.

.
.

20 Kasım 2023 Pazartesi

HAFTA BAŞI / 20 KASIM

Sanırım Covid ya da ne idüğü belirsiz bir başka virüs hepimizi hedef aldı, ara vermeksizin tarıyor, "Ben tek, siz hepiniz" diye pis pis sırıttığından da eminim. Geçen haftaya göre daha iyiyim, yıkılmadım ayaktayım ama hâlâ o adi virüsün izlerini taşıyorum. Saman dolu bir kafa, ara sıra gelen öksürük krizi ve tıkalı bir burun. Sürekli tuzlu su çekmekten kendimi salamura gibi hissetmeye başladım. Buna da şükür, en azından günlük hayata geri döndüm, önceki halimi düşününce. Bana gelen yorumların, Instagram, Twitter ve Facebook paylaşımlarının pek çoğu virüs ve hastalık şikayeti. Bu kış pek pis geçecek anlaşılan. Zaten hiç hoşlanmadığım gri Ankara günleri de başladı. Hiçbir zaman kışçı olmadım, tüm sıcağına rağmen güneşle şarj olan, iflah olmaz bir yazcıyım ben. Akdeniz'in sıcak denizlerine yelken açmadan önce havası kok kömürüyle zehirlenmiş, her soluk alışta kurum yuttuğumuz, yağan karın ertesi gün çamurlu bir bulamaca, ardından da taş gibi bir buza dönüştüğü Ankara kışlarından çok çektim. Okula ya da bir süre çalıştığım işyerime ulaşmak için tırmanmak zorunda kaldığım dik yokuşlar ve merdivenlerden kaç kez kayıp düştüm bilmiyorum. Kaymamak için botların üstüne geçirilen çoraplar, ıslanan ve üşüyen ayaklar, kıpkırmızı burunlar, eldivenin içinde buza kesmiş parmaklar, balık istifi toplu taşım araçlarının nemli, pis kokusu, çamurlu camlar, buz tutan çamaşırlar, musluktan akan, insanın damarlarını uyuşturan sular, hiçbirini unutmadım. Sobadan kat kaloriferine ve doğal gaza geçişle hava kirliliği azalmış, ev içi konforu artmış da olsa ben yine de kış güzellemesi yapamayacağım. Bu yıl zorunlu nedenlerle Antalya dönüşünü erteledik, sanırım Ocak ayında ancak olacak gidişimiz, o nedenle fazla laf etmeyeyim Ankara kışlarına, intikamı korkunç olmasın 😀

Perşembe günü Opera Sahnesi'nde Modern Dans Topluluğu'nun 30. yılı nedeniyle hazırlanan gösteriyi izledik. Aslında klasik baleyi daha çok severim ama modern dans da kaçırılmaz yerine göre. 30 yıl içinde sergiledikleri temsillerden bir kolaj seyrettik. Özellikle son bölümde, Şehnaz Longa eşliğindeki hareketli gösteri şahaneydi. Opera Sahnesi'ni çok seviyorum, binanın dışını ayrı, içini ayrı.


Mimar Şevki Balmumcu'nun Sergievi olarak tasarladığı bina 1947-48 yıllarında Paul Bonatz tarafından Opera Binası'na çevrilmiş, Yukarıdaki maket de fuayenin bir köşesinde yer alıyor. 


Salonun tavanından bir detay. Aydınlık ve ferah bir bina Opera, ayrıca çok da şık. Bir gün önceki tiyatro izleme felaketinden sonra yol yordam bilen seyirciyi görünce moralim düzeldi. Bir de bilet işlerini düzene koysalar. 15 gün sonraki bir başka balenin online biletlerinin açılacağı saati bilgisayar başında bekleyip anında açtığımda tüm yerler doluydu, ne ara doldu anlamadım. Var bu işte bir iş de biz bilemiyoruz.

Çıkışta bizi almaya gelecek oğlumu beklerken bir başka görkemli yapıyı seyrettik, şimdilerde Kültür ve Turizm Bakanlığı binalarından biri olarak kullanılan, mimar Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından Hariciye Vekaleti olarak yapılan şu güzelliği:


Ulus Erken Cumhuriyet Dönemi'nin en görkemli binalarına ev sahipliği yapıyor esasen, keşke bir açık hava müzesi olarak değerlendirilebilse...


18 yorum:

  1. Ulus ve tüm o cumhuriyet dönemi mimarisine kalbimi bırakıyor, bir şekilde içeri girersem çıkmak istemiyorum…
    Hastalık sizi fena çarptı öğretmenim. Geçmiş olsun , bir daha da hastalanmayın artık, tüm yıl için toptan hastalanmış sayılın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı düşüncedeyim Şulecim, keşke daha itinalı korunsa. Hastalık çok fena çarptı ki ne çarptı, ardından bir de berbat tansiyon sorunu yaşadım, paspasa çevirdi beni, günlerce düşmedi, bugün biraz normale döndü ama ben hala Leyla gibiyim...

      Sil
  2. Bilet almak ölüm gibi. Öncesi için saat kuruyorum, bilgisayar başında bekliyorum. Bilet almak için anında giriyorum ve evet dolmuş:(( Boş gözükenlere de işlem izni vermiyor; başka bir işlem için gibi bir uyarı veriyor. Geçen sene bu yüzden tiyatro genel müdürüne dahi şikayet maili atmıştım da oldukça sakin sisteme müdahale söz konusu olmadığını, oradan almaya çalışmam gerektiği şeklinde cevaplamışlardı ben sinirden köpürürken. Ancak özellikle tiyatro için üniversite yıllarında belli bir kontenjanın kamu kurum ve kuruluşları için ayrıldığını duymuştum. Çünkü o yıllarda üniversitenin mediko-sosyalinde çalışan bir arkadaş vasıtasıyla bedava bilet verilmişti. Ama İrfan Şahinbaş sahnesine. 20 küsur yıl öncesinde bir kış günü oldukça tenha bir yere gitmek ürkütücü gelmişti belediye servisiyle gitsek de. Bugünde birilerine benzer şekilde dağıtıldığını düşünüyorum çünkü ilk andan açıp da dolu görünce başka mantıklı düşünce gelmiyor aklıma.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım bu Ankara'da daha belirgin, tamam Opera salonu küçük ama bu kadar da olmaz yani. Madem online bilet satışı açıyorsun kontenjan ayır. Antalya'da hiç böyle bir sıkıntı yaşamadım ben, burada yıllardır böyle.

      Sil
  3. Ah ne kadar uzun sürdü cancağızım, geçmiştir artık diyordum tam da...
    Ne güzel düşünce, gerçekten Ulus'taki binalar deyince aklıma hep Cumhuriyet mimarisi geliyor, umarım derli toplu korunurlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma Ekmekçim, tansiyonu düşürdük ama sersemliği devam ediyor, canım okundu bu ay benim. Ulus için duygularımız aynı. Şimdi bir revize yapılıyor bakalım nasıl olacak...

      Sil
  4. Geçmiş olsun. Umarım şimdi daha iyisinizdir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enfeksiyonu atlattım Sezercim ama bu defa tansiyon patladı, paspasa çevirdi beni...

      Sil
    2. Of! Çok geçmiş olsun. Öğretmenler gününüzü kutlarım Nurşen Hocam.
      İyi ki varsınız.
      Sevgilerimle...

      Sil
  5. Çok geçmiş olsun Leylakdalım, mevsimi geldi artık hasta olmayan yok. Halam mesela
    evden çıkmaz sadece fırına gider gelir iki haftadır grip. daha önceden grip aşısı da olmuştu
    halbuki.
    öğretmenler günümüzde kutlu olsun bugün.
    opera sahnesi önünde ki durakta 4 yıl otobüs beklemiştim tam otuz yıl önce. kimbilir şimdi nasıl olmuştur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Buketcim, durak aynı yerde duruyor, hiç değişiklik yok :) Sadece karşısındaki İller Bankası yıkıldı yerine devasa bir cami yapıldı. O durakta ben de çok Seyran otobüsü bekledim :)) Valla benim de grip aşım vardı ama epey ağır bir şey atlattım, Covid olduğunu düşünüyorum, üstüne bir de tansiyonum fırladı, onun da post Covid olduğunu düşünüyorum. Perişan etti beni 15 gündür

      Sil
    2. Ben de kutluyorum Öğretmenler Günü'nü, sevgiler

      Sil
  6. Öğretmenler gününüz kutlu olsun çok kıymetli öğretmenimiz.:) Ve geçmiş olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Buraneros. Kasım ayı fena çarptı beni, umarım bununla kontenjanımı doldurmuşumdur :)

      Sil
  7. Efenim pek sosyalsiniz vallahi maşallah size, umuyorum hastalık da tez zamanda yakanızı bırakır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O iki sosyallik de olmasaydı Kasım ayını çöpe atacaktım, o derece yani :)

      Sil
  8. Çok geçmiş olsun. Üstünden geçmiş, ama umarım daha iyisinizdir. Tam siz hala neden Ankara'dasınız diye soracaktım ki cevabı gördüm. Ben de 100. yıl vesilesiyle Anıtkabir'e gitmek istiyorum bu sene. Aralık zor ama Ocak mümkün. Belki siz dönmeden yakalaşırız. Sıcak lodos rüzgarları yolluyorum İstanbul'dan size..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma, Kasım hiç iyi gelmedi bana, Covid, tansiyon, ardından başka sıkıntılar. Aralık'ta hepsini unutmak arzusundayım. Keşke ben buradayken gelebilseydin ne güzel olurdu. Kısmet, belki de yakalarız birbirimizi. Aldım kabul ettim o sıcak rüzgarları...

      Sil