.

.
.

20 Mayıs 2011 Cuma

SOKAKLARDA SANAT


Çok yorgunum çok; sanki o gelemeden gitmeye hazırlanan baharı bir silindir yapmışlar ve üstümden geçirmişler. Zorunlu koşuşturmaların dışında baharla coşan iç organlarıma söz geçirmeye çalışıyorum. Alerjik öksürüğüm yeni yeni geçiyor, kolon spazmımsa tavan yaptı, iki büklüm ediyor beni. Bitmek bilmeyen yağmurlar dizlerime ıslık çaldırırken ellerime vokal yaptırıyor. Kısacası berbat bir orkestranın beceriksiz şefi gibiyim. Bedenim yanlış sesten giriş yaptı bahar konserine, fena halde detoneyim.

Oysa halletmem gereken bir sürü iş var Antalya öncesi. Gönlüm elime kitabımı alıp kanepeye yangelmek istiyor ama ne mümkün?  Caddenin artık yeşermiş akasyalarına bakıp biraz moral depolayarak ve zart zurt geçen seçim otobüslerinin yarattığı kakafoniyi duymamaya çalışarak alışverişe çıktım. Yüksel Caddesi'ne geldiğimde ağaçlara gerilmiş fotoğrafları gördüm. Çankaya Belediyesi'nin "Çankaya Yazı" etkinlikleri kapsamında bu cadde ve buraya açılan birkaç sokakta yaptığı "Kamusal alanda Sanat" uygulamasının fotoğrafları sergilenmeye başlamış. Ağaçlara gerili fotoğraflar madımak toplayanları görüntülemiş, amaç ise sözde kentli insanın hala toprağa bağımlı olduğunu göstermek imiş.


Ahmed Arif'in ünlü Karanfil Sokak şiirinde;
"Karanfil sokağında bir camlı bahçe
Camlı bahçe içre bir çini saksı
Bir dal süzülür mavide
Al - al bir yangın şarkısı,
Bakmayın saksıda boy verdiğine
Kökü Altındağ'da, İncesu'dadır."

dizeleriyle betimlediği Karanfil sokağın girişindeki akasyalara asılmış salıncakta sallanan kızların fotoğrafları ise çok iyi düşünülmüştü. Esen rüzgarla gerçekten ağaca kurulmuş bir salıncakta kolan atar gibiydiler.


Karanfil Sokak boyunca sıralanmış ahşap çiçekliklere asılmış bu resimlerde minibüs şoförlerinin bozuk paraları koydukları motor üstündeki kutular görüntülenmiş. Oldukça yüksekte oldukları için ilk bakışta ne olduklarını anlamakta güçlük çekiyorsunuz. Ben de önce bakıp ne olduğunu anladığımda fotoğrafını çekerken yanıbaşımda kocaman bir motorsiklet durdu. Üstündeki genç "Bunun neyini çekiyorsun abla?" dedi. "İlginç geldi, çekiyorum" dedim. "Geç ya abla" diye atladı "Bunun neyi sanat, bişeye benzetemedim, bunları asacaklarına kuş, çiçek, manzara resmi falan assalardı ya". "Eh" dedim "sana ilginç gelmeyebilir ama hoşuna gidecek olan insanlar da vardır, en azından sokaklara bir renk gelmiş". "Valla abla ben seni turist sandım fotoğrafını çekince, bunlar ancak turistlere ilginç gelir" şeklinde uzadı gitti muhabbet. Neredeyse "Sanat sanat içindir/Sanat toplum içindir" konulu bir münazaraya dönüşecekti ki savdım başımdan, devam ettim yoluma.

Bugünü de elde şemsiye, asitli yağmur ha yağdı ha yağacak beklentisiyle bitirdik bakalım, yazıyı da aşağıdaki fotoğrafla bitireyim: "Aşk yoldaştır bedenime, ruh ise kafes".

12 yorum:

  1. Hergün geçtiğin yolları canın sıkılmasın diye hareketlendirmişler:))
    Antalya'ya gidince Ankara'yı özle diye yapıyorlar:))
    Vitamin, kalsiyum filan alıyor musun sen? Kilo kaybı hasar vermesin. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Çiçek, böcek, bir iki ağaç, dere bir de ağlayan çocuk resmi sanattan anladığımız. Göz gördükçe doymayan, aç ruhları beslemek için her resmi, fotoğrafı görmeli insan. Ancak o zaman ayrıştırmaya başlar sanat'ı, sanatçıyı...

    YanıtlaSil
  3. O genc Melih Gökcek´in nesi oluyordu acaba diye düsündüm bir an:))

    Üstüste yorgunluklar, kendine dinlenmeye vakitte ayiramiyorsun bünyen sinyal veriyor anlasilan. Aman Antalyaya gittiginde bari iyice dinlenmeye al kendini....

    YanıtlaSil
  4. Kolon spazmı, dizler, eller, beller, kesik öksürük ilaveten hapşırık. Sana beş yıl da ilave edince...Ben müziği bıraktım. :))
    Bundan on yıl önce, bizim de buradaki ormanda sergi projemiz gerçekleşecekken hocamız ameliyat olunca kalmıştı. Çok hevesliydim oysa.
    Kendine dikkat et Leylak' cım. Yapacak çok işin var bu ara.
    Not: Şeniz' in yorumuna bayıldım...

    YanıtlaSil
  5. Asuman abla, teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
  6. kendini fazla yoruyorsun bence, bir de nazar değiyor sana. tü tü tü maşallah diyeyim ben. vitamin al bence de.kalsiyum,magnezyum,çinko,d vitamini bir arada olan bir vitamin. ben sokaklarda fotoğraf fikrini sevdim. :))

    YanıtlaSil
  7. ÇOk geçmiş olsun bir an önce toparlanmanı dilerim. Sünter yazmış aklıma Gökçek gelmişti:)

    YanıtlaSil
  8. sevgili Leylak dalı, Pharmaton diye bir vitamin var. bu vitaminin içinde ginseng var, ve doping etkisi yaratıyor. Bahar dönemlerinde bir kullanıyoruz iyi geliyor. Sokakta sanat kadar güzel birşey var mı? Bence o motorsikletli sohbet etmek için öyle konuşmuş :)

    YanıtlaSil
  9. Çok geçmiş olsun sevgili leylak dalı..bahar bünyeleri sarsıyor ve "ben geldim!" diyor adeta!:)

    bol meyve, sıcak içecekler, yorucu şeylerden uzak durmalı bir de..en kısa zamanda iyileşmeni diliyorum..pozitif enerjinle ve gülümseyen yüreğinle hep iyi ol iyi bak kendine..

    bu arada sokak fotoğrafları da "dur yolcu kafanı kaldırda bir bak!" diyor ne güzel..üzerine nedendir!?diye düşünülmesi için konulmuş zaten!:))

    iyi hafta sonları dilerim..sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  10. Sanatın gücü işte burda, farklı düşüncede de olsa iki insanın iletişimini sağlıyor. Bahar ben de de yorgunluk yaptı. Vitamin iyi çözüm. Kolay gelsin.Sevgiler

    YanıtlaSil
  11. Detone mi? Hem de siz. Ama yine de geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
  12. Vücut ve dizler için elbet kilo kaybı iyi bir şey ama yukarıda bir arkadaşın da dediği gibi ciddi kilo kayıpları vücut direncini düşürebiliyor Leylakçım. Bence de biraz takviye - doktoruna danışarak tabii- alabilirsen, belki biraz toparlanmana yardımcı olabilir. Geçmiş olsun canım..

    YanıtlaSil