Selim İleri de gitmiş bu dünyadan, çok üzüldüm. İnsan bazılarının sonsuza kadar yaşayacağını zannediyor anlamsız olsa da. Onunla, daha doğrusu kitaplarıyla tanıştığımda üniversite öğrencisiydim. Dayımlara gitmiştik, yengem alışveriş yapmaya gidiyordu, peşine takıldım. Tunalı'da alacaklarımızı aldıktan sonra şimdilerde adını dahi hatırlamadığım, çoktan kapanmış bir kitapçıya girdik. Yengem bana bir kitap hediye etmek istedi, stantlara bakınıp ismi hoşuma gittiği için "Dostlukların Son Günü"nü seçtim. Kitap sonradan pek çok yayınevi tarafından basıldı ama bendeki Bilgi'den çıkan baskıydı, aşağıdaki. Evde olmadığım için fotoğrafı netten aldım:
Yazarın pek çok kitabını alıp okumaya başladım ondan sonra. "Her Gece Bodrum", "Yarın Yapayalnız", "Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın", "Saz, Caz, Düğün, Varyete", "Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba İki El Revolver", "Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak", "Cehennem Kraliçesi", "Kırık Deniz Kabukları", "Fotoğrafı Sana Gönderiyorum", "Bir Akşam Alacası", "İstanbul Hatıralar Kolonyası", "Solmaz Hanım Kimsesiz Okurlar İçin", "Gramofon Hala Çalıyor" ve daha birçokları. Kitapların isimleri zaten başlı başına bir şiir gibiydi. Bir erkek tarafından kaleme alındığına inanamayacağınız ince detayları barındıran, naif, nostaljik, incelikli, duygusal satırlar. "Mavi Kanatlarınla..." da idi sanırsam, yanılıyor da olabilir, bir moda mecmuasını sayfa sayfa inceleyip giysileri anlatıyordu, çocukmuşum ve kağıt bebeklerimi giydiriyormuşum gibi gelmişti. Derken "Oburcuk" serileri başladı, o şahane, esprili anlatımıyla yemek ve sofra kültürü kitapları: "Evimizin Tek Istakozu", "Oburcuk Mutfakta", "Rüyamdaki Sofralar". Nasıl keyifle okumuştum. Sonra Antalya'da bir kitabevi "Edebiyat Günleri" düzenledi ve pek çok ünlü yazarın imza ve sohbet buluşmaları oldu. Selim İleri de bunlardan biriydi. Yanılmıyorsam Ahmet Ümit ve Duygu Asena ile birlikte katılmışlardı. Kalabalık yoktu, uzun uzun sohbet etmiştik, hatta bir fotoğrafımız bile var ama dijital çağa yeni giriyorduk, fotoğraf bilgisayarda değil albümde o sebeple. Duygu Asena'ya o buluşmadan birkaç ay geçince kanser tanısı konmuş ve bir süre sonra da kaybetmiştik. Çok yanmıştım ona da, öyle mütevazı, öyle tatlıydı ki.
2005'in yazıydı. Annem ağır hastaydı, ağrısı dinmiyor, uyku uyuyamıyor, gözlerime "iyileştir beni" der gibi bakıyordu. Tek başıma üstlenmiştim bakımını, perişan haldeydim hem manen, hem bedenen. Nereden edindim bilmiyorum, aldım mı, kardeşim mi getirdi, yine Selim İleri'nin "Kar Yağıyor Hayatıma"sı girdi eve. Kapağı gördüğüm an "Benim de hayatıma kar yağıyor" diye düşünmüştüm, oysa aylardan Ağustos'tu. Salonda, hastalığından iki ay önce hevesle aldırdığı kanepede yatıyordu annem, kanepenin yaşını doldurduğunu göremeden de gidecekti. Yakınında olayım diye tuhaf bir kumaşla kaplı minderleri ikide bir altımdan kayan diğer kanepedeydim. Elimde "Kar Yağıyor Hayatıma", Selim İleri ile birlikte yağdırıyorduk karları hayatımıza. Ardından "Annem İçin", onun sevgi-nefret duygularını harmanlayarak annesini, ona karşı pişmanlıklarını anlattığı anılarını okurken hem o anne için, hem kendi annem için gözyaşı döküyordum. Yazarla adeta özdeşleşmiştim.
En son geçirdiği beyin embolisi sonrası Burcu Aktaş ile gerçekleştirdiği sohbetleri içeren "Düşüşten Sonra"yı okumuştum iyileşme yolunda olduğuna sevinerek. Olmadı, keşke daha çok yaşasa, daha çok yazabilseydi. Kitaplarıyla yaşayacak, yazdığı her satır için minnetle, huzurla uyusun...
dün akşam alınca haberi çok üzüldüm ben de. bugün filiz aygündüz çok güzel yazmış instagramda onun için. böyle insanları yazar olarak sevmemin yanısıra, dost olarak da hayatımda olmalarını o kadar çok isterdim ki...nurlarda yatsın
YanıtlaSilHuzurla uyusun, hem çocuk kalbi taşıyan naif bir insandı, yaptığı yanlışlar için özür dilemeyi bildi en azından...
SilGenellikle kadın yazarların insan ruhunu daha derinlemesine, daha ince ayrıntılarla irdeleyip yazdıkları düşünülür. Ama bazı erkek yazar ve şairler bu düşüncenin dışında yer alırlar sanki. Selim İleri, Murathan Mungan gibi. Sakin, hümanist bir yapısı vardı Selim İleri'nin. Televizyon programlarında izlemiş, öykülerinden okumuştum.
YanıtlaSilIşıklar içinde uyusun.
Huzurla uyusun, hastalık onu çok sarsmıştı, sanırım Selim İleri'yi daha çok kadın okurlar seviyor, kendilerinden bir şeyler buluyorlar yazdıklarında...
SilGüzel eserler bırakıp gitti ardından. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun...Bize mirası çok.
YanıtlaSilEvet, ne kadar çok kitabı var değil mi? Huzurla uyusun...
Sil"Her gece bodrum " kitabıyla tanımıştım , huzurla uyusun.
YanıtlaSilAnneciğinle yaşadığın anları öyle anlatmışsın ki, sanki odadaki öbür koltukta sizi izliyordum. Acilen yeni kitap yazılmalı, yazıldıysa basıma girmeli , sevgiler.
Ah hemşerim babamı da kaybettim tamam da ona vakitli ölüm denirdi, hiç çekmedi, öldüğünün farkına bile varmadı. Ama annem, hala unutamıyorum çektiklerini ve başında benim yaşadıklarımı, çok zor bir süreçti. Sen de yaşadın biliyorsun, gidenlerimiz huzurla uyusunlar...
Silİlk kez Her Gece Bodrum okumuştum üniversite yıllarında. Sonrasında elimden
YanıtlaSilbırakamadığım kitapları oldu. Tekrar tekrar okuyası kitaplar. O bü çağa
ait değildi zaten, ne ince bir ruh ne duyarlı bir kalpti. Düşüşten Sonrayı okumadım henüz.
çok çok üzüldüm, yaşı ilerledikçe damıtılmış yazıyordu. çok iyi
bir yazarı daha kaybettik.
Çok doğru bir tesbit yapmışsın, bu çağa ait değildi gerçekten, öyle naif. Kitaplarıyla yaşasın...
SilSizin gibi üzüldüm Selim İleri'nin gidişine. Ne yazsa bayıla bayıla okurdum. Zarafet timsaliydi benim için. Ruhu şâd olsun.
YanıtlaSilAmin Sezercim, yazdıklarıyla yaşasın...
Sil"Kırık Bir Aşk Hikayesi" geliyor aklıma.... gençlik yıllarıma rehberlik ettiği için teşekkürler, ışıklarda uyusun. <3
YanıtlaSilHepimizde iz bıraktı, huzurla uyusun...
SilMerhabalar.
YanıtlaSilEli kalem tutan insanların ölüm haberi beni çok değişik bir acı ve üzüntüye sevk eder. Selim İleri'nin vefatını duyunca da aynı şekilde etkilendim. Ancak ölüm mukadder olunca, elimizden üzülmekten başka bir şey gelmiyor. Bu ölüm zamanı gelince bir gün bizim de kapımızı da çalacak. Belki o zaman gerçeği ya bileceğiz, ya da hiç bilmeden sonsuzluğun girdabında kaybolup gideceğiz.
Selim İleri'ye Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı dilerim. Huzur ve nurlar içinde uyusun.
Selam ve saygılarımla.
Amin Recep Bey, rahmet dilemekten başka elden bir şey gelmiyor. Saygılar, selamlar...
Silen son ne zaman selim ileri okuduğumu hatırlamıyorum. göçtüğünü öğrendiğimde utandım bundan; yazını okuyunca "kar yağıyor hayatıma"yı okumaya karar verdim. başka önerin var mı?
YanıtlaSilZeldacım ben en son geçirdiği hastalık sonrası nehir söyleşisi olan "Düşüşten Sonra"yı okumuştum. İlginçti, geçmişte yaptığı pek çok yanlış için özür diliyor, iç dünyasını açıyordu. Onu da öneririm.
Silteşekkürler, not ediyorum hemen.
Silİki yeni kitabı varmış baskıya hazırlanan, çok sevindim.
YanıtlaSilAaa ben de sevindim şimdi, huzurla uyusun...
Sil