.

.
.

4 Ağustos 2023 Cuma

TEMMUZ OKUMALARI / 4 AĞUSTOS

Ağustos'unuz kutlu, her gününüz mutlu olsun sevgili takipçilerim. 

Bu aralar sadece kitap okuyabiliyorum, ne film, ne dizi. Odaklanamıyorum, sıcaklardan olsa gerek, olsun varsın sonbaharda ve kışın misliyle telafi ederim. Okuduğum kitaplara ilaveten bir de dinlediğim kitaplar var ki Storytel'e bu anlamda şükran borçluyum. Yaptığı zamma bile kızamadım, zira suyunu çıkardım dinlemenin. Almayı düşünmediğim kitapları, uzak geçmişte yazılmış olanları, baskısı bitenleri, okuyup unuttuklarımı, şiirleri dinledim de dinledim. Yemek, temizlik sayesinde sıkıcı şeyler olmaktan çıktı. Bazı yemekleri kitapların kahramanlarını hatırlayarak yiyorum artık 😀

Temmuz ayını 10 kitap okuyarak, 9 tane de dinleyerek kapattım. Bakalım nelermiş onlar:


-Uğur Deveci'nin "Buzdan Top"unu kitap zevkine güvendiğim bir genç arkadaşım sayesinde okudum, iyi ki de okumuşum. Yeni bir yazar tanımış, çok da güzel bir kitap okumuş oldum. İçiçe geçmiş yaşamları, her birinin ayrı ama bir yerde kesişen öyküleri ile çok fazla kahraman vardı bu kitapta. Ama asıl kahramanı sorarsanız buzlar ve parmaklar diyeceğim, demekle kalmayacağım okumanız için ısrarcı da olacağım. Yazarın yeni kitabını da merakla bekleyeceğim...

-Büyülü gerçeklik dendi mi bende akan sular durur. "Arıların Uğultusu" bu aralar sosyal medyada çok fazla yer aldı, haliyle kitabı edindim ve okudum, iyi ki. Çok sevdim. Morales ailesi, dadı Reja ama en çok vaftiz oğulları Simonopio ile arıları hatırımdan hiç çıkmayacak. 

-Nezihe Meriç'i çok severim, "Alacaceren"i de bu sevgiye dayanarak aldım. Kitap Bengi'yi, kız kardeşini ve dedesini anlatıyor ama öyle karışık bir süreçte gidiyor ki ne olup bittiğini tam olarak algılayamıyorsunuz. Esasında güzel olabilecek kitap da bu karışıklığa kurban gidiyor. Kısacası yazarın en iyi kitabı değil, okumasanız da olur...

-Gürsel Korat'ın yıllar önce iki kitabını okumuş, konularını dahi unutmuştum. "Unutkan Ayna"yı Banushka soktu aklıma "Geri Döndüğüm Yerler" isimli kitabıyla. Bir süre temin edemedim kitabı, neyse ki Everest tekrar basmış da okuma fırsatım oldu ve çarpıldım adeta. Kitap 1915'de, Nevşehir'de, sabaha karşı Çerçi Boğos'un öldürülmesi ile başlıyor. Zaten daha ilk sayfadan olacakları tahmin edebiliyorsunuz. Ermeni tehciri üstüne yazılmış en çarpıcı kitaplardan biri. Okuyun derim...

-"Dünyanın Öteki Yüzü" Meltem Dağcı'nın İthaki Yayınları'ndan çıkan yeni kitabı. Bilim kurgu tarzında yazılmış ilginç öykülerden oluşuyor. Bilim kurgu çok tarzım olmasa da yazarın kadın sorunları ve haklarını bilim kurgu ile kaynaştırarak oluşturduğu öyküler çarpıcı. İlginizi çekecektir...

-"Çok Yalan Söyledik" daha önce üç kitabını okuduğum Zeynep Göğüş'ün son kitabı. Benim için en önemli yanı da Ankara'da geçiyor olması, hatta bir Ankara kitabı olması. Üstelik kuşakdaş olmanın getirdiği bir ortak yakın tarih de söz konusu. Çok severek okuduğum kitabı Ankara severlere ve kuşakdaşlarıma özellikle tavsiye ediyorum. 

-"Can Kırığı" isimli Türkçe'de yayınlanan ilk kitabını severek okuduğum Akira Mizubayashi'nin yeni basılan "Bin Yılın Aşkı" da en az diğeri kadar güzel ve tıpkı diğeri gibi içinden müzik geçiyor. Kitabın kahramanı "Sen-nen"in-ki anlamı "Bin Yıl" demekmiş-karısı Mathilde'ye, opera sanatcısı Clemence'ye ama en çok "Figaro'nun Düğünü" operasına duyduğu tutkulu aşkı okuyoruz kulağımızda musiki notalarıyla. Bu ayın en sevdiğim kitaplarından biri oldu...

-"Bir Roman Kadar Uzun" şair Behçet Necatigil'in kızı Ayşe Sarısayın'ın babası sayesinde hayatına giren ünlü edebiyat insanlarını, kendi çevresinden, artık bu dünyada olmayan dostlarını anlattığı sıcacık bir anı kitabı. Benim gibi Necatigil en sevdiğiniz şairlerden biri ise eminim kızına da yakınlık duyarak okuyacaksınız...

-"Tahta Kurdu" minicik ama tekinsiz bir kitap. Büyülü gerçeklik tarzı her zaman hoş şeyler vaat etmiyor bu kitapta olduğu gibi. Ölülerin ruhlarını taşıyan evler, kalplerine tahta kurdu girdi mi ne yapacakları belli olmayan kadınlar, büyüler, dualar var anlatıda. Türünün en cana yakın örneği olmasa da okunur...

-Ayın son kitabı Sinem Sal'ın da son kitabı oldu: "Behice'nin Yarım Kalan İşleri". Annesinin ölümünden sonra evin bahçesindeki gülün dibine gömülmüş Hıdrellez dileklerini bulan Ayşe Püren'in bu dilekleri annesi adına gerçekleştirip onun ruhunu huzura kavuşturmak için yaptıklarını son derece eğlenceli ve akıcı bir dille okuyoruz. Okuma konusunda bir tıkanıklık yaşıyorsanız idrak yollarınızı açmak için birebir bu kitap...

Gelelim dinlediklerime:


-"Aramızdaki Şey" Tomris Uyar'ın bir dizi hikayesinin toplandığı bir kitap. Tilbe Saran'ın seslendirdiği öyküler kırmızı ağırlıklı.

-Matsuo Baso'nun yazdığı, Turan Günay'ın seslendirdiği "Kuzeye Giden İnce Yol" haiku ustası yazarın Kuzey'e yaptığı seyahati konu alıyor. Uzakdoğu edebiyatına çok bayılmıyorum itiraf edeyim. Bu kitap da hiç hitap etmedi bana, kısa süreli olduğu için dinleyip bitirdim ama sevdim mi, hayır...

-Tanpınar'ı çok seviyorum, "Mahur Beste"yi uzun zaman önce okumuştum. Hafıza tazelemek açısından bir de dinleyim istedim. Murat Eken'in şahane seslendirmesi ile gerçek bir şölen gibi dinledim. Telefonumun zil sesi olan "Mahur Beste"nin bestekarı Refik Talat'ın da anıldığı kitabı dinleyin ya da okuyun derim...

-Polisiye çok sevmeme rağmen uzun zamandır Ahmet Ümit okumuyordum. Storytel'i karıştırırken karşıma çıkınca, üstelik işin içinde Beyoğlu da olunca ve yine Murat Eken seslendirince dinlemek farz oldu "Beyoğlu'nun En Güzel Abisi"ni. Her zamanki gibi bir Komiser Nevzat polisiyesi idi ve Beyoğlu'nda işlenen bir cinayeti anlatıyordu. Murat Eken seslendirmese bu kadar ilgiyle dinler miydim bilmiyorum ama sevdim...

-Mehmet Atay'ın sesinden Hasan Hüseyin'in ünlü şiiri "Acıyı Bal Eyledik"i şiirsevengillerdenseniz mutlaka dinleyin derim. 

-"Theo'ya Mektuplar" uzun zamandır evde okunmayı bekleyen kitaplar arasındaydı. Storytel'de gezinirken karşıma çıkınca haydi dedim, önce dinleyim, eve dönünce bir de okur pekiştiririm. Seslendirmeyi Kubilay Tunçer yapmış, kulağıma hoş gelmedi. Yoksa Vincent Van Gogh'un çetrefilli yaşamını kendi kaleminden dinlemek iyi olacaktı, okumak şart oldu...

-Osamu Dazai Japonya'da en çok okunan yazarlardan, "İnsanlığımı Yitirirken" de en çok okunan kitaplardan imiş. Yazarın intiharlarla şekillenen kendi hayatından izler taşıyan "Yozo"nun yaşam öyküsünü-ki oldukça zor bir hayat-okumak/dinlemek ilginç oldu. Timuçin Esen'in seslendirmesi için ortalama diyeceğim.

-Hüseyin Rahmi Gürpınar'a bayılıyorum, ergenliğimi ve edebiyata bakışımı şekillendiren yazarlardandır. Kitaplarındaki humor, mahalle hayatının gözünüzün önünde rahatça canlandıracağınız tiplemeleri, günlük hayattan alınma konuşmaları ile her devirde okunabilme özelliği taşır. Yakınlarda kaybettiğimiz Bülent Yıldıran'ın muhteşem seslendirmesiyle bir kat daha güzelleşen "İki Hödüğün Seyahati"ni büyük bir keyifle dinledim. 

-Ve ayın son dinlemesi Bora Chung'un son zamanlardaki popüler kitabı "Lanetli Tavşan" oldu. Son derece grotesk, tekinsiz öyküler dinledim, zaman zaman ürkmedim desem yalan olur. Oyuncu Başak Daşman'ın seslendirdiği öyküler her şeye rağmen ilginçti...

Yeni kitaplarda buluşmak üzere...




11 yorum:

  1. Nurşen ablacım , çok güzel okumalar yapmışsın. Unutkan Aynayı seneler evvel okumuştum. ve çok çok etkilenmiştim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Zeynepcim, gerçekten bu ayki kitaplar çok güzeldi, zevkle okudum. Unutkan Ayna ise paramparça etti ruhumu...

      Sil
  2. Merhabalar.
    MaşAllah diyelim de nazar değmesin. Bu kadar kitabı yine bu kadar kısa zamanda okuyup bitirmek bana göre mucize bir olay. Kitap okumaya hiç zaman ayıramıyorum. Hele de yaz günlerinde. Okuduğunuz kitaplarla ilgili verdiğiniz özet bilgiler için teşekkür ederim. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Sağlıcakla ve esen kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Recep Bey teşekkür ederim, benimki yılların alışkanlığı, yaz kış farketmiyor, bir nevi yaşam biçimi. Güzel sözleriniz mutlu etti beni. Siz de sağlıcakla ve esenlikle kalın...

      Sil
  3. Güzel sözleriniz için tekrar çok teşekkürler, size güzel de bir haber vereyim. Haftaya öykü dosyamı yayınevine teslim ediyorum, sanıyorum önümüzdeki sene baharda yeniden okurla buluşacağız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim bu kadar güzel bir kitabı kaleme aldığınız için. Bu yıl okuduğum yerli romanlar için en üst sıralarda yer alacak. Güzel habere de çok sevindim, sabırsızlıkla ve merakla bekliyorum...

      Sil
  4. Valla bravoyu haketmişsiniz.. :) Elimde iki kitap bir ona, bir ona dönüp duruyorum ne yazık.
    Alacaceren ve Arıların Uğultusu ilgimi çekti. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, normalde bu sayı benim rutinim ama bu yıl niyeyse biraz geriden geliyorum. Emeklilik insana bol vakit sağlıyor ben de değerlendiriyorum. Alacaceren'i çok tavsiye etmem, bence okumadıysanız başka bir Nezihe Meriç kitabı seçin. Arıların Uğultusu'nu ise kesinlikle okuyun derim. Sevgiler

      Sil
  5. Okuduklarım daha çok sizin dinlediklerinizden... Okuduklarınızda ilgimi çeken bir kaç kitap var, yeni ve bilmediğim yazarlara bir selam boynumun borcu. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeni ve Türk yazarları okuyun derim, ben çok severek okudum, özellikle Buzdan Top'u ve Zeynep Göğüş'ü (Hoş o yeni sayılmaz). Sinem Sal'ın kitabı ise oldukça eğlenceliydi. Selamlar...

      Sil
  6. Oooo neler neler.... Unutkan Ayna'yı dün okuduğum bir kitaptan not almıştım. Sipariş edeceğim. :)

    YanıtlaSil