.

.
.

2 Nisan 2022 Cumartesi

GÜNLER / 2 NİSAN

Hayli koşturmalı ama bir o kadar da keyifli 6 günü bitirdik dün akşam, bugüne hüznü kaldı. Çocuklar geldi Cumartesi gecesi, ev şenlendi, özellikle minimal boyda olanı anlatılmaz, yaşanırdı.  Ne diyelim sağlıkla gitsinler, sağlıkla gelsinler, iyi olduklarını bilelim o da yeter...

Bahar gelmek için Umut'un gelmesini bekliyormuş, O gelince havanın da yüzü güldü bizimle birlikte. İlk durağımız ailemizin pidecisi oldu, ardından da evin yakınındaki parkta aldık soluğu. Minik adam aşağıdakilerle oyalanırken biz de dağlarımıza bakarak kahvemizi içtik.

"Abla sana bir kahve yapacağım, hayatında böylesini içmemişsindir" vaadiyle gelen kahve bol köpüklü ama bayattı. Bu kadar işlek bir yerde kahvenin bayatlaması da ilginç bir mevzu tabii ama kafa yormaya değmez, keyfimi kahve için bozamayacağım. Hesabı alırken "Nasıl olmuş, beğenmediysen para almayacağım" diyecek kadar da kendinden emindi. Hatırını kırmadık artık, "Pek güzeldi" dedik. Antalya'da cafelerde genellikle manzara satılır zira. 

İkinci gün evden çıktığımızda aklımızda başka bir program vardı ama hava kapayıp bulutlar yoğunlaşınca Boğaçay tarafına gidip kış boyu başlarına bir iş gelmediyse flamingoları gösterelim minnoşa dedik, yüksek sesle söylemişiz, çocuk gidene kadar "Fla, fla" diye heveslendi. Tabii ki flamingo falan yoktu, sadece faunası ve florası bozulmuş betona kesmiş bir çay vardı, üstüne bir de yağmur başladı. "Fla, fla" diye söylenen çocuğu "Yağmur yağınca flalar evlerine gitmiş" diye avutalım dedik ama adam bizi düzeltti: "Yuva" 😃

Eve dönünce aylardır bir türlü faaliyete geçmeyen inşaat alanında, henüz dokunulmamış ağaçları görünce şaşırdım, dikkatimden kaçmış telaştan. Kış, bahar hepsi birarada; portakal, yeni dünya ve erik. 

Bu da bizim apartmanın defnesi:

Üçüncü günümüzü en sevdiğimiz parka ayırdık, hava limonata gibiydi, henüz ağaçlar yapraklanıp çiçeklenmediyse de park yine yemyeşildi, mevsimin son menekşeleri tohuma kaçmış hindibalara eşlik ediyordu:


 Şu paytak arkadaşları da unutmayalım tabii ki 😃


Ayrılırken hayatımda gördüğüm en insan canlısı kediye denk geldim. Benim bildiğim kedi kısmı kasıntıdır, pek yüz vermez insanlara, canının istediğini seçer. Bunu daha Umut'a "Bak Miyav" diye göstermeye kalmadı, kimimizin ayağına, kimimizin bacağına, kimimizin kucağına yapıştı. Fena halde bir kedi psikiyatristine ihtiyacı var gibi geldi bana, bu denli şefkate muhtaç kedi görmedim. Minnoşko kedi seviyor ama usulden haberi yok, kedinin kuyruğunu ikiye katlamaya kalktı. Ona bile ses etmedi garip. Zor bela vedalaştık 😄

Ertesi günü çocukları gezmeye yollayıp evde, küçük oda için aldığımız yatağı getirmelerini bekliyerek geçirdik. Gün boyu hapis ettiler bizi, sonunda akşama doğru getirdiler. Tabii epey yordu beni bu iş, eski yatağı, karyolayı çıkar, altını temizle, odayı düzenle derken ne diz kaldı ses vermedik, ne kol. Bu arada epey ıvır zıvır attım, günün kârı da o oldu. Sonra yatak geldi ki yatak değil taht mubarek. Merdivenle çıkıp paraşütle inmek gerekiyor, tam bana ameliyat sonrası lazım olan türden ama fırsat kaçtı 😃

Birlikte son günümüz bize şahane kıyak yaptı, adeta yazdan kalma bir günde sahile indik. Pırıl pırıl denizde küçük dalgalar kıyıya vururken Bey Dağları'nın bir bölümü de kardan şapkasıyla "Bizde her mevsim bulunur" der gibiydi:

Denize giren de vardı, güneşlenen de, sahil boyu koşan da vardı, uzanıp yatan da. Minnoş kova, kürek, kum üçgeninde oyalanırken biz de dalgaların melodisini dinledik:


Devamı gelsin, en kötü günlerimiz böyle olsun diyerek bitireyim. Kalın sağlıcakla...

8 yorum:

  1. Ne çabuk geçti günler, ne zaman geldiler ne zaman gittiler diyeceğim, yaranı sızlatacağım kusura bakma. ;) Sayılı gün çabuk geçer hesabı. :))
    Bu mevsimde deniz ne kadar berrak oluyor, içilesi adeta. Bir de akşamüstü gördüm, bizim mahalledeki defne ağaçları da çiçeklenmeye başlamış. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla kaç gün kalsalar doyulmuyor aslında, neyse yaza az kaldı.
      Deniz ve hava şurup gibiydi o gün deyim yerindeyse, zaten Antalya'da denize en rahat ekim ve kasımda giriliyor, yaz boyu berbat, peh!

      Sil
  2. Hiç ellemedim torun var diye :) emindim çünkü çok güzel günler geçirdiğinden.. Yoksa Mehmet bey hakkında aman aman acil konuşmamız şart!!!! Çarptı beni feci halde. Hatta yeni kitaba başlayamadım biraz dinsin diye..
    Allah kavuştursun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım,,,
      Sanırım senin yazına yorumda Mehmet Bey hakkında fikir alışverişinde bulunduk, dahası gerekirse mailim emrinize amadedir canımcım. Öperim...

      Sil
  3. Ne kadar güzel bir hafta olmuş. Son cümledeki temenniye yürekten duacıyım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzeldi, her güzel şey gibi çabucak bitti :)))

      Sil
  4. çocuklar ve daha önemlisi torun gelmiş, ne şahane. ve tabii allah kavuştursun öğretmenim. en kısa zamanda sağlıkla, tekrar kavuşun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla şahaneydi gerçekten Şulecim. Dileklerine can-ı gönülden amin!!!

      Sil