.

.
.

28 Haziran 2014 Cumartesi

GEZELİM-GÖRELİM-KEŞFEDELİM (ANKARA2)

Ankara'da doğup büyümüş ve başka şehirde yaşasa da bağlantısını hiç koparmamış biri olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bugüne kadar hep dışardan görmüştüm. Cumartesi günleri rehber eşliğinde ziyarete açık olduğunu öğrenince bugün niyet ettik. Güvenlik kontrolünden geçip ziyaretçi kartlarımızı da aldıktan sonra rehberimizin peşine takılıp Genel Kurul Salonu'na doğru yollandık:


Mimari projesi 40'lı yıllarda Prof. Clemens Holzmeister tarafından yapılan ve 1961 yılında kullanılmaya başlayan 3. Meclis binasının Genel Kurul salonu 1998 yılında yenilenmiş. Fotoğrafta ortada yarım daire biçimindeki Başkanlık divanının sağ tarafında Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleri, sol tarafta ise İhtisas Komisyonu Başkanları yer almakta imiş. Ortadaki yuvarlak bölüm stenograflara tahsis edilmiş. İktidar, ana muhalefet ve muhalefet partilerinin üyeleri ise yarım daire biçimindeki koltuklarda oturmakta imişler. Sağ taraftaki locanın orta bölümü Cumhurbaşkanı locası imiş ve ortadaki büyük koltuk cumhurbaşkanına aitmiş. Diğer localar kordiplomatiğe, emekli milletvekillerine ve izlemek için izin alan halkın kullanımına ayrılmış. Tavandan sarkan 16 avize Holzmeister tarafından tasarlanmış ve tarih boyunca yaşamış 16 Türk devletini temsil etmekte imiş. Ortadaki yuvarlak yeşil bölümde Atatürk çiçekleri yer almakta imiş. Rehberimiz koltukların ceylan derisi olmadığını bunun halk arasında söylenen bir şehir efsanesi olduğunu da belirtti.

Daha sonra Şeref Holü'ne geçtik.


Şeref Holü'nün zemini Meclisin yapımında kullanılan ve Afyon'dan getirilen 36 çeşit mermerin artanlarıyla döşenmiş. Avizeler yine Holzmeister tarafından tasarlanmış.



Damlalı kapı; Genel Kurul Salonu'na açılan bu kapıyı yalnızca Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı kullanabiliyormuş. Bronz kapanın her bir kanadındaki damla motifleri yine 16 Türk Devletini temsil etmekte imiş.


Son olarak Meclis ana binasının Şeref Girişi cephesinde yer alan Şeref Kapısı'na yöneldik. Bu kapıda yalnızca Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı tarafından kullanılmakta olup milletvekilleri yanlardaki diğer kapılardan giriş yapmakta imişler.


Ahir ömrümüzde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni de görmeden gitmeyelim diyerek başlattığımız geziyi rehberimize teşekkürle sonlandırdık. Aşağıda bahce ve ana binadan genel görünümler var. Bir küçük not: Meclis ana binası önündeki bayrak hiç bir sebeple indirilmezmiş.



Eh, iyi bir Pazar günü dileğiyle hoşçakalınız...

8 yorum:

  1. Teşekkürler bu paylaşım için.

    YanıtlaSil
  2. Holzmeister'in avize de tasarlamasından çok etkilendim. Sahne dekoru da tasarlıyormuş, bir de çok güzel suluboyaları, karakalem eskizleri falan vardı, ne biçim mimar! Ben de gideyim Meclis gezmeye.
    Koltuklar ceylan derisi değilmiş demek. Zamanında tanesine 4800 dolar verildiğini hatırlatır, muhalifliğimi yapmış olmanın mutluluğuyla ve küçük bir reveransla huzurdan çekilirim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hehehe, sana mı inanacağım rehbere mi :)
      Bir Cumartesi günü gidip gez, eksik kalma :)

      Sil
    2. Yok, rehber doğru söylüyordur. (Rehberlerin de salladığı bir dünyaya inanmak istemiyorum.)
      Ceylan da değil madem, koltuk başına 4800 doları ben ödemişim gibi dertlendim, onu diyorum :D

      Sil
    3. Ceylan derisi değildir tabii, 4800 dolarsa başka bişi derisidir o, benim derim bile o kadar etmez yav :)

      Sil
  3. Kaç yıllık Ankara'lıyım bir şurayı gezmek nasip olmadı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eh sen daha çok geç kalmış sayılmazsın benimle kıyaslayınca :)

      Sil