.

.
.

9 Ocak 2025 Perşembe

SELİM İLERİ / 9 OCAK

Selim İleri de gitmiş bu dünyadan, çok üzüldüm. İnsan bazılarının sonsuza kadar yaşayacağını zannediyor anlamsız olsa da. Onunla, daha doğrusu kitaplarıyla tanıştığımda üniversite öğrencisiydim. Dayımlara gitmiştik, yengem alışveriş yapmaya gidiyordu, peşine takıldım. Tunalı'da alacaklarımızı aldıktan sonra şimdilerde adını dahi hatırlamadığım, çoktan kapanmış bir kitapçıya girdik. Yengem bana bir kitap hediye etmek istedi, stantlara bakınıp ismi hoşuma gittiği için "Dostlukların Son Günü"nü seçtim. Kitap sonradan pek çok yayınevi tarafından basıldı ama bendeki Bilgi'den çıkan baskıydı, aşağıdaki. Evde olmadığım için fotoğrafı netten aldım:

Yazarın pek çok kitabını alıp okumaya başladım ondan sonra. "Her Gece Bodrum", "Yarın Yapayalnız", "Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın", "Saz, Caz, Düğün, Varyete", "Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba İki El Revolver", "Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak", "Cehennem Kraliçesi", "Kırık Deniz Kabukları", "Fotoğrafı Sana Gönderiyorum", "Bir Akşam Alacası", "İstanbul Hatıralar Kolonyası", "Solmaz Hanım Kimsesiz Okurlar İçin", "Gramofon Hala Çalıyor" ve daha birçokları. Kitapların isimleri zaten başlı başına bir şiir gibiydi. Bir erkek tarafından kaleme alındığına inanamayacağınız ince detayları barındıran, naif, nostaljik, incelikli, duygusal satırlar. "Mavi Kanatlarınla..." da idi sanırsam, yanılıyor da olabilir, bir moda mecmuasını sayfa sayfa inceleyip giysileri anlatıyordu, çocukmuşum ve kağıt bebeklerimi giydiriyormuşum gibi gelmişti. Derken "Oburcuk" serileri başladı, o şahane, esprili anlatımıyla yemek ve sofra kültürü kitapları: "Evimizin Tek Istakozu", "Oburcuk Mutfakta", "Rüyamdaki Sofralar".  Nasıl keyifle okumuştum. Sonra Antalya'da bir kitabevi "Edebiyat Günleri" düzenledi ve pek çok ünlü yazarın imza ve sohbet buluşmaları oldu. Selim İleri de bunlardan biriydi. Yanılmıyorsam Ahmet Ümit ve Duygu Asena ile birlikte katılmışlardı. Kalabalık yoktu, uzun uzun sohbet etmiştik, hatta bir fotoğrafımız bile var ama dijital çağa yeni giriyorduk, fotoğraf bilgisayarda değil albümde o sebeple. Duygu Asena'ya o buluşmadan birkaç ay geçince kanser tanısı konmuş ve bir süre sonra da kaybetmiştik. Çok yanmıştım ona da, öyle mütevazı, öyle tatlıydı ki. 

2005'in yazıydı. Annem ağır hastaydı, ağrısı dinmiyor, uyku uyuyamıyor, gözlerime "iyileştir beni" der gibi bakıyordu. Tek başıma üstlenmiştim bakımını, perişan haldeydim hem manen, hem bedenen. Nereden edindim bilmiyorum, aldım mı, kardeşim mi getirdi, yine Selim İleri'nin "Kar Yağıyor Hayatıma"sı girdi eve. Kapağı gördüğüm an "Benim de hayatıma kar yağıyor" diye düşünmüştüm, oysa aylardan Ağustos'tu. Salonda, hastalığından iki ay önce hevesle aldırdığı  kanepede yatıyordu annem, kanepenin yaşını doldurduğunu göremeden de gidecekti. Yakınında olayım diye tuhaf bir kumaşla kaplı minderleri ikide bir altımdan kayan diğer kanepedeydim. Elimde "Kar Yağıyor Hayatıma", Selim İleri ile birlikte yağdırıyorduk karları hayatımıza. Ardından "Annem İçin", onun sevgi-nefret duygularını harmanlayarak annesini, ona karşı pişmanlıklarını anlattığı anılarını okurken hem o anne için, hem kendi annem için gözyaşı döküyordum. Yazarla adeta özdeşleşmiştim. 

En son geçirdiği beyin embolisi sonrası Burcu Aktaş ile gerçekleştirdiği sohbetleri içeren "Düşüşten Sonra"yı okumuştum iyileşme yolunda olduğuna sevinerek. Olmadı, keşke  daha çok yaşasa, daha çok yazabilseydi. Kitaplarıyla yaşayacak, yazdığı her satır için minnetle, huzurla uyusun...

2 yorum:

  1. dün akşam alınca haberi çok üzüldüm ben de. bugün filiz aygündüz çok güzel yazmış instagramda onun için. böyle insanları yazar olarak sevmemin yanısıra, dost olarak da hayatımda olmalarını o kadar çok isterdim ki...nurlarda yatsın

    YanıtlaSil
  2. Genellikle kadın yazarların insan ruhunu daha derinlemesine, daha ince ayrıntılarla irdeleyip yazdıkları düşünülür. Ama bazı erkek yazar ve şairler bu düşüncenin dışında yer alırlar sanki. Selim İleri, Murathan Mungan gibi. Sakin, hümanist bir yapısı vardı Selim İleri'nin. Televizyon programlarında izlemiş, öykülerinden okumuştum.
    Işıklar içinde uyusun.

    YanıtlaSil