"Anılar kocamış beyinlerin koltuk değnekleridir" demiş şair. Bunun ne kadar doğru olduğunu dün babamı çocukluğunun geçtiği topraklara götürünce bir kez daha anladım. Daha belde sınırlarından içeriye girer girmez kocaman bir gülücük oturdu yüzüne, kendisini karşılayan akrabalarını görünce gülümsemesi kahkahaya dönüştü. Oynadığı sokakları, erik çaldığı bahçeleri, çimentosunda arkadaşının ayak izini bıraktığı duvarı, uzun süre oturdukları istasyon lojmanını değişmemiş olarak bulunca 70 yıl öncesine gitti bir çırpıda. Mutluluğu tavan yaptı gün boyu, sanki yanımdaki babam değil de sokağa oynamaya çıkmış afacan bir oğlan çocuğuydu. Bir kez daha anladım şehirlerin belleğinin korunmasının ne kadar önemli olduğunu, yenileştirip restore edilirken ruhunun yokolmasına engel olunmasının gerekliliğini, elinizle diktiğiniz ya da dikildiğine şahit olduğunuz bir fidanın, gölgesinde kaybolacağınız kocaman bir ağaca dönüştüğünü görmenin güzelliğini. Yıkıp yoketmek yerine koruyup güzelleştirmek bir amaç olmalı, kimliksiz taş yığınlarına dönüşmüş bir şehir konforun en alasını sunsa da geçmişimizi bize geri veremez.
Bu duygularla geçtim dedemin en son 20 yıl önce gittiğim, şimdi başka birine ait tanıyamadığım evinin önünden. Kilerin derinliklerinde keşfedip hazine bulmuşcasına sevindiğim, şu balkonda dağlara bakarak karıştırdığım sepya baskılı eski Hayat Mecmuaları düştü aklıma.
bu duygularla baktım 16. yüzyılda Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılmış ve pek de güzel olmayan bir şekilde restore edilmiş, şehre adını veren kışlaya.
Öyküsünü merak ederek geçtim "Ak Fadime Sokağı"ndan.
Kışlanın duvarında yeşermiş otlar gibi yeşerttim umutlarımı,
Ve veda ederken şehre babaannemin bir trafik kazasında hayatını kaybettiği E5 karayolundan, geride bıraktığım herşey aslında benimle birlikte geliyordu...
Duygu dolu bir seyahat olmuş. Hem babanın açısından hem de senin. Çok hüzünlendirdi bu yazın beni Leylak' cım. Derin duygularla yazıldığı için sanırım.
YanıtlaSilÖpüyorum seni.
Hüzün..İçimize çöreklendi oturuyor..
YanıtlaSilBen de doğup büyüdüğüm bu şehirde tırnaklarımla kazıya kazıya geçmişi arıyorum. Bütün anılarımı gömdüler betonların altına :(
Ablacığım ne iyi yapmışsınız, babanın sevincini tahmin edebiliyorum.
YanıtlaSilSelam.Eğer Ankara'dasanız.Sizle görüşmek istiyorum.27 haziran perşembe günü saat 13.00de Balgat'ta sinop Sofrası.Yer garanti bankasının yanı.Bücürük ve ben de gelecek sizin görüşmek istediğiniz Ankara'lı blogcu varsa haber verebilir misiniz.ben sayfamda yazacaktım vazgeçtim.Size imel adresimi yazıyorum sevgiyle kalın.zehrakonukman@gmail.com.haberinizi bekliyorum.Sizi aramızda görmek istiyoruzçSevgiyle kalın.
YanıtlaSilAnıların iyi ya da kötü bizi ayakta tutan şeyler olduğunu düşünüyorum. Siz de hüzünlü de olsa anılarınıza güzel bir yolculuk yapmışsınız.Yazınızı büyük bir ilgi ile okudum.
YanıtlaSilhüzünlü bir yolculuk olmuş.
YanıtlaSilsevgiyle.
Hüzünlü bir yazı. Ama babanı nasıl mutlu etmiştir bu yolculuk. Ben onu düşündüm ve senin ne iyi bir evlat olduğunu.
YanıtlaSil