Evet, Bulgur Palas'tan ayrılmış Yerebatan Sarnıcı'na gitmek için tramvaya binmiştik. Bu seferki tramvay yolculuğu rahattı, hatta oturarak gittik.
Sarnıcın önünde kuyruklar vardı, uzun olanı bilet almak için, kısa olanı online biletler için. Biz vaziyeti Ekmekçi Kız sayesinde öğrendiğimiz için biletlerimizi önceden Passo aracılığı ile almıştık. Yalnız Sarnıç gezisi cüzdanlara ceza. Tam bilet 220 lira, bu tutar turist amca ve teyzelerde 900 lira oluyor. Öğretmen, öğrenci 55 lira, 65 yaş üstü beleş 😀 Bilet online olunca kuyruk hızla eriyor ve içeri giriyorsunuz.
Yerebatan'a üçüncü gelişim, ilkinde 11 yaşındaydım, sandalla gezmiştik sütunların arasında babamla birlikte. İkincisi 2009 olabilir, o zaman böyle ışıltılı, ambiyanslı değildi. Çabucak gezip çıkmıştık. Bu seferki çok havalıydı ama ışıkları neden ikide bir yakıp yakıp söndürüyorlardı anlamadım. Yine de objeler, ışıklar ve renkler gizemli, hoş bir anlam katmış sarnıca, beğendim.
Medusa biraz sinirli, bu kadar kalabalık gelmeyin, ters durmaktan beynim aktı, çekip gidin de normale döneyim diyor.
Ve bunlar da biziz; ben, kız kardeş, Qunegond 😀
Çıkışta nereye uğradık peki? Tabii ki satış mağazasına, hiç atlamayız 😊 Kız kardeş bir minik, sinirli Medusa replikası ve magnet, ben de bir magnet ve ayraçla Yerebatan ziyaretini sonuçlandırdık. Şimdi sırada Şerefiye Sarnıcı var.
Efendim ruhumuz saraylı olduğu için Divanyolu'ndan yürüyerek ulaşmak niyetindeyiz sarnıca ama öncesinde Barın Han'a uğrayıp orada açılan bir sergiyi gezeceğiz.
Barın Han ünlü hat ve cilt sanatçışı Prof. Emin Barın'ın uzun yıllar kullandığı bir atölye, ölümünden sonra sanat merkezi olarak hizmet veriyormuş. İlk iki kattaki sergiyi gezebildim ama üçüncü kata çıkmaya protezlerim biraz nazlanınca ben yukarıdaki salonda oturup Emin Barın'ın hat çalışmalarından yapılmış afişlere bakarak onları bekledim. Sonra da yan sokaktaki Şerefiye Sarnıcı'na geçtik. Bu sarnıcın biletlerini de Passo'dan alabiliyorsunuz ama saatli olarak satıldığı (çünkü ses ve ışık gösterisi yapılıyor) için gişeden aldık bu sefer. Zaten tenhaydı, beklemedik. Yerebatan'a göre biraz daha ucuz, 65 yaş yine ücretsiz.
Sesli ve renkli dijital gösterimle memnun ayrıldık Şerefiye'den. Sarnıcın çevresine yerleştirilmiş şirin Şahmaranlar da ayrı güzeldi:
Divanyolu'ndan yürüyüşe devam, gördüğümüz ve merak ettiğimiz her yere dalarak tabii ki 😃 Çorlulu Ali Paşa Medresesi, Kapalıçarşı'nın bir galerisi, Sahaflar Çarşısı, Çınaraltı hepsi nasibini aldı ve kuru fasulye yemek planıyla Süleymaniye'ye taşıdı. Ali Baba'nın kuru fasulye tükkanına yerleştik, kuru-pilav-turşu üçlemesi ile aç karnımızı doyurduk ve akşamı ettik.
Yediklerimizi hazmetmek için tekrar tabanvaya bindik ve Eminönü'ne yürüdük. Vapur saatine kadar turistik fotoğraflar çektik:
"Yeni Cami direk ister/Söylemeye yürek ister/Benim karnım toktur ama/arkadaşım börek ister". Oğlum doğduğu sırada Ramazan'dı ve 1. katta oturuyorduk. Kolikli, sürekli ağlayan ve uyumayan bir bebekti. Tam gözünü kapatıp uykuya dalardı, davulcu gelir pencerenin altında bir yandan güm güm davula vurup bir yandan bu maniyi söylerdi. Ne davulcu susardı, ne de sesle uyanan çocuk. Yeni Cami'yi görünce anılarım depreşti 😀
Sonunda vapura yerleştik, üstelik son vapurmuş isabet oldu, bir de Karaköy'e yürüyecektik onca yorgunluğun üstüne. Bay bay Eminönü...
Kadıköy'de sevgili Qunegond'dan ayrıldık. Gün boyu bizimle gezip yorulduğu ve arkadaşlığı için bir kez de buradan teşekkür edeyim.
Vapurdan inince kendimi çok yorgun ve susuz hissedince hemen kıyıdaki büfelerden birinin masasına yerleştik, günün son keyfini yapıp otelin yolunu tuttuk.
İkinci günde görüşmek üzere...
Şerefiye Sarnıcındaki ses ve ışık gösterilerini merak ediyorum, gelecek defa onu hedefleyeyim. :)
YanıtlaSilPek güzel ve azimli gezmişsiniz Leylakcığım, az yol tepmemişsiniz. Bravvo!
ben de okurken öğretmenimi, "kızlara söyleyeyim de, biz de bir şerefiye sarnıcı turu yapalım" dedim :)
SilValla ilk gün çok yol yürüdük, yol bir tarafa çok merdiven çıktık ama değdi, bu kadar yer ancak gezerek görülür. Şerefiye'ye gidin derim, biz beğendik...
SilYerebatan'ın yeni haline ve Şerefiye Sarnıcı'na ben de gitmek istiyorum, henüz kısmet olmadı.
YanıtlaSilMedusa magneti candır.
Ertesi günü keyifle bekliyoruz. :)
Git derim Neslihancım, gerçekten ortam insanı etkiliyor. Medusa magnetim vardı bir tane, Didim kalıntılarından, şimdi ikiledim, arkadaşlık etsinler artık :)))
Sil