Umut üç gündür bizdeydi ve zamanı değerlendirip Ankara turlarımıza devam ettik. Umarım bunlar ileride babaanne ile yapılan geziler olarak güzel anıları arasında yer alır. Benim babaannem ile hiç güzel anım yok. Farklı şehirlerde yaşıyorduk, yılda bir-iki kez görüşebiliyorduk, o zamanlarda da pek kaynaştığımız söylenemezdi, hele de kuzenlerle aynı zamanda bulunuyorsak ilgisinin ibresi daima onlardan yana dönerdi rahmetlinin. Kızının çocukları olmasından mı kaynaklanıyordu, benim içe kapanık ve çekingen bir çocuk olmamdan mı bilmiyorum. Babam ilkokulu bitirip okumak için ayrılmıştı yaşadıkları küçük ilçeden, büyük halamsa evlenene kadar ailesiyle birlikte kalmıştı, bundan kaynaklı bir yakınlık da oluşmuş olabilir. Kısacası sevgi ilgiyle büyüyor.
Umut'la ilk günümüzde Kale'ye gitmeye karar verdik. Evvelki yıl da bir kez gitmiştik ve çok hoşuna gitmişti. Koyunpazarı ve Atpazarı olarak tanıttığım yerleri uzun süre Koyun Sokak ve Eşek Sokak olarak hatırlamıştı 😂 Koyunpazarı yokuşunu sıcakta ne onun, ne de benim tırmanacak takatimiz olmayacağı için taksiye bindik. Çok sempatik bir şofördü ve aracı yeni devralmış, bizimle siftah yaptığını söyledi, Umut sıcaktan şikayet edince de "Emrin olur" diyerek klimayı açtı. Karşılıklı sohbet ederek ulaştırdı bizi Kale'ye, Umut'a korna çalıp el sallayarak veda etti.
İlk durağımız Umut'un çok sevdiği fındıkkıranlardan bir koleksiyon bulunduran Kurşun Asker Cafe oldu.
Umut'sa arasıra gözlerine giren güneş dışında hayatından memnundu. Surların yapılma sebebinden, açılan hendeklere, hendeklerin üstündeki akşamları kapatılan köprülere, gözetleme kulelerinden küffara atılan oklara, düşmanın tepesine dökülen kızgın yağlara, mancınıkla atılan Rum ateşlerine kadar ne anlattıysam dikkatle dinleyip, anlamadığı yerleri tekrar tekrar sordu. Hoş eve dönünce epeyce kızgın yağ döktü kafama kafama, ben de ona ok attım 😂
Bir dahaki yazıda Ulus civarını arşınlamak dileğiyle. Bu akşam uzun zamandır aklımda olan ve merak ettiğim bir oyunu izleyeceğim, oldukça heyecanlıyım: Serkan Keskin'in tek kişilik oyunu "Saatleri Ayarlama Enstitüsü". Kalın sağlıcakla...
ben de sizinki gibi bir babaanne ile büyüdüm ne yazık ki. o yüzden sizin umut'la olan bu gezileriniz çok hoşuma gidiyor. kale benim de ankaradaki favori mekanlarımdan biri. ne güzel gün olmuş, bu sıcakta gezmeniz ise taktire şayan vallahi :)
YanıtlaSil