Neredeyse dizlerine kadar inen 10 numaralı Messi formasını sergilemek için sabah ayazında ceketsiz okula giden oğlan çocuğunu dikizleyip geldim balkondan az önce.
Küçücük mahallemizin daracık sokaklarında bir inşaat çılgınlığıdır sürüp gidiyor 2-3 yıldır. Yaşı 30'u bulmamış dörder katlı apartmanlar yıkılıp yıkılıp yerlerine çatı katlarıyla dokuzu bulan heyulalar dikiliyor. Neymiş, arka taraftaki özel hastane on bilmem kaç katlıymış da emsal teşkil ediyormuş, peh! Lokma biraz küçük olsa yiyeceğiz de, hem büyük, hem absürd. Hastaneyi konutla kıyaslamak. O sevimli, küçük de olsa bahçeli apartmanları yıkıp yerine Kieslowski filmlerindeki sosyal konutlara benzeyen abus suratlı binalar diken mütayit (sinirlendiğim için konuşma dilinde kullandım) arkadaşların estetik zevkine hayranım. Civardaki bütün yeni yetme binalar klonlanmışcasına birbirinin aynı. Semtimiz demir perde ülkelerine benzemek için yarışıyor. Neredeyse bitişik, göğe yükselen, aynı mimar elinden çıkmışçasına birbirinin tıpkısı, bahçesiz, ağaçsız, gri beton bloklar. Etraflarındaki bahçemsi boşluğun girişine de anıt misali kocaman kapılar yapıyorlar ki üzerine yazdıkları "Rezidans" sözcüğünün hakkını versin. Daha fazla kâr etmek için küçücük odalara tıkıştıracakları eski malikleri de rezidansta oturacağız diye mutlu olsun. Off, bu konu çok yoruyor ama uzaklaşmam mümkün değil, çünkü karşımıza da böyle bir kale duvarı dikiliyor. Bahardan bu yana devam eden bir inşaat gürültüsüyle yaşıyoruz. Tek arzum o mütayitlerin bir gün bizim de kapımızı çalmamaları, zira itiraz falan fayda etmiyor...
Yaklaşan yeni yıl ile ilgili tüm görevlerimi bugün kızkardeşe son kargoyu yollayarak tamamladım, bundan sonrası benim dışımda.Şimdi gelelim 2022'nin dökümüne. Malum pandemi sosyal, kültürel ve sanatsal hayatıma fena sekte vurdu. Bu yıl eskiye nisbeten sosyalleşsem de hala sinema, tiyatro, konser, opera, bale gibi etkinliklerden yoksunum. Zira milletin Covid'i de geçtim gripten kırıldığı, buna rağmen maske takmadığı hıncahınç dolu kapalı salonlara girmeye cesaretim yok, olsa olsa açık havada eş-dost buluşması, iki-üç arkadaşla ev görüşmesi. Tüm hayallerimi 2023'e erteledim, umarım yüzümü kara çıkarmaz. Sinema işi kolay, üye olduğumuz siteler ve internet salondaki keyfi vermese de ihtiyacımızı gideriyor. Tiyatro, konser, opera ve bale ise biraz daha bekleyecek. Geçenlerdeki online tiyatro denemem fiyasko ile sonuçlanınca canlısından şaşma dedim kendime.
Şehir içinde toplu taşıma bile kullanmazken zincirlerimi kırıp yüksek hızlı trenle günübirlik de olsa bir Eskişehir yaptık bu yaz kızkardeşle ki insanlık için küçük, benim için epey kocaman bir adımdı. Önümüzdeki yaz çerçeveyi genişletmek niyetindeyim, 2023 izin verirse.
Kitaplarım ise bu yoksun zamanların en büyük yardımcısı oldular. Yılı yaklaşık 27 bin sayfa ve 121 kitapla kapatıyorum. 130 film ve 38 tane de dizi izlemişim, bereket versin 😃 Şuraya sadece en sevdiğim kitapların dökümünü koyacağım, zira yılın ilk aylarında izlediğim filmleri hatırlayamıyorum.
Kolajdaki 6 kitap Goodreads'da 5 yıldız vererek değerlendirdiğim ve çok severek okuduğum kitaplar. Elbette başka güzel kitaplar da okudum ama beni en çok etkileyenler bunlar oldu. Genellikle yabancı yazarlar okudum bu yıl. Allende zaten bildiğim ve sevdiğim bir isim, "Denizin Uzun Taçyaprağı" ile kendi üslubuna dönüşü de ayrıca memnun etti beni. Llosa'nın pek çok kitabını okumuştum ama sanırım "Teke Şenliği" başyapıtı. Dominik'te 31 yıllık diktatörü Trujillo'nun yarı belgesel nitelikli son demlerini nefret duygularıyla da olsa okumak etkileyiciydi. Tüm kitaplarını okuduğum Per Petterson'un erkek kahramanından gına getirmişken "Sibirya Hayali"nde bir kadın kahramana yer vermesi kitaba sevgimin artmasını sağladı. "Gavur Mahallesi" geç kalmış bir okuma idi, güç olmadı neyse ki. Ralf Rothman favori yazarlarımdan "O Yazın Tanrısı" da diğer kitaplarının verdiği tadı verdi. Bu beş kitabın şahikası ise uzun yıllar unutamayacağım "Ülkenin Sonuna" oldu. Zorunlu askerlik uğruna feda edilen evlatlar ve annelerin yaşadıkları ancak bu kadar etkileyici anlatılırdı. Baş kahramanı "Ora" her daim kalbimde olacak.
Çok fazla sayıda yerli yazar okumadım, bazı yerli yazarların kitaplarını ise Storytel'de dinledim, onları kategoriye koymayacağım. Severek okuduğum üç kitap aşağıda:
Aysun Kara ve Ayşe Başak Kaban önceden tanıyıp sevdiğim yazarlar, Kadire Bozkurt ise güzelim hikayeleriyle öyküye çok sıcak bakmayan beni bile mest etti.
Yeni yılda daha çok kitap, daha çok etkinlik dileğiyle hoş olsun gününüz...
:) Bunların hepsini detaylı olarak inceleyeceğim. Buzkandilleri'ni yazısını ilk yazdığınızda listeme almıştım zaten.
YanıtlaSilKitapları direkt öneri listeme ekledim bile. Yazarıyla Konuşanlar'da Kadire Bozkurt'u dinleme, tanıma fırsatımız oldu, sımsıcak bir yazar. Eskileri aratmayacak bir yıl dilerim hepimiz için. Sevgiler...
SilUmarım severek okursunuz. Kadire Bozkurt yorumlarından anladığm kadarıyla gerçekten sıcak ve samimi bir yazar ve öylelerine özlem duyuyoruz açıkcası. İkinize de mutlu, sağlıklı yıllar...
SilKitapları not ettim. Sevdiğimiz aktiviteleri gönlümüzce yapabildiğimiz, sağlıklı, huzurlu, bolluk bereketli bir yıl olsun 2023.
YanıtlaSilDilekleriniz hepimiz için olsun, çok sevgiler...
SilDünyanın orta yeri hariç diğerlerini not aldım. Tavsiyeler için sağolun.
YanıtlaSilNe demek, umarım severek okursunuz...
SilYazın açık havada bir konser ve bir tiyatro ile şeytanın bacağını kırdım da, sinemaya henüz cesaret edemiyorum. Üstelik onca internet seyrine rağmen o karanlık salonlarda olmak gözümde tütüyor, çok özledim. Bakalım ne zaman cesaret edeceğim...
YanıtlaSilEvet ya, yazın imrendim sana :) Benim de covidden ziyade gripten korkum var ve henüz kapalı kalabalık yerlere girmiyorum ama benim de gözümde tütüyor hepsi...
SilMıgıdiç Margosyan' ın daha önce bir kitabını okumuş ve beğenmiştim. Gavur Mahallesi de güzeldir sanırım.
YanıtlaSilGavur Mahallesi güzel ve hüzünlü idi, her şey değişiyor, yozlaşıyor maalesef...
SilŞaka maka yılın 2022'nin dökümünü yapma zamanı geldi de geçiyor bile.
YanıtlaSilBol konserli, faaliyetli, şen şakrak bir yıl diliyorum Nursen Hanım.
Çok teşekkürler güzel dileklerinize umarım hepimiz için öyle olur, sevgiler...
Silne güzel ve ne çok okuyorsunuz öğretmenim, artarak sürsün ( daha ne kadar artabilir bilmiyorum tabii:P) bu performansınız.
YanıtlaSilülkenin sonuna benim için de bu yılın en etkileyici kitaplarından biriydi sanırım...sevgili ora...
Sağol Şulecim, emeklilik getirisi diyelim, malum vakit bol. "Ora" unutamayacağım bir karakter, kitap da unutamayacağım bir kitap oldu...
Silaynı insaat sıkıntısı bende de var geçen seneden beri sürüyor ve sürmeye devam edecek gibi maasallah ne kadar çok kitap okuyup bir şeyler izlemişssiniz ben bu yıl 30 kitap falan okumuşumdur yarım bıraktıklarımı saymıyorum bile :(
YanıtlaSilİnşaatların biteceği yok, Allah bize sabır versin :) Genel olarak yıllardır hep bu sayıda okurum, bazen biraz artar, bazen biraz düşer, okumak en büyük hobim çünkü. Sayıya vurmayı boşverin, önemli olan okuduklarınızdan aldığınız keyif, sevgiler...
Sil