Hiç de adıma yakışan bir mevsim olmadı bu yıl, gördüğüm göreceğim bütün leylak şu yukarıdaki garibandan ibaretti. O da soldu zaten, kader utansın.
Yorgunum ve dizim ağrıyor. Blogu ziyaret etmediğim günlerde önce temizlik yaptım. Kendini temizleyen ev icat edene birikmiş bütün Nobel ödüllerini vereceğim, söz bak :) Hatta Oscar, Emmy ve Grammy'leri de ekleyebilirim. Bir tane de yerli olsun derseniz lokalizasyon gereği Altın Portakal da sunarım. Yeter ki böyle bir güzellik yapsınlar.
Dün arkadaşımın yaz başında evlenecek kızı için lavanta torbaları, nikah şekerleri, kına gecesi için minik kolonyalar ve benzeri hoşluklar hazırladık. Tabii hepsini bir günde yapmadık, önceki çalışmalara devam edip dün bitirdik. Zevkli bir faaliyetti, güzel şeyler çıkardık ortaya. Sonra ben Uluslararası Sanat Festivali nedeniyle açılan bir resim sergisine gittim. Açılış kokteyli olduğu için popülasyon fazlaydı fotoğraf çekemedim, bilahare bir kez daha gideceğim. Sonra da halime bakmadan eve kadar uzun bir yürüyüş yaptım, sonra o yürüyüş bana yol-su-elektrik, pardon diz ağrısı olarak geri döndü. Dizimden özür diliyorum dilemesine de aynı suçu bir kez daha işlemeyeceğimin garantisini veremiyorum. Zira havalar ısındı mı bu yürüyüşleri çok ararız. Şu anda fırça ağaçları kırmızı kırmızı, yalancı orkideler pespembe, akasyalar da beyaz ve mor açmış durumdalar. Hanımelleri coşmuş, kokularıyla mutluluk verip beni çocukluğumun Yenimahalle'sine taşımaktalar. Bir leylak yok ortalıkta, bir kez daha kader utansın :)
Bugün gün boyu yemek yaptım. Sabahtan hava bulanıktı yağmur bekledik ama sabah şöyle beş dakika serpip geçti, bir daha da yağmadı. Yarın misafirim geliyor şehir dışından, 40 yıldır görüşmediğim, son birkaç yıldır izini bulup haberleştiğim, çok sevdiğim çocukluk, ilk gençlik, okul ve mahalle arkadaşım. Öyle seviniyorum ki Yeşilçam filmlerindeki Adalet Cimcoz dublajlı Belgin Doruk sesiyle "Çok mes'udum" demek istiyorum :)
Kısacası blog bu hafta güzel olacak. Fenerbahçe de şampiyon oldu ya daha ne olsun değil mi? Haydi, kalın sağlıcakla...
kendine iyi bak :)
YanıtlaSilleylaklar da ayrıca çok güzelmiş :)
Teşekkkürler, leylak olur da güzel olmaz mı :)
Silleylak bana çocukluğumdan bir hatıradır. bahçeli bir evde büyüyen şanslı bir çocuktum, bahçedeki leylak her sene coştukça coşar, babaannemin bahçeden topladığı buketlerle evde masalsı bir hava eserdi. büyüdüm, babaannem artık yok, bahçedeki leylak da. bugünlerde sık sık aklıma düşüyor leylak, o günleri anmak için gördüğüm her çiçek tezgahında leylak arıyorum, hiçbir yerde yok, bu yıl neden böyle az olduğuna anlam veremedim. erken mi acaba?
YanıtlaSilLeylağın benim için ne ifade ettiği kullandığım isimlerden belli sanırım ama ne yazık ki yaşadığım Antalya'nın iklimi hiç uygun değil, yok olmuyor. Birkaç uyuz, cılız ağaç dışında rastlamadım desem yeridir. Olanlar da mevsimini şaşırıp sonbaharda falan da açıyor şaşkınlar. Normal olarak bu mevsimde açması gerekir, üstelik havalar iyi gitti bu yıl, denk gelmedi ya da gerçekten verim az oldu. Ben de pazardan bir fide bulup getirip balkona koydum, cılız bir dal çiçek vardı üstünde, gördüğüm göreceğim o oldu. Neyse ki şimdilik ağaççık iyi durumda. İstanbul iklimi uygun, balkonda olabilir aslında. Babaanneye rahmet olsun, her leylak koklayışında ruhu huzur bulsun...
SilO dizlere iyi bak..İleriki yaşlarda daha çok lâzım olacak..
YanıtlaSilKâğıt Faresi gibi, ben de bahçeli ev şanslısıyım. Bahçe duvarı boyunca, katmerlisi-düzü, eflâtunu-beyazı koca koca ağaçlardı(ya da ben çok küçüktüm). Eve gelen misafirler giderken, birkaç dal kesilip verilirdi. Bende de hatırası budur. Benim oturduğum semtte mebzul miktarda var-şanslıyım. Balkonumda da yaşıyor 3 senedir.
Arkadaşınla keyfiniz bol olsun. Ne çok konu birikmiştir anlatacak..
''Fener Bahçe''nin şampiyonluğunu geçersek hepsi de güzel şeyler:))
YanıtlaSilEskilerden bir arkadaş leylak tadında gelir sana. Eskiyi konuşursunuz bol bol. Ne güzel. Bir güzellikte bana gelse hiç beklemediğim bir anda. Öyle ihtiyacım var ki...
YanıtlaSilEllerine sağlık.
YanıtlaSilGine çok güzel yazmışsın.
Kırk yıl sonra buluşma, harika.
Sevgiler
Sevilay
Yenimahalle, Ankara-Yenimahalle midir? Eğer öyle ise evet, leylaklar açıyor şu günlerde.. En son, yıkılan Yenimahalle İlçe Halk Kütüphanesi'nin bahçesinde gördüm tepeden tırnağa çiçekli bir leylak, eğer çocuklar tamamını koparmadıysa.
YanıtlaSilLeylak Dalı ne hoş bir hayatınız var. sanat etkinlikleri, yürüyüşler, kitaplar. Ohhh ne güzel, hoşuma gidiyor. Keyfiniz daim olsun.
YanıtlaSil