.

.
.

17 Temmuz 2012 Salı

YENİ MEKANDA HOŞ BULUŞMA


Antalya'dan geldim geleli Bilge ve Annesi ile bir türlü hayata geçiremediğimiz buluşmayı nihayet bugün gerçekleştirdik. Dün Kızılay'da yaptığım alan araştırması sonucu kapanmasına ağıtlar yaktığım Akman'ın yerine hoş bir mekanın açıldığını ve Akman bozası bile satmaya başladığını tesbit etmiştim. Orada buluştuk küpeleri askılı entarisiyle uyumlu güzeller güzeli Prenses Bilge ve annesiyle. Ben acilen bir boza ısmarladım, Akman'ınkilerin aynısı tarçınlık ve bardakla gelince de eski bir tanıdığı görmüş gibi sevindim.


Mekan Goralı olmuş. Goralı gençlik yıllarımızdan aşinadır bize, o zamanlar Sakarya Caddesi'nin girişinde, "Goralı sandviç"leriyle hayli rağbet gören bir kafeterya idi. Kuyruğunda beklemiş, sandviçlerinden yemişliğimiz vardır. Bir nevi eski dost yani. Taşınan çok sevdiğiniz komşunun dairesine, eskiden tanıdığınız bir ahbabın yerleşmesi gibi oldu bu durum, Akman'ın kapanışından doğan üzüntümü azalttı. Ayrıca yenilenmiş, şıklaşmış ve modernleşmiş, genel havası da bozulmamış. İçerideki vitraylar da yerli yerinde duruyordu. Hatta camekanın üstündeki ışıklı "365 gün boza" yazısı da yanıp sönmeye devam ediyordu. 


Hâl böyle olunca biraz sevindirik oldum, garsonların kibar tavrı ve ilgisi de eklenince bir Goralı sandviç yemek şart oldu. Damağımın alıştığı eski tadı bulamasam da eski bir dostla muhabbet etmişim gibi geldi.  Temiz pak giyimli genç garsonlar etrafımızda dört döndüler, muhtemelen bunda Prenses Bilge'nin etkisi de çok oldu. Kendisine özel pastalar geldi ikram olarak. Bilge de bu durumdan hoşnut garsonlardan birine kağıttan kuğular yaparak hediye etti, aralarında hafif flörtöz durumlar yaşandı:)) Bu yıl okula başlayacak Bilge hanım, abla oldu artık.

Hasılı yeni bir mekanı keşfetmek ve Bilge ve annesiyle görüşmek pek keyifli oldu, en kötü günümüz böyle olsun diyor, cümleten sevgiler yolluyorum...

7 yorum:

  1. En kötü günün böyle olsun Leylak' cım. Daha nice hoş buluşmaların olsun:)

    YanıtlaSil
  2. Yavru kuş, İstanbul'da yapılacaklar listesine Goralıya gitmek yaz. Mehmet Goralı, Bulgaristan'ın Goralı köyünden göç etmiş ve gele gele bizim evin karşısına gelip küçücük bir dükkan açmış. Sandviçin içine koyduğu garnitürün sırrını da bir tek oğlunda... Amerikan salatasına benzeyen ama mayonez olmayan bu garninin sırrını ben bulmaya ço9k uğraştım:)) Hatta accık o tadı yakaladım:)) Beni pek severdi, hatta en sadık müşrerisiydim. Okuldan gelince pencereye çıkar, elimle kaç sandviç istediğimi işaret ederdim. Hem benim büyüdüğüm evi görürüz hem de uğrar sandoniçlerimizi:) yeriz.
    Biz İstanbul^da yazın haşa boza içmeyiz ayol. Görünce sevindirik oldum. Yaz gelince bozacı dükkanları dondurmacı olur aynı turşucular gibin.
    Öptüm seni çok.

    YanıtlaSil
  3. İstanbul Fındıkzade'deki Goralı da bizim çocukluğumuzun tatlarından biridir. Geçen sene Beylikdüzü'nde evimin çok yakınına yeni bir şube açtıklarında ben de çok sevinmiştim.Ankara'da olduğunu bilmiyordum.

    YanıtlaSil
  4. pek keyifli herşey ne güzel hep gönlünüze göre olsun :)

    YanıtlaSil
  5. Amin Leylağım en kötü günümüz böyle olsun, Bilge tekrar ne zaman gideceğiz diye soruyor şimdiden haberin olsun:))Çok güzel bir buluşmaydı, tekrar teşekkürler, öpüyoruz

    YanıtlaSil
  6. akman'da mı kapanmış, vahh..

    YanıtlaSil
  7. Bir Goralı ve boza aratmadığın kalmıştı Polonya'da, sağol valla ablacım :)
    Bulucam o bozayı, bak gör! :)
    Sandviçin de çakmasını yaptım mı, olmuştur bu iş :)
    Öperim :)

    YanıtlaSil