Uzun zamandır ilk kez pazara çıktım bugün, öyle güzeldi ki... Sabaha karşı yağan yağmurla parlayıp ışıldamış, sonbahar renklerini taşıyan meyve sebzelerle gökkuşağı görünümü almış tezgahların arasında iki tur attım, önce gözümle seçip peyledim, sonra geri dönüp almaya başladım. Her mevsim kendi rengini getiriyor pazara, bu mevsimin rengi sarı ve turuncu. Ara ara yanık kahveler, koyu yeşiller de sokuluyor palete, ortaya çıkan şahane bir sonbahar peyzajı oluyor.
Bol bol balkabağı vardı bu hafta, portakal, mandalina, yeşil yaprakları üstünde çıtır havuçlar ve bir de asıl isminin ne olduğunu bir türlü kavrayamadığım parlak turuncu meyve; bizim evde Bağdat hurması denirdi, bazıları Trabzon hurması diyor. Daha küçük ve olgunlaşmadan da yenebilen cinsine Cennet elması adı veriliyor sanırım, Antalya'da ise tamamına saçma sapan bir isim takmışlar: "Amme". Bir meyveye yakışabilecek en son isim budur herhalde. Zaten yıllardır bu memlekette yaşarım hala bazı meyve ve sebzelerin yöresel isimlerine alışamadım. Benim onca yıl "yenidünya" ya da "Malta eriği" diye bildiğim ilkbahar müjdecisi meyvenin adı burada "muşmula". Bugün pazardan satın aldığım ve yemeye bayıldığım kahverengi, bol çekirdekli, yumuşacık minik meyvenin adı da "muşmula", peki hangisi doğru? Terenin adı "gerdeme", semizotununki "töğmeken" yerel lehçede, alışamasam da öğrendim artık, yabancılık çekmiyorum.
Sebze-meyvenin yanısıra çiçek cennetiydi bugün pazar, koca koca demetler sudan ucuz, o yüzden sonbahar kokulu, bir kucak dolusu kasımpatı da benimle birlikte geldi eve. En sevdiğim çiçeklerden biridir; kalender, iddiasız ama direngen ve dayanıklı. Kırları hatırlatan güzel kokusu da cabası. Yıllar önce hangi yazarındı hatırlamıyorum, bir yazısını okumuştum. Krizantem nasıl bir çiçektir diye merak eder dururmuş, Uzakdoğu öykülerinde çokca geçtiği için de, egzotik, pahalı, nadir bir çiçek olduğunu sanırmış. Sonra krizantemin kasımpatı olduğunu öğrenmiş ve çok şaşırmış. Şöyle diyordu mealen: "Gözümde büyüttüğüm krizantemin kasımpatı olduğunu öğrenince birden krizantem değerini yitirdi, kasımpatı ise değer kazanıp sınıf atladı". Benim gözümde her zaman değerli olan kasımpatlarımı evdeki vazolara dağıtmak bir saatimi aldı, aç gözlülük edip o kadar çok almışım ki ama ne iyi etmişim, odalar şenlendi.
Bu bir demet, tazecik yaban mersinini tezgahın birinde görünce adeta üstüne atladım. Şimdi evdeki en devasa vazonun içinde süzülüyor, öyle de güzel kokuyor ki. Yanından her geçişte saçlarını okşuyor, meyvelerinden bir-iki tane koparıp ağzıma atıyorum. Satıcı yapraklarını kaynatıp içmemi önerdi ama ben onu kokusu ve görünüşü için aldım, kuruyup çirkinleşene ve meyvelerini yiyip bitirene kadar evimin misafiri olacak.
Pazarla şenlenen bir günün sonunda huzurdan ayrılırken derim ki, yarın sabah saat 07.30'da "İmza: Kızın"ın yaratıcı ekibi CNN Türk'deki "Güne Merhaba" programında olacak. Erken kalkanlar kaçırmasın. Kalın sağlıcakla...
leylek dalındaki ablacım bana Antalya ' adresini mail atabilirmisin acil tarafından . Senin kartın zarfını kaybetmişim =(
YanıtlaSilKıskandım ben..Çok uzun zamandır pazara gitmedim:( Ancak Ada'da gidebiliyorum..Yaban mersinlerini de kıskanmadım dersem yalan olur :)Oh çek içine mis kokuları..Bu arada kitap harika,bitecek diye ödüm kopuyor..Hepiniz bir araya gelip imza günü yaparsanız haberim olsun,hemen koşacağım..Çok öpüyorum
YanıtlaSilAslıcım,
YanıtlaSilYolladım adresi, çok sevgiler..
Örtmenim,
YanıtlaSilAntalya pazar konusunda bir cennet. Hem dalından kopup tazecik geliyor çoğu şey, hem ucz sayılır hem de seçme şansı var. Herşeyi seçebilirsin tezgahtan, ben Ankara'da böyle birşeye alışmadığım için başta çok şaşırmıştım. Şimdi bazen fasulyeyi bile seçiyorum :)
Kitabı hazırlayan üç arkadaş ve katılmak isteyenler 24 Kasım'da TÜYAP'ta imza gününde olacaklar ama gitmesi bir dert oraya değil mi? Neyse ben buluştuğumuz zaman kendi sayfamı imzalarım sana :) Bu sabah kulağıma bir Gökçeada lafı çalındı ve ben de senin kulağını çınlattım. Örtmenler günün şimdiden kutlu olsun, öpüyorum...
Cennet elmasi adindaki o meyvaya bizim orada osuruk hurmasi derler :D neden bilmem. ayrica o meyva uzakdoguda da pek kiymetli, ozellikle cinliler pek seviyor, faydali olsa gerek.
YanıtlaSilBenim bildigim musmula ise malta erigi veya yeni dunya'dan farklidir. Kahverengi yumus yumus olur, dis kabugunu soyunca ici kumlu bir meyvadir.
Ben de bendeki bilgileri aktardim daha da cok karistirdim ortaligi :))
yaban mersinine de cok ozendim yazmayi unutmusum :) hic oyle demek halini gormemistim ne guzelmis.
YanıtlaSilİyi bir pazar alis verisi olmus. Evlere şenlik, ayaklara saglık....
YanıtlaSilSvg...
Kasımpatılarınız harikalar,onları öyle görünce,aklıma John Steinbeck''KASIMPATILAR''adlı hikayesi geldi.Yıllar önce okumuş,çok beğenmiştim.Sayenizde yeniden anımsadım...Yaban Mersinlerinize da bayıldım.Elinize sağlık...
YanıtlaSilBelkıs yardımcı