.

.
.

11 Şubat 2013 Pazartesi

HAFTA BAŞLARKEN


Yeni bir günden merhaba. Hayli yoğun bir haftaya girdim kendi adıma, sadece bugün biraz vaktim var. Antalya etkinlik açısından çok yoğun günlere gebe. Çarşamba "2. Tüyap Kitap Fuarı" başlıyor. Yarınsa "Gitar Festivali". Bugün açılışı yapılacak olan, gezi planına dahil edilmiş bir "Soba Müzesi" var. Ayrıca Opera Sahnesi'nde bir dinleti ve Pazar günü muhteşem bir kapanış: "Göksel Baktagir ve Komşu Orkestrası" konseri. Çarşamba gününden itibaren de tüm bu etkinliklere birlikte katılacağım sürpriz bir misafirim. Hasılı bu hafta çok keyifli geçecek. Umudum havanın güzel olması yönünde, yağmura ve fırtınaya doyduk, biraz güneş lütfen.

Oscar adayı filmleri izlemeye devam. "Impossible/Kıyamet Günü", tatillerini geçirmek üzere gittikleri Tayland'daki tsunamiden etkilenen bir ailenin gerçek öyküsünü konu almış. Oldukça sulu ve hareketli bir film ama Oscar'lık değil. Zaten filmin kendisi değil başrol oyuncusu Naomi Watts "En İyi Kadın Oyuncu" adayı. Oldukça zor bir rolün üstesinden gelmiş ama Oscar'ı ona vereceklerinden şüpheliyim. Bir diğer film Yabancı Dilde Film adaylarından "Kon-Tiki" idi. Norveçli kâşif Thor Hyerdahl'ın 1947'de Kon-Tiki adını verdiği salla Pasifik Okyanusu'nu aşarak Polinezya'ya ulaşmasını anlatıyordu. Daha önce çok işlenmiş bir konu, biraz belgesel nitelikli ve dörtte üçü su üstünde geçen bir film. Oscar alması biraz zayıf bir ihtimal sanki. Son olarak dün "Sefiller"i izlemeyi denedim ama müzikal oluşu çok sıktı, yarısında vazgeçtim. Esasen oyunculuklar, makyaj, görüntüler çok iyi ve muhtemelen birkaç Oscar kucaklar ama benim tarzım değil, keşke müzikal olmasaydı. Oscarlıklar dışında bir de epeydir niyet edip ertelediğim bir filmi "Extremely Loud and Incredibly Close"u izledim Ekmekçi Kız'ın önerisiyle ve çok beğendim. Konu basit ve duygu sömürüsüne müsait ama işlenişi çok güzeldi. Oscar amcanın yorduğu bünyeye iyi geldi.

Muhsin Ertuğrul'un yaşam öyküsünü okuyup bitirdim ve Türk tiyatrosuna verdiği emekler karşısında kendisine duyduğum saygı birkaç kat daha arttı. Şimdi elimde "Çizgili Pijamalı Çocuk" var.

Bitirirken "Kitaplık Kurdu" ve "Fincandaki Mucize"yi unutmayın diyorum, onlar daha bebek, ilgiye ihtiyaçları var. Sevin ve besleyin :)

5 yorum:

  1. Kim o supriz misafir? Cok kiskandim onu!!!:)

    YanıtlaSil
  2. zero,
    Tanımazsın sen ama tanışmak istersen sen de gel :)

    YanıtlaSil
  3. Gelemem, ben umreye gidiyorum:p:)))

    YanıtlaSil
  4. Oh oh ne güzel, bir sürü etkinlik. Ben de cuma günü bir oyun kaçırdım açıköğretim sınavları dolayısıyla ama inşallah bu cuma aynı sanat evinden ve aynı hocadan çıkma başka bir oyuna gideceğim. :)

    YanıtlaSil
  5. ay ay kon tiki dedin gene itirdin beni.. üzerinde salın geminin resmiyle kitabı geldi gözümün önüne....

    atalet

    YanıtlaSil