Çok bunaldık çok, biraz renklenelim de içimiz açılsın. Aşağıda fotoğraflarla hafta sonu özetim var, iyi seyirler...
Cumartesi sabahı uyandığımda lalelerim açmıştı, hem de güneşi görünce biraz fazla açmıştı. "Hop" dedim "kendine gel, lale misin, gelincik misin bilelim yani". Mutfak penceresinden içeri odaya aldım, kapattı kendini tekrar laleye dönüştü :)
Cumartesi öğleden sonra Opera Sahnesi'nde "Don Giovanni" operasını izledim, şahaneydi...
Akşam yeni bir kitaba başladım; Hüsnü Arkan'ın son romanı "Uzun Bir Yolculuğun Bittiği Yer". Güzel başladı, güzel gidiyor.
Pazar günü hava bırakın baharı, yazdan kalma gibiydi. Uzun bir yürüyüş niyetiyle çıktık evden. Sokakta gördük ki herkesin niyeti aynıymış, bütün millet dışardaydı. Fotoğrafta görünen mekan Kadın Yarı.
Yürüye yürüye Karaalioğlu Parkı'na kadar gelmişiz, madem öyle dedik yukarıdaki manzaraya nazır, yeni açılan Kültür Merkezi'ni görelim.
Merkezin sergi salonunda Tufan Dağıstanlı'nın seramik kuş ve balıkları ile Himmet Öcal'ın resimleri sergileniyordu.
Daha sonra parkta dolaştık, bahar sen ne güzel bir şeysin:
Rengarenk olsun haftanız...
ne güzel kareler renk renk cıcekler*-*
YanıtlaSilTeşekkürler...
SilKayalıkların ucunda oturup çay içmek nasıl bir duygu acaba;)
YanıtlaSilLaleler nedense sıcağı görünce sonuna kadar açar, ben de çok açmalarını sevmem.
Opera, sergi,kitap yine tam Leylak Dalı klasiği bir post olmuş:)
Çok keyiflidir orada oturmak Natalicim, çok gitmişliğimiz vardır oradaki mekanlara zamanında :)
SilEvet bu hafta sonu yoğun geçti gerçekten...
Kadın Yarı ne kadar güzelmiş!
YanıtlaSilÇok güzeldir, doğa harikası. Bir de öyküsü var, ne derece doğru bilmem ama sırtında çocuğuyla bir kadın bu yarın kıyısına oturur. Yanlış bir hareket yapar ve çocuk sırtından yarın dibine düşer. Kadın da arkasından atlar ikisi de ölürler. O yüzden buranın adı Kadın Yarı olarak anılır...
Sil