Sabahın köründe, kargalar bile bırak kahvaltı yapmayı henüz gözlerinin çapağını temizlemeden alacakaranlıkta düştük yola arkadaşlarla birlikte. İstikamet Yat Limanı, sebeb-i ziyaretimiz Hıdırellez idi. Esasında Hıdırellez bahane, hoşça vakit geçirmek şahane hesabıyla gerçekleştirmekteydik bu eylemi. Her görüşte yeniden hayran olduğum Yat Limanı sabahın ilk ışıklarıyla daha bir güzel miydi ne?
Beni diğer sosyal ağlardan takip edenler biliyor, dün Hıdırellezi modernleştirip kendim ve yakınlarım için dileklerimi küçük kağıtlara resmetmiştim yukarıda görüldüğü üzere. Onları vazodaki yapma güllerin altında uykuya yatırıp arkadaşlarım için de adımla uyumlu bir leylak dalına dilekler asmıştım fotoğrafla da olsa. Dilekleri aktardığım kağıtların hepsini yanıma alarak donanımlı gittim mekana anlayacağınız.
Aynı amaçla Yat Limanı'nı şenlendiren ve çoğunluğu kadınlardan oluşan bir kalabalıkla yukarıda gördüğünüz Kaptan Acar isimli tekneye yerleştik. Ürkmeyin canım, kaptanımız resimdeki kadar korkunç değildi :)
Teknedeki masalara yerleşip nevaleleri açtık, ayıptır söylemesi ben elim boş gitmiştim. Sağolsun arkadaşlar işin sırrına çoktan erdikleri için tam tekmil gelmişlerdi, memnuniyetle otlakçılık yaptım. Çaylar şirkettendi, plastik bardakta tekne çayı ama olsun varsın, "gurbette sıcak suyun bile faydası vardır" demiş atalarımız.
Kahvaltımızın bitmesine yakın güneşin ışıklarını da yanımıza alarak açıldık. Pürüzsüz deniz yüzeyinde buruşukluklar ve köpükler oluşturarak, iyot kokularını içimize çekerek güverteye yerleştik.
Mendirekteki fenerde kayalıklara yerleşmiş başka bir Hıdırellez grubu vardı, attıkları dilek kağıtları denizin üstünde nazlı nazlı süzülmekteydiler.
Delik Kaya denilen bu bölge tekneyle yola çıkanların Hıdırellez dileklerini suya saldıkları bölge imiş, öğrendim. Malum ben bu konuda acemiyim, henüz çırak konumundayım. Seneye kalfa olurum inşallah :) Yukarıda gördügünüz tekne bizim ardımızdan yanaştı ve onun yolcuları da dileklerini Hızır ve İlyas babalara sunmakta.
Hıdırellez turu fazla uzun olmuyor, dolayısıyla sabahın makul bir saatinde Yat Limanı'na geri döndük, denize saldığımız dileklerimizin şerefine Tarihi İskele Simitçisinin bahçesinde çay bardaklarımızı kaldırdık. Görevimizi yaptık, işin esasında eğlendik, her daim cümlemizin gönlü şen olsun, dileklerimiz kabul olsun...
Çok güzel olmuştur çokkk...bu sene katılamadım, seneye inşallah..
YanıtlaSilNasıl heveslendim anlatamam:)
YanıtlaSilDileklerinize katılıyorum Leylak Dalı. Sevgiler...
Kuşum sen geldin mi? Ben seni teknelerde alem yapıyo sanıyorum hala, tabletten de canlı yayın yapıyor didiydim:))
YanıtlaSilAy seneye haber ver,dileklerimi şöle uzun uzun yazdırayımİ:))
Çok imrendim. :)
YanıtlaSilLeylak Dalı, ne şahane fotoğraflar ve yazı elbette. Bittim!
YanıtlaSilmanzara şahane leylağım hele de o peynir simit süper
YanıtlaSilöptüm snei