Nasıl ani bir hareket yaptım da bu hale getirdim bilmiyorum ama fena halde tutulmuş bir bele sahibim şu anda. Alıştığım biçimden bir santim oynasam cereyan çarpmış gibi oluyorum. Bu halde dışarı çıkamayınca ıhlaya-tıslaya birkaç kitaplık rafı düzenlemesi yaptım. Farklı raflara -yayınevi nedeniyle-serpiştirilmiş Füruzan'larımı bir araya topladım ilk olarak. İyice eskimiş, en az otuz yıllık ilk baskıları sevip okşadım. Aynı kitapların farklı baskılarını yanyana koydum. "Kırkyedililer"e bakıp hüzünlendim. YKY'den çıkan "Toplu Öyküler"i başucuma yerleştirdim. İlk göz ağrım "Parasız Yatılı"nın iç sayfasındaki imzalı ithafı tekrar okudum. "Edirne'nin Köprüleri"nin olduğu sayfayı açıp "Hala Adile"ye bir selam yolladım. "Sevda Dolu Bir Yaz"ı okuduğum, ruhen ve bedenen dibe vurduğum o tatsız yazı hatırladım. İkinci kez okumak istediğimde aynı baskıyı elime almaya çekinerek yeniden edindiğim ikinci baskıya gülümsedim. Ve sonra "Sesli Edebiyat" sitesini açarak Sema Aybars ve Mazlum Kiper'in sesinden "Taşralı" öyküsünü tekrar dinledim. Son cümle:
"Hemen bir kekik kokusu uydurdum uzaktan gelen. Sonra da ağlayacağım."
Not: "Sesli Edebiyat Eserleri" sitesinde ünlü öykücülerin eserlerinden örnekler tiyatro sanatçılarının sesinden son derece güzel seslendirilmiş. İlginizi çekerse linki: http://archive.org/details/SesliEdebiyatEserleri
Füruzan işte... Nasıl değerli bir kadındır.
YanıtlaSilHocacım öncelikle geçmiş olsun...
YanıtlaSilFüruzan' ı son günlerde tanıdım ben de Lodoslar Kenti ile ve hayran oldum ona. Benim için de karıştırın şu sayfaların içini ne olur. :) Yazın gelmesi ve kitaplara dönmek için nasıl sabırsızlanıyorum...
Sesli öyküler için ayrıca teşekkür ederiz.
Ta içimizdesiniz,
Sevgiyle...
valla da seni seviyom kı...
YanıtlaSilfüruzan'ın 47'liler kitabını okumayabaşladım hafta sonu.. güzel gidiyor.. sesli edebiyatı duymuştum daha önce dede korkut hikayesini severim
YanıtlaSilçok geçmiş olsun...
YanıtlaSilartık şundan eminim insan hayranı olduğu yazarlarla tanışırken hazırlıklı olmalı ya da mümkünse hiç tanışmamalı... kitaplarından aldığın haz ya da mutluluk kadar mutlu olamıyor insan... mesela füruzanla birlikte fotoğrafımı çerçeveleyip kitaplığımdaki füruzan köşesine koymak baktıkça mutlu olmak isterdim... oysa baktıkça o günkü halini anımsayacağım... dilerim her vakit öyle değildir de bana denk gelmiştir... ya da öykülerinde duyarlı bir yürek bulduğum yazarın ta kendisinde o yüreğin aynısını bulmam gerekliymiş gibi bi hayalle yaşamamalıyım ben...
leylağım çok geçmiş olsun
YanıtlaSilaman dikkat et beline
en iyi gelen dümdüz yatmak
Geçmiş olsun Leylak'cım; dikkat et kendine ...
YanıtlaSilçooook geçmiş olsun.
YanıtlaSilben de çok severim okuduğum kitaplara bakmayı, onlara tekrar geri dönmeyi. hele o kitaplığın önünde geçirilen zamanlar çok keyiflidir, biraz ondan biraz bundan. bir de yeni bir kitaba başlarken hangi kitap olsun diye kitaplıktan bir sürü aday seçerim, o zamanlar çok keyifli öyle böyle değil:p
Geçmiş olsun Leylağım en kısa zamanda düzelmeni dilerim...
YanıtlaSilVerdiğin link'i çok beğendim, çok teşekkürler:)