.

.
.

2 Eylül 2012 Pazar

KUAFÖRDE HAYATIN ANLAMINI SORGULAMA:)


Şirin ve ben "Stefan Zweig'ın Son Günleri"ni okuyoruz. Ben dün kuaförde başladım, o akşam ben eve dönünce. Ben arada başka şeylerle ilgileniyorum, o kesintisiz okuyor. Böyle böyle gözleri bozmuş zaten, taktığı koca gözlükten belli. 

Kuaför dedim de, dün yine iştahla uzayan saçlarıma boya hizmeti almak üzere gittiğimde, aynı hizmeti almak için benden önce gelen 2 kadın çoktan aynanın önüne yerleşmişlerdi bile.  Çaresiz sıramı beklemek için kanepeye yerleştim ve hemen önümde duran kalın sosyete dergisini karıştırmaya başladım. Faydalı bir etkinlik oldu, son sayfayı çevirdiğimde görgüme görgü, bilgime bilgi katılmıştı. Ve fekat kafamda bazı sorular oluşmuştu:
-Paranın çok olması zevkli giyineceğin anlamına geliyor mu?
-Şişman ve yaşlı kadınlar neden dekoltelerini daha çok teşhir etme eğilimindeler?
-Ördek başı yeşil pantolon ve eflatun süet ayakkabı giyebilen orta yaşlı erkekler objektiflere nasıl bu kadar kendinden ve şıklığından emin poz verebiliyorlar?
-Saçlarını ve bıyıklarını boyadıkları alenen belli bin yaşındaki adamlar acaba göğüs kıllarını da boyuyorlar mı?
-Botoksla birbirinin aynı maske görünümü alarak gençleştiklerini sanan kadınlar tavuk derisi gibi buruşmuş boyunlarıyla yaşlarını şıp diye ele verdiklerinin farkında değiller mi?
-Çok zayıf, çok parlak ve çok solaryumlu kadınlardan ürküyorum, bende plastik hissi uyandırıyorlar, acaba gerçekten plastikler mi?
-Bazı sosyete ünlülerinin klonlarının olduğunu düşünüyorum, zira aynı şahıs farklı kıyafetlerle bu kadar çok yerde boy gösteremez. "Hişşt kanka, ben filanın doğumgünü partisine gidiyorum, sen feşmekanın açılışına git, çaktırma ama vaziyeti" muhabbeti gelişiyor mu acaba  evden çıkmadan?
-Yıllardır aynı değişmeyen saç rengi ve modeli, aynı değişmeyen makyajla dolaşan kadınlar aynaya baktıklarında kendilerinden bıkmıyorlar mı?
-Bir de bu dergilere bakıp fotoğraflarını gördüklerinde gerçekten mutlu oluyorlar mı?

Siz ne dersiniz?

32 yorum:

  1. Okurken hem yerden göğe kadar size hak verdim hem çok eğlendim. Yaş almanın keyfini bilemeyenler, imaj için her yolu diyenler acaba neleri kaçırdıklarının farkındalar mı? Çok doğru tespitlerle dolu, çok eğlenceli bir yazı olmuş, elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Sizin kuaförde de dergiler hep eski mi oluyor? Bizimkinde hiç yeni dergi görmedim ben :)) Stefan Zweig karısı ile birlikte Brezilayada intihar etmişti, değil mi? Nerdeyse tüm kitaplarını okudum... Çok sevdiğim bir yazar. Pazar gunünüz güzel geçsin :)

    YanıtlaSil
  3. Mutlu olup olmadıklarını bilemem,ama ne kadar komik ve zavallı gozuktuklerinin bazı insanların gözünde farkında bile değiller İnan.Çunku hayatta güzelliklerinin dış görünüşlerini herseyin üstünde tutan insanlar o kadar cok ki..biri eleştirmeye kalksa onlar için kıskandı anlamına geliyor :) hayatın anlamını artık o kadar basit ve gereksiz seylerde ariyorki insanoğlu,anlamak ve çözmek zor maalesef ...mutlu pazarlar.

    YanıtlaSil
  4. Avon Fırsatlar Kataloğu yok muydu Leylak Dalı'm okuyacak? :)))
    Eheheh
    Söylediklerinin hepsine aynen katılıyorum ve bu 'ucube'lerin hepsinin 'hayır geceleri' düzenleyip, on bin lira bağış yapacakları geceye yirmi bin liralık kıyafet-takı vs. parası harcayıp gitmelerine kıl oluyorum :)

    YanıtlaSil
  5. hahahah ozlemisimmmm çok :) hayatin anlami uzerine kafa yormaya sosyete dergilerinden devam pek bir zevkli:) optum sevgilerimle

    YanıtlaSil
  6. Geçirdiğimiz güzel gün için teşekkür etmeye ancak fırsat buldum.Sen de saçlarını boyatmaya gitmişsin gülegüle kullan:)sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. NE DESEN HAKLISIN LEYLAK ABLAM :) KENDİLERİNİ ÇOK SÜPER SANIYORLAR AMA MALESEF HEPSİ BİRER YAPMA BEBEKLERDEN FARKI YK !

    YanıtlaSil
  8. aynı soruları kelime şaşmaksızın sorarım ben de herkes gibi :)
    cevabıysa onlarda gizli...
    Bu ara senin rehberliğinde (haberin de yok o rehberlikten) güzel dediğin böyle su gibi gidiyor dediğin kitapları okuyorum 2011 i hiç kitapsız (neredeyse) geçirdiğimden rahatsız vicdanım şimdilerde filedelfiya hikayelerine başladım...
    ferdili olanı bitirdim evde bangır bangır çalan hani...
    bir de baba oğul roman mıydı ah bir de okudukları mı hatırlasam :( o bitti...
    üç dört kitap ismi daha var senden referanslı bakiciz onlara da bu elimdeki son kitap bitince :)
    Öperim :)
    Saçları da güle güle kullanınız efem :)

    YanıtlaSil
  9. Selam işte soru sormayı bilmek bu sanırım. Başkası olsa bunları bloğuna taşıyacak kadar ilginç bile bulmaz güler geçerdi. Düşünen okuyan beyin bir başka :)

    YanıtlaSil
  10. Sorular ve genellemeler hem komik hem doğru, yeri de aslinda tam yeri, kuafor! :) Iyi haftalar!

    YanıtlaSil
  11. Antalya'nın bir dergisi var Leylak Dalı Hanımcııım, şimdi unuttum ben adını, kuaförde görmüştüm ben de ilk seferinde. Yemeklerini gayet başarısız bulduğum için gitmekten imtina ettiğim restoranlarda filan çekilmiş fotoğraflar vardı bolca. Neymiş? Bilmem kimler, bilmem neyin coşkusunu orada kutlarken objektiflerine takılmışmış. Ne gülmüştüm. Meğer parayla çağırıyorlarmış derginin fotoğrafçılarını. Yazınızda bahsi geçen hanımlara biz gülüyor olabiliriz ama ciddi ciddi onlara özenen bir kitle var. Aciiip işler...

    YanıtlaSil
  12. hah hah hah
    leylağım tüm bu sorular çok güzel :))
    eğlendim ben de
    onlar kesin mutlu oluyorlardır fotolarını görünce dergilerde ve başköşelerine koyuyolardır evlerine
    güle güle kullan güzel saçlarını
    öptüm seniii

    YanıtlaSil
  13. Bence kuaförler çok sıkıcı yerler. Mecbur kalmadıkça gitmemek gerek. :)

    YanıtlaSil
  14. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  15. hem eğlendim hem düşündüm :) hayata birde sizin gözünüzden bakıp anlamlandırmak keyifliydi ;) sevgiler...

    YanıtlaSil
  16. mathkece,
    Teşekkürler güzel sözleriniz için, sevgiler...


    Parpali,
    Kesinlikle katılıyorum ama yaş ilerleyip aklar çıkınca, hele de benimkiler gibi arsız olunca en az 3 haftada bir zorunlu ziyaret gerekiyor:))


    Maviannem,
    Sağol. eminim ki mutlu oluyorlardır, yoksa bu kadar eziyete katlanmazlardı:))

    YanıtlaSil
  17. Bir Kadın,
    O dergiyi biliyorum: Antalya Life. Değil mi? Ben de ya kuaförde ya cafelerde rastlarım bazen, gülerim baktıkca...


    Nazlı,
    Aynen öyle:) Sana da iyi haftalar canım, Alya'yı öperim...


    suhuba,
    Ne güzel sözler bunlar, çok teşekkürler...

    YanıtlaSil
  18. Funda,
    Umarım rehberliğim karganınkine benzemiyordur, memnun kalmışsındır okuduklarından:))
    Saçlarım için teşekkürler, Şu Sardunya hanım bir niyet etse de ben dönmeden görüşsek artık:))

    YanıtlaSil
  19. Nesrin,
    Bir de onlara sormak lazım, kimbilir ne memnunlardır kendilerinden:))



    Nalan,
    O gün sayende güzelleşti, gitmeden tekrarlayalım, sevgiyle...



    Beste,
    Valla ben de özlemişim seni, ayak iyidir inşallah, benden de çok sevgiler...

    YanıtlaSil
  20. Ella,
    Ben de kıl oluyorum canımcım ama eminim onlar bize daha çok kıl oluyordur:))
    Fırsatlar kataloğu bu kuaförde yok ama antalya'dakinde sürüyle:))

    YanıtlaSil
  21. Asis,
    Umarım onlar da o halleriyle mutludurlar bize tuhaf gelse de.
    Sevgiler yolluyorum kocamanından, umarım iyisindir...



    Leylək Xəlifə,
    Haha evet gerçekten, geçen yılın dergisiydi baktığım:) Eski sayıları ucuza veriyorlar herhalde:))
    Kitap bitmek üzere ve ilginç...

    YanıtlaSil
  22. Karma,
    Çok teşekkürler ve sevgiler...

    YanıtlaSil
  23. Evet, Antalya Life. Ben de İstanbul'a gidişimi Shakespeare Bistro'da arkadaşlarımla doyasıya kutlamak ve o dergide yer almak isterdim ama kısmet değilmiş. :)

    YanıtlaSil
  24. :)))güldürdün beni yine çooook:)

    Leylağım bizim şirinler yakında gözlük numaralarını değiştirecekler bu gidişle:)))

    Bu kitap okuma listemde ama sen nasıl buldun bi söyle;)
    Yeni kuaför maceralarında buluşalım...

    YanıtlaSil
  25. ilahi:))) ama doğru benim de aklımdan geçiyor bunlar. daha sık kuaföre gitmeli, daha çok okumalu ki gündemden ayrı düşmemeli

    YanıtlaSil
  26. Yeliz,
    Yok bu tür dergiler çok faydalı, güncelleniyorsun, genel kültürün artıyor:))) Daha sık git kuaföre...

    YanıtlaSil
  27. Baykuşum,
    Şirinler bu gidişle kör bile olabilir Allah etmesin:))
    Kitabı çok sevmedim ben, ağır tempolu ve içim karardı açıkcası. Okumasam da olurmuş dedim...

    YanıtlaSil
  28. Bir Kadın,
    "Benim hala umudum var, nınınım"
    :))))))

    YanıtlaSil
  29. yok çok memnunum keyifle takipteyim...
    Sardunyayı dürtmeden olmaz bu iş hele bir de çocuklar gelirse hepten ....

    YanıtlaSil
  30. =) gögüs kılları içinde bir çare düşünüyorlardır kesin. Birde onların açısından düşün oranı boya buranı boya ne zor iş !!! bize bir saç boyası zor geliyor

    YanıtlaSil
  31. doludolumutfak,
    Sorma, hem de ne zor geliyor saç boyası. Yaşın az daha ilerlesin asıl o zaman zor gelecek:))

    YanıtlaSil
  32. Funda,
    İyi bari sevindim. Önümüzdeki hafta bir dürtelim bari Sardunya hanımı, okullar açılınca ayarlayalım birşey...

    YanıtlaSil