıma zorluğu olmasa. Aslında kitaba başlamadan önce 10-15 gün dambıl kaldırarak kol kaslarımı güçlendirsem fena olmazmış :)
Bugünün etkinliği ise akşam gideceğimiz yemek daveti için börek hazırlamak oldu.
İçindeki tahin, ceviz ve mercimekle patlamaya hazır bir kalori bombası olduğu aşikar ama yiyecek olanlar genç, o yüzden "bu kadar çatlak su kaçırmaz" diyor ve an itibarıyla kendisini fırına yolcu ediyoruz.
Daha ilginç etkinliklerde görüşmek üzere efenim...
ya ben kalın kitaplara gıcık oluyorum. toplu taşımada okuyorum ya, illa ki ççantada taşınacak boyda olmalı:) böyle kalın kitapları fasikül fasikül yapsalar ne rahatlık olur. tabii benim gibiler için e-kitap denen bir teknolji var aslında ama hiç yanaşamıyorum
YanıtlaSilHiç mercimek tahin ve cevizi aynı yemekte tatmadım. Çok ilginç. Ne güzel yapmışsın ama Leylak dalı tablo gibi olmuş.
YanıtlaSilAaa! Ben bu kitabı alayım Leylak Dalı. Ne güzel bir sene masraf etmem okur dururum:))
YanıtlaSilHımmmm, kitabı pek merak ettim. Aslında nobel ödülü almış yazarların en azından bir kitabını okumak lazım. Rutine takılmayı zaten sevmem, bu da sebebi olur. Grace Kelly ni ölüm sebebini ben de bilmiyormuşum.
YanıtlaSilPaylaşım için teşekkürler
grace kelly ile ilgili ayrıntılar ilginçmiş doğrusu.. yeni okuduğunuz kitap da merak uyandırıcı görünüyor.. iyi okumalar size..
YanıtlaSil