Malum Antalya'da yaşıyorum ve havalar beklediğimizden de erken ısındı bu yıl. Hal böyle olunca sürekli oturduğum kanepenin üzerine örttüğüm el örgüsü yün örtü sıcakla birlikte isilik yapma kıvamına geldi, kaldırdım. Bu defa da şorta geçiş yapan bacaklara kanepenin döşemesi sıkıntı verdi. Şöyle yumuşak, serin birşeyler bulmak için yüklüğün kapağını açtım, açtığıma pişman oldum. Kış boyunca fazlalık diye ne bulduysam tepmişim içine. İş çıktı mecburen, döktüm yüklüğü yerleştirdim bir güzel, bu arada en dipte bir yerlerde elime yukarıdaki kare kumaşlardan oluşmuş çakma patchwork örtü geçti. Ne zaman diktiğimi hatırlamıyordum ama kareleri oluşturan kumaşlara bakılırsa hayli eski olsa gerekti ve kendileri amacına pek uygundu. Örttüm kanepeye, aldım kitabımı, serin serin yayıldım. Lakin her bir kareye bakıp anılara dalmaktan kitabı okuyamadım. Şu lacivert üstüne minik kırmızı çiçekli pazen kumaş mesela, üniversitede okurken pek yaygın olan pazen giyme hevesiyle alıp kendime ayak bileklerime inen bir etek dikmiş, pek de keyifle giymiştim. Komşusu olan portakal renkli çiçekli kumaşı ise evlenip Denizli'ye gittiğimizde kiraladığımız hiçbir mimari stile uymayan saçmalıktaki evimizin, antresine amaçsızca yapılmış bir metrelik girintiyi kapatmak için perde dikmek üzere almıştım. Sonra desenini pek sevip perdeden caymış kendime kloş, anvelop bir etek yapıvermiştim. Ucu görünen kot kumaşı benzeri, beyaz çiçekli mavi kumaştan ise şahane modeli olan bir elbisem vardı. Uzun uzun uğraşarak dikmiş, ceplerine zımbalar bastırmış ve pekçok kişinin takdirlerini duymuştum ilk giydiğimde. O kadarla kaldı, ilk yıkamada o beyaz çiçekler solup gitti, elbise alaca bulaca birşey, onca emekse heba oldu. Düz mavi kumaştan oğluma denizci şortu ve gömleği dikmiştim 3-4 yaşlarındayken, ne kadar yakışırdı, üstündeki kalpli ve yine benzer puanlı kumaşlar ise kombin edilmiş bir etek-bluz takımıydı. O da beni aldı ilk öğretmenlik yıllarımda çalıştırdığım halk müziği korosu konserine götürdü. Müzik dersi bile olmayan okulda iki arkadaş, konservatuara devam eden eski bir öğrencimizin yardımıyla koskoca bir koro çıkarmış ve okulun yıl sonu gecesinde çok güzel bir konser vermiştik, üzerimde o kıyafetin olduğunu fotoğraflardan hatırlıyorum. O koca koca güllü siyah kumaş ise neredeyse küçük bir çadır ebadındaki kloş etekliğimdi, sıcak Antalya yazları için pek kullanışlıydı, tepe tepe giymiş sonra da minder yapmıştım. Sanırım kendi de daha önceki yaşamında döşemelik kumaştı:)
Daha fotoğrafta görünmeyen bir sürü kumaş, bir sürü anı var ama dalarsam boğulacağım. Şimdi çıkıp alışveriş yapmam lazım. Haftasonu hoş bir seyahate hazırlanıyorum, biletimi de almam lazım. O yüzden kalın sağlıcakla şimdilik, hep güzel anılarınız gelsin aklınıza...
yaşanan anlar bugünler için...
YanıtlaSilsloganı da bu olsun; "mutlu anlar yaşayalım, mutlu anılar biriksin"
bi vakit gelince bi yerlerden çıkıp geliveriyorlar böyle karşımıza... anımsadıkça mutlu olalım hiç olmazsa... :)
iyi yolculuklar, iyi tatiller şimdiden... :)
Aaaah anılar.
YanıtlaSilAnılarını bir bir canlandırdım gözümde. O becerikli ellerinle diktiklerini. Ne hoş bir örtü olmuş.
YanıtlaSilÇok seviyorum patchwork örtüleri. Bende başka bir örtü ararken hurcun içinden bulmuştum ve balkan masama örtü yaptım. Şimdi her baktığımda keyifleniyorum.
YanıtlaSilBenim pek bir hatıram yok o örtü ile ilgili çünkü hiç dikiş dikmeyi bilmiyorum.Ama istiyorum bir dönem öğrenmeyi.
Şimdiden keyifli yolculuklar.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilDemekki güzellikler için arada orayı dökmek gerekiyor :)
YanıtlaSilay leylak dalı abla ben de aynı şeyi yapmak için eski kıyafet biriktiriyorum bir süredir, kıyafetlerin desenli kısımlarını kesip yapacağım ama dikiş bilmiyorum o ayrı tabi, bakacağım bir çaresine :) çok güzel olmuş
YanıtlaSil