Yılın bitmesine bir kala bir geleneği daha yerine getirip yılın enlerini sıralayalım ki ilerde unutursak dönüp bakalım. Hafıza uçsa da yazı kalır sonuçta ama dileğim hafızamın benden önce değil benimle birlikte yokolması.
Kitap enlerimi sıralamıştım daha önceki yazılarımdan birinde. Diğer etkinliklere gelecek olursam, 73 film izlemişim yıl içinde. Yerli yapımlar arasında birinciliği açık ara "Kış Uykusu"na veriyorum. Onu "Sivas", "Annemin Şarkısı" ve "Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku" izleyebilir. Beğendiğim başka filmler oldu tabii ki ama hepsini yazmam mümkün değil, nefret ettiğim filmse tuhaf bir şekilde Altın Portakal'da Halk Jürisi birincisi olan "İyi Biri" idi. Yabancı yapımlara gelince "The Broken Circle", "Dallas Buyers Club", "La Grande Bellezza", "The Lunchbox", "The Grand Budapest Hotel", "Wadjda", "White God", "Villa Touma" öne çıkanlar arasındaydı. Antalya Opera Sahnesi'nde seyrettiğim 4 bale ayrı ayrı güzel olsa da "V. Murat" şahaneydi. Konser olarak Piyano Festivali kapsamında izlediğim Gürer Aykal yönetimindeki "Gershwin Gecesi"ni çok beğendim. 8 tiyatro oyununa gitmişim, bunlardan 5 tanesi Tiyatro Festivali kapsamında konuk gruplara aitti ve Çin Opera Topluluğu'ndan izlediğim "Arzu Denizi" ile Slovenya Drama Tiyatrosunun sahnelediği "Ben Öldüğümde" unutulmazdı. Gezdiğim sergiler içinde beni en çok etkileyeni ise Erwin Olaf'ın Cermodern'deki fotoğraf Sergisi oldu.
2014 bireysel anlamda ele alacak olursam fazla sorun çıkartmayan bir yıl olarak gelip geçti. Sevdiklerimizin akademik başarılarına tanık olduk, önemli bir sağlık sorunu ve kayıp yaşamadık, küçük ama eğlenceli geziler yaptık-ki kızkardeşle yaptığım 3 günlük İstanbul gezisi başlıbaşına bir güzellikti-, çocuklarla keyifli zamanlar geçirdik. Hayattan büyük beklentiler içinde olmayınca bunlar zaten insanı mutlu etmeye yeten şeyler, keşke aynı şeyleri ülke geneli içinde söyleyebilseydim. 2015'ten bu anlamda en büyük dileğim ülke huzuru ve barışı. Kişisel anlamda yüzüme gülücükler konduran minik anlar da olmadı değil, "İmza: Ben" kitabında yayınlanan mektubumla ilkokul öğretmenimin ruhuna gönderdiğim selam, yılsonu sürprizi "İletişim Edebiyat Takvimi"ndeki küçük öyküm, neredeyse 40 yıldır görüşmediğim çocukluk arkadaşımla geçirdiğim 3-5 gün, sonunda başarabildiğimiz blog arkadaşları buluşmaları, aile toplantıları, bazı kutlamalar hepsi 2014'ü değerli kılan kendi küçük anlamı büyük olaylardı. Benzer güzellikleri 2015'ten de beklediğimi buradan duyurur, bize verdiği emek için eski dost 2014'e sevgi ve selamlarımı sunarım...
Yeni yil sana en en en guzel seyleri getirsin .
YanıtlaSilCanıım, sana da. Öptüm kocaman :)
SilBayılıyorum bu ''En'' gönderilerine :)
YanıtlaSilHerkeşlerin ''En''lerini okuyup, en iyi film, kitap vs. not alıp bi sonraki yıla hazırlanmak keyif veriyor :)
Kış Uykusu'nu izleyemedim meselam ben hâlâ...not aldım; iz-le-ne-cek! :)))
Yeni gelen yılın getirdikleri eski yılın güzelliklerini sönük bıraksın Leylak'ım :)
Hihihi evet, enlerin kesişme noktalarını gözönüne almakta faide var ayrıca :) Kış uykusu onca uzunluğuna ve onca diyalog bolluğuna rağmen hiç sıkılmadan izlenen bir filmdi, izlemelisin bence de.
SilBen de senin için aynı şeyleri diliyorum Ellacım, sevgiyle...
2014 den güzel geçsin yeni yılınız,siz ve sevdikerinizi için. :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler, dileklerimiz karşılıklı. Huzurlu bir yıl olsun dilerim...
SilBen,en en en çok senin İstanbul'a gelişini sevdim...
YanıtlaSilçok beğendim takvimi hikayeni
YanıtlaSiltebrikler mutlu yıllar
herşey gönlünce olsun leylağım
Güzel bir yıl diliyorum. Sevgiler...
YanıtlaSilBu "en"lerden bir sürü not çıkıyor bana. Teşekkürler. :)
YanıtlaSilİyi bir yıl olur umarım.
Belki 2015'te de gelirsin İstanbul'a, hem de kardeşini de yanına alarak. Ben onu da çok sevdim çünkü. Bak 2015'te hayatıma giren en tatlılardan biri de oydu benim için. Seni çok çok öpüyorum ve güzel bir yıl diliyorum Leylağım :)
YanıtlaSil