.

.
.

9 Ağustos 2012 Perşembe

ÇOK GEZDİK ÇOK

Dün baktık hava fazla sıcak görünmüyor, "Ankara keşif turu" zamanıdır dedik. İlk durak Cermodern'di. Niyetimiz sergiyi gezmekti ama afişteki yaratıklar gözümüze o kadar korkunç göründü ki "bu sevimsizlere bir de üste para mı vereceğiz" deyip caydık. Bu sergilerin parayla gezilmesi olayına da kılım doğrusu, sanat merkezi açmışsan bırak halk yararlansın yahu. Neyse sergiden vazgeçince Divan Cafe'ye yerleştik, sade kahvemizi söyledik, en sevdiğim taşıt aracına bakarak höpürdettik.

Fincanı çevirmedim, fal olayından hiç hoşlanmam ama kendiliğinden çıkan şekilleri göresiniz isterim:


Fincan "Haremlique" tasarımı ve ben bu şekilleri Topkapı Sarayı'na benzettim. "İnsan yaşadığı yere benzer" demiş Edip Cansever "Mendilimde Kan Sesleri" şiirinde. Kahve de kabına benzedi, Haremlique fincanında Topkapı Sarayı çıkar, Eyfel Kulesi çıkacak değil ya. Ama bu iş burada kalmadı yazının ilerleyen bölümlerinde göreceksiniz.

Cermodern'den o zamana kadar hiç uğramadığımız bir mekana, "Kore Şehitleri Parkı"na gitmek için ayrılırken masalardan birinde Behzat Ç. ekibinden Eda'yı gördük, yalnız başına oturuyordu ve su gibi duru bir güzelliği vardı. 
Kore şehitlerine adanan bu anıtın yer aldığı park yapıldığında ben belki lisedeydim ve hiç ziyaret etmişliğim yoktu, bugün bir ilki, hatta iki ilki gerçekleştirmiş olduk. Kore Savaşı'nda ölenler anısına yapılan bu pagoda biçimindeki anıtta Kore'den getirilmiş toprak, temsili bir mezar ve anıtı çevreleyen levhalarda da şehitlerin künyeleri yer alıyor. Hangi amaca hizmet için savaştıklarını bile bilmeden gencecik yaşta ölenlerin anısını yaşatmaya çalışan anıt-parktan karmaşık duygularla ayrıldık.

Ve ikinci ilke doğru yol aldık; yıllarca önünde geçtiğim ve bir kez bile girip gezmediğim Roma Hamamı kalıntılarına. III. Yüzyılda Roma İmparatoru Caracalla tarafından Sağlık Tanrısı Asklepios adına yaptırılmış hamam VII. Yüzyılda bir yangında tahrip olana kadar yaklaşık 500 yıl kullanılmış.


Şimdi bakın bakalım son fotoğrafa, benim fincanda çıkan kemerli şekle benzemiyor mu? Siz bu kadar hızla çıkan fal gördünüz mü:))


Oldukça geniş bir alana yayılmış kalıntıları gezmek neredeyse iki saatimizi aldı. Ne yalan söyleyim bu kadar kapsamlı birşey göreceğimi hiç sanmıyordum ve bunca yıldır ihmal ettiğim için kendimi ayıpladım. Ankaralı bloggerler, siz de benim gibi hala gidip görmemiş iseniz daha fazla geciktirmeyin derim.

Biraz yorulsak da hayli faydalı bir gezi oldu bugünkü, yeni keşif gezilerinde buluşmak üzere...

Not: Fotoğrafları tıklayın ki büyüsün, güzelleşsin ve arada kahve molası vermeyi ihmal etmeyin: http://fincandakimucize.blogspot.com/2012/08/ikisi-bir-arada.html

12 yorum:

  1. Ben de hala Roma Hamamı kalıntılarını görmeyenlerdenim, açıkçası sizin de dediğiniz gibi çok bir şey yoktur diye düşünerek, zahmet edip gitmedim..

    Kore Şehitleri Parkı da Erendiz Atasü'nün Dağın Öteki Yüzü romanını anımsattı bana. Oradaki karakterlerden biri o savaşa katılır, ve onun toyluğunu, savaşın acımasızlığınu, ne için savaştığını bilememe durumunu çok güzel anlatır Atasü.

    YanıtlaSil
  2. böyle bir yerin varlığını bile bilmiyordum yahu

    YanıtlaSil
  3. Ben falda kemerin üzerinde bir de kore anıtını görmüştüm ki aşağıya doğru inince oraya gittiğinizi gördüm :))) ne bariz bir fal çıkmış yahuuu :))

    YanıtlaSil
  4. leylak ablam ohh ne de güzel gezmişsin kıskandım valla bende gezmek istiyorummmm :) güzel mektubun geldi çok teşekkürler canım

    YanıtlaSil
  5. Nesrin,
    Keşke gelsen de seni de gezdirsem. Öperim seni...

    YanıtlaSil
  6. Selcen,
    Süper falmış değil mi ya, çok güldük ama tesadüfün böylesine:))

    YanıtlaSil
  7. Emrah,
    Ankara'daysanız bence gidip görün gerçekten şaşırıyor insan içeri girince. Çankırı Caddesi'nde, Dışkapı'da. Yıba Çarsışına gelmeden...

    YanıtlaSil
  8. Nesrin,
    Roma Hamamı'nı görmenizi tavsiye ederim, çok şaşırdım ve kendimi ayıpladım bunca zamandır ihmal ettiğim için...

    YanıtlaSil
  9. Yalnız faldaki tablo kemerle tıpatıp aynı. Yaw falı kapatmadan da falın çıktı ya ne diyeyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla öyle oldu Buğdaycım, işin esası ben de bir tuhaf oldum:)

      Sil
  10. Yanıtlar
    1. Tabi giderik Bacıkuş:)
      Benim ben Leylak, kahveden giriverdim de:))

      Sil