.

.
.

13 Temmuz 2012 Cuma

TATİL BÖLÜM 3

Marmaris'ten gözüm artık kullanılmayan okaliptüslü yolda kalarak ayrıldım. Ne güzel bir yoldu o, keşke hala kullanılıyor olsaydı. Bu kez uykumu aldığım için sütçü beygiri kıvamına geçemeden ilk durağa ulaştık; Bafa Gölü. Cayır cayır yanan güneşin altına arabayı parkedip daha önce denediğimiz göl kenarı restoranlardan birine yerleştik. Gölle masamızı ahşap bir parmaklık ayırıyordu, bu sayede hem rüzgardan yararlandık, hem çarpan dalgalardan sıçrayan damlacıklarla serinledik.


Sipariş ettiğimiz balıklar gelene kadar arka masadakilerin "Ne Giysem" programıyla ilgili görüşlerine, ön masadaki kalabalık grubun  gürültülü sohbetlerine ister istemez kulak kabarttık. Neyse ki siparişlerimiz masaya gelmeden hesaplarını ödeyip gittiler. Izgara levrek çok güzeldi ama asıl gözümü döndüren mis gibi sızma zeytinyağına yatırılmış kekikli-kırmızı biberli kırma zeytinler ve mısır ekmeği oldu. "Evden uzaktayken yenenler kilo yapmaz" düsturuna sadık kalarak götürdüm bir tabak zeytini, sefam olsun:) Karnımız doyunca yola revan olduk tekrar ve kısa süre sonra menzile ulaştık. Akbük'ten geçerken yamaçlardaki ormanları çirkin beton siteler yapmak uğruna katledenlere sunturlu küfürler savurdum. Dağın ta tepesindeki bir evi yazlık olarak kim satın alır ve bundan nasıl bir fayda umar halen meraktayım.

Arkadaşlarımızın yazlığının bulunduğu Bozbük Koyu'na geldiğimizde gece başlayan diz ağrım kasığıma vurmaya başlamış ve şiddetini arttırmıştı. Bir süre sonra iyice kötüleşti, seke seke yürümeye başladım, sebebini çözemediğim ağrı yüzünden zorunlu istirahat yapmak durumunda kalsam da vakit akşama yaklaşırken aklım Haydar Koyu'na kaymaya başlamıştı bile. Halime acıyan evsahiplerim elime çakma bir baston tutuşturup arabayla koya kadar götürdüler beni. Anneannem boşa dememiş "Kadın kısmına gökte düğün var deyin, merdiven kurar" diye:)


Lakin seke seke, binbir zorlukla geldiğim koy iki yıl önce hayran olduğum koy olmaktan çıkmıştı. Sağolsun günübirlikçiler en ücra köşelere kadar pet şişeler, naylon poşetler, mısır koçanları, çekirdek kabukları, bira kutuları serperek imzalarını atmışlardı. Yine de batan güneşle pembeleşen sular hala umut vadetmekteydi.

Bozbük'teki ikinci günümüzü ağrısı biraz hafifleyen bacağımı dinlendirerek ve yanımda getirdiğim Taner Baybars'ın "Uzak Ülke-Bir Kıbrıs Çocukluğu" kitabını okuyarak sakin bir şekilde geçirdim, akşama doğru artık normal yürüyüşüme döndüğümde arkadaşlarımız bizi Didim yakınlarındaki "Sahte Cennet" denilen yere götürdüler.


"Sahte Cennet" ismini hakedecek aşırı bir güzelliğe sahip olmasa da sakin ve huzurlu bir yerdi. Koltuk kılıfları Türkiye'nin turistik yörelerinin resimleriyle bezenmiş bir cafeye yerleştik çakma huriler olarak ve nostaljik şarkılar dinleyip dünyevi içkiler içtik, güneş batmaya yüz tutarken eve ulaşmıştık bile. 


Gecenin ilerleyen saatlerinde kumsala doğru bir yürüyüş eyledik. İki yıl önce gölgesinde serinlediğimiz güzelim palmiye kurumuştu ne yazık ki, hatırasına hürmeten yakınındaki şezlonglara uzanıp "Benim gönlüm sarhoştur yıldızların altında" şarkısını terennüm ettik. Geceyarısı kumsalda olmak, gökyüzünü seyredip dalgaların hışırtısını dinlemek şahane birşey, insana sonsuzluk duygusu veriyor. 


Ve nihayet ertesi gün deniz sezonunu açabildim. Koltuğumun altında Taner Baybars'ın kitabı, yanımda arkadaşımla gittim plaja ve denize girmeyi çok sevmesem de Bozbük'ün insanda bardağa koyup içme duygusu uyandıran berrak sularında cıpcıpladım. Bu ritüel günde iki kez olmak üzere iki gün sürdü ve bana yetti. 


Güneş altından bir top gibi denizin kızıl sularına inerken vedalaştık ve ayrıldık plajdan. Bozbük'teki ve tatildeki son gün için bakınız yarınki yazı...

10 yorum:

  1. Bu siralar tatil postlarini merak ve zevkle okur oldum kim nereye gitmis ,gidilen yerleri inceleme ,fikir edinme .Heralde bu sene bana izin olmadigindan arkadaslarin tatillerine bakarak gitmis gibi olmak;)))) IYI TATILLER sIZE

    YanıtlaSil
  2. bende serinlemek istedim baktıkça deniz muhteşem, çekti beni kendine. çok güzel. iyiki gitmişsiniz..

    YanıtlaSil
  3. tatil yazılarının da yasaklanmasını istiyorum..:)

    YanıtlaSil
  4. Marmaris'e hiç gitmedim ama güzel bir yermiş...Çok hoş bir tatil olmuş bence az da olsa denize girmek iyi gelmiştir:)
    Fotoğraflar harika çıkmış, doya doya baktım:)
    Tatiller güzel ama dönüşler yorucu, değil mi?

    YanıtlaSil
  5. Natali,
    Gezmeyi seven biri olarak Marmaris'e gitmemiş olmana şaştım. O zaman gecikmeden git, güzeldir gerçekten. Merkezdeki bina bolluğu seni korkutmasın çevre harika.
    Dönüş orucu gerçekten ama dinlendim bile:))

    YanıtlaSil
  6. Cem,
    Ben tatile gitmedim ki, hiçbir yer görmedim ki. Hem çok çirkindi, ay ay ay iğrençççç:)) Sakın tatil falan yapma:)

    YanıtlaSil
  7. Vuslat,
    Evet iyi ki gitmişiz ve deniz gerçekten muhteşemdi...

    YanıtlaSil
  8. Seher'in Örgüleri,
    O zaman size sürpriz biçimde ortaya çıkacak şahane bir tatil diliyorum:)

    YanıtlaSil
  9. ağrılara üzüldüm canım ya. neyse sonu güzel geldi, o gün batımında denize girmek keyf neymiş öyle, rüya gibi. sefanız olsun vallahi.
    maalesef her köşeyi, ne kadar gizli saklı da olsa bulup hunharca mahvediyor halkımız. bu güzelliklerin kıymetini bilmiyorlar, ne edersin:(

    YanıtlaSil
  10. Judy,
    Ağrıyı salladım gitti. O kadar güzel yer varken bacak ağrıyor diye gezilmez mi:))
    Ne yazık ki söylediklerin doğru, her güzel yerin içine ediyoruz:(

    YanıtlaSil