.

.
.

7 Temmuz 2018 Cumartesi

HAZİRAN OKUMALARI

Yaz rehaveti, her şey gecikmeli oluyor, Haziran kitapları da bu akibetten kurtulamadı. Zaten Haziran Ankara'ya alışma çabalarıyla, yolculuklarla, seçim telaşıyla ne olduğunu anlamadan geçip gitti, araya ne kadar kitap sıkıştırabildiysem aşağıda anlatacağım, Temmuz'dan da pek umutlu değilim ama bekleyip göreceğiz. En azından yılın ilk yarısı için hedeflediğim 60 kitaplık sayıyı tutturdum, darısı ikinci yarıya.


-"Franny ve Zooey" İstanbul yüksek hızlı treninde başlayıp tek kelime okuyamadan geri getirdiğim ve ancak Haziran ayı başında bitirebildiğim bir kitap oldu. Yazarın "Çavdar Tarlasında Çocuklar" kitabını yıllar önce "Gönülçelen" adıyla okumuş ve sevmiştim. Franny ve Zooey uzun zamandır kitaplıkta nöbet tutuyordu, çilesi sonunda doldu. Bazı bölümlerini çok sevdiğim, bazılarında ise çok sıkıldığım bir okuma olarak hafızama nakşoldu. Belki bu kadar zaman girmese idi okuma aralarına daha çok sevebilirdim. Yine de hoş bir kitaptı diyeceğim. 


-Oylum Yılmaz'ın bu yılki "Duygu Asena Roman Ödülü"nü aldığı "Gerçek Hayat" kurgusu fantastik, biraz masalımsı ilginç bir kitap idi. Aslında bir süredir ödül almış kitaplardan uzak duruyordum, zira çoğu hayal kırıklığı ile sonuçlanmakta idi, bu da bende ödül mekanizmasına karşı bir antipati geliştirmişti. Açıkçası bu kitabı da "Bizim Büyük Challengemiz" in "ödül almış bir kadın yazar" maddesine karşı gelsin diye okudum. Çukurcuma'da geçen kitabın kahramanları arasında ölmüş kadın yazarlar; Şuat Derviş, Cahit Uçuk ve Fatma Aliye vardı. Biraz mistik, şaşırtıcı bir öyküsü var kitabın, bana çok hitap etmedi. 


-"Ailem ve Diğer Yahudiler" şair  Roni Marguiles'in kendi aile çevresini anlattığı iyi kotarılmış bir biyografik bir kitap. Sade ve akıcı bir dille yazılmış, kendi içine kapanmış bir cemaatin ritüellerini anlatması açısından da ilgi çekici. Bu ay okuduklarım içinde en sevdiklerimden biri oldu.


-"Sokaktaki Adam" yaşlılık, hastalık ve ölüm üzerine yazılmış, buna rağmen insanın ruhunu karartmadan okunan bir kitap. Kahramanı sevemesem de kitabı sevdim. İlk Philip Roth okumam ve sanırım son olmayacak...


-Yazarın daha önce okuduğum kitapları bana pek hitap etmediği için ihtiyatla yaklaştığım "Aile İçi Muhabbet"i kitabevindeki görevlerinin ısrarlı tavsiyesi üzerine almıştım.  Ancak başladıktan sonra elimden bırakamayıp görevliye hak verdim. Üstelik semtten çok fazla bahsedilmese de çocukluğumun ve ilkgençliğimin mekanı olan Yenimahalle'de geçiyor olması da kitaba ayrıca bağlanma sebebim oldu. Bir aile öyküsü bu, hepimizin yaşadığı sıradan hayatların, sıradan olayların çok tanıdık, çok akıcı anlatımı. Okursanız seveceksiniz. 


-"Hamili kart yakinimdir" tarzı bir okuma oldu bu. Ebru Askan blog ve instagram aracılığı ile tanıdığım ama henüz yüzyüze görüşemesem de ahbap olduğum genç bir arkadaş. Yaşından beklenmeyecek kadar da yetkin bir kaleme sahip. Daha önce Ayizi Yayınları'ndan çıkan "Beni Kim Sevsin?" isimli öykü kitabı ile tanımıştım öykülerini ve çok beğenmiştim. "Böyle İyi mi?" de beni yanıltmadı. Ev içi yaşamın gerginliklerini ve kadının konumunu sorguladığı kısa öyküleri çok okunası...


-Nasılsa okumayı atladığım bir Barış Bıçakçı kitabı "Baharda Yine Geliriz". Bir "Sinek Isırıklarının Müellifi" ya da "Bizim Büyük Çaresizliğimiz" değil tabii. Ama bizim görüp geçtiklerimiz o yazınca öyküye dönüşmüş, tarzını sevdiğim. Yeni kitabını sabırsız ve çaresizce beklemekteyim :)


-Komiser Galip'in ardarda maceralarının sıralandığı bir polisiye "Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü?". Polisiyede öyküden ziyade uzun soluklu okumaları sevsem de Çağatay Yaşmut'un tarzını bildiğim için sıkılmadım. Çok fazla beklentiye girmeden bir yaz eğlenceliği olarak okunabilir.  


-"Şimdi Uzaklardasın"da  çağdaş edebiyatın artık hayatta olmayan ünlülerinden anıları (Onat Kutlar, Metin Altıok, Edip Cansever, Ruhi Su, Aziz Nesin vb) maalesef şu an kendisi de hayatta olmayan Mehmet H. Doğan kaleme almış. Edebiyatseverler için ilgi çekici olabilir...


-Ayın son kitabı bir grafik roman oldu: "Gozo ve Sagre". Uğur Erbaş'ın yazıp resimlediği, sevgili "Bilgeveannesi"nin sayesinde okuduğum kitap çok başarılı bir grafik roman, fantastik öykülere mesafeli yaklaşan beni bile bağladı kendine. Arka kapaktaki tanımlamayla "trajik bir dünya tarihi" ve fantezi olamayacak kadar da gerçek. Çizimler müthiş, öykü ürkütücü ve tanıdık, okunmalı...

Temmuz kitaplarında buluşmak dileğiyle... 

1 yorum: