Önce öğrenci, sonra öğretmen, nihayetinde anne olarak onlarca ÖSS geçti hayatımdan, hatta ÖSS ile yetinmeyip çifte kavrulmuş ÖSYS'ler de yaşadık. Her sınav, öncesi ve sonrasıyla bir çile oldu ilgililerin hayatında. Siftah ÖSS'mi şimdi Gazi Üniversitesi bünyesinde bir fakülte olan o zamanların Özel Zafer Mühendislik ve Mimarlık Yüksek Okulu'nun binasında yaşadım ve garabetler o andan itibaren başladı:
- En yakın arkadaşımla sınıflar farklı olsa da aynı binada sınava gireceğimiz için pek mutlu olduk, gidip binayı gördük, yerimizi öğrendik. Sınavdan bir gün önceki gece şık olmak uğruna saçlarımı sardığım bigudilerin kafama batıp uykuma engel olması yüzünden mahmur mahmur hazırlanıp komşumuz Müyesser teyzenin okuduğu pirinçleri yutarak dualarla uğurlandık.
-Gözetmenlerimiz genç ve güzel asistan kızlardı. Yanımdaki sırada oturan taşralı olduğu belli genç, sınav başlamadan onlara ne kadar güzel oldukları konusunda iltifatlar savurarak aklı sıra cevapları garantilediğini sandı.
-Sınav başladıktan bir süre sonra arkamdaki sıradan gelen tıkırtılarla irkildim, çaktırmadan dönüp baktığımda üniversite adayımızın soruların cevaplarını zar atarak belirlediğini gördüm. Altı attığında hangi seçeneği işaretlediğini hala merak ederim.
-Vukuat olmadan sınavı bitirip sonuçları beklemeye başladık ama sınav sonucu yerine sınavın iptal olduğu haberi geldi. İstanbul'daki Mayataş Dersanesi soruları ele geçirip satmıştı.
-Yapacak birşey yoktu, paşa paşa ikinci kez yapılan sınava girip aynı sıkıntıları tekrar yaşadık ve aldığımız puanlara uyan bir fakülteye kaydımızı yaptırdık.
-Ama sınavlara doymamıştım, ertesi yıl ve daha ertesi yıl tekrar girdim ÖSS'ye, her seferinde daha yüksek puan almama rağmen okulumu değiştirmedim. Benimki tamamen amatörce bir eylemdi, maksat şanım yürüsün.
-Sonra öğretmen oldum ve Lise son sınıf derslerine girdiğimde sınava yakın yaşanan keşmekeşten bıktım usandım. Üstelik bir meslek lisesiydi ve hele son yıllarda öğrencilerin bu sınavı kazanabilme ihtimalleri çok düşüktü ama onlar sınavdan bir ay öncesinden rapor almaktan vazgeçmediler ve raporlu oldukları için okul yerine denize giderek üniversiteye hazırlandılar.
-Öğretmenlik hayatım süresince hemen her ÖSS'de gözetmen ya da salon başkanı olarak görev yaptım. Sınav süresince gürültü olmasın diye parmak uçlarımda gezmekten bacaklarım, aman hata yapmasınlar diye kimlik kodlamalarını kontrol etmekten gözlerim ağrıdı. Susayana su temin ettim, kaleminin ucu kırılana kalemtraş. Bazılarını tuvalete götürüp kapılarında nöbet tuttum, kimiyle tartıştım, kiminden teşekkür aldım. Kimi ağladı, kiminin midesi bozuldu, sınıfın ortasına çıkardı, kiminin açlıktan ya da stresten tansiyonu düştü. Hasılı sınıflardaki elektriklenmeden çarpılabilirdiniz.
-Sonra sıra kendi çocuğuma geldi, hem de çifte kavrulmuşundan, iki aşamalı ÖSYS. Son yıl evde hayatımız değişti, herşey sınava endekslendi, aile olarak hatırlamak istemediğimiz bir yıl geçirdik. Her iki aşama da çok zorlu geçti. İkinci aşama sınavdan çıkıp eve geldiğimizde oğlum evin kapısını şaşırıp komşunun evine hamle etti. Çocukları bu hale getirenlere ne desem bilmiyorum ki.
-Biz hayatımızdan ÖSS'yı çıkarmıştık, son olarak bir yıl sonra karşı komşumuzun kızına başarılar diledik ve uğur getirmesi için yumuşak kurşun kalem, silgi, kalemtraş gibi sınavda ilk başvurulacaklar arasında olan malzemeler hediye ettik ama o kadar uğurlu geldi ki onun girdiği sınav da iptal edildi. Zavallı kızcağız kendisine başarılar dileyen komşu teyzenin akibetine uğrayıp ikinci kez sınava girmek zorunda kaldı.
Hatırladığım ÖSS maceraları kabaca bu kadar, kimbilir unuttuğum neler var. Dileğim bu yararsız ve tatsız sistemden bir an önce vazgeçilip çocukların yeteneklerine göre yüksek tahsile yönlendirilmesi. O mutlu gün gelene kadar tüm ÖSS'ye girenlere ve gireceklere başarılar diliyorum.
yahu insan "spor olsun" diye defaatle öss'ye girer mi? ilk sınavında şık olabilmek uğruna kafada bigudiyle yatar mı? anne ve babanızla tanışmak isterdim. size hiç akıl fikir bahşetmediler mi? iyy ki kardeş değiliz... bugün için sevinç duyacağım bir kazanım hediye ettiniz bana. müteşekkirim.
YanıtlaSilfunda hanım sizinle kardeş olmadığıma şahsen ben de memnunum. her ne kadar kazanım elde ettim deseniz de alındım accuk. yine de beni izlemeye devam edin siz:)
YanıtlaSilNeyseki sadece bir kere girdim o sınava.Ama şimdiden oğlumun gireceği zaman ve o zamana kadar yaşayacakları için hayıflanıyorum.( senemiz var,inşallah bu süreç içinde bir aklı evvel çıkar da sistemi değiştirir.Az bir olasılık da olsa umudum sürüyor bu konuda.
YanıtlaSilZiyaretiniz için teşekkür ederim:)
nurşen hanım, latife ediyorum size. leziz yazılarınızı ibret ve keyifle takip ediyorum. bu işte de muvaffak olacaksınız belli ki. sevgiler, saygılar
YanıtlaSil