.

.
.

18 Aralık 2011 Pazar

YAĞMUR'LU PAZAR


Antalya'ya yakışmayan grilikte bir hava var dışarda, göze hitabedecek tek renk karşı kaldırımdaki ağaçtan sarkan portakallar. Yağmur alt katın panjurlarına vuran sesi de olmasa anlaşılamayacak bir sinsilikte yağıyor; incecik, toz gibi. Hani neredeyse yağmıyor diyeceksin ama bu birazdan ortalığı seller götürmeyeceği anlamına da gelmez. Antalya burası, her an gökten kovalarla su boşalabilir. Mutfak penceresinden gördüğüm boş bir sokak, çok seyrek bir-iki adam geçiyor; havaya uyumlu kara pardesülere bürünüp kara şemsiyelerini açmış (casus filmi gibi oldu yahu:), ellerindeki torbada gecikmeli Pazar kahvaltısı için aldıkları ekmekler, belki birkaç yumurta ya da bir kangal sucuk. Havada rutubetin getirdiği rahatsız edici bir serinlik var, termometreye baksan soğuk demezsin ama böyle inceden dürten, ürperten bir duygu. Uzaktan ilerdeki hastaneye ulaşmaya çalışan bir ambulansın sesi geliyor. Hafta sonu rehavetine hiç yakışmayan bir ses. Ne yapalım o zaman, bir elimize kahve fincanını bir elimize "Mutfak Sesleri"ni alalım, "Singing In The Rain"e ruh hali pek uygun olmadığı için "Rain and Tears"ı dinleyelim Demis Roussos'dan. Hem yılbaşı da yaklaşıyor kokina almalı ve "Gecenin Öteki Yüzü"nü okumalı bir kez daha. Hatta okumakla kalmamalı bir yerlerden bulup buluşturup botokssuz, hüzünlü yüzüyle Zuhal Olcay'ın oynadığı filmini izlemeli. Füruzan'ı biraz daha sevmeli...


Bir de duyurum olacak; genç blogger arkadaşım Zuzu Miyozu yılbaşı nedeniyle bir hediye etkinliği düzenlemiş, katılmak isterseniz aşağıdaki linke tıklayarak gerekli bilgiyi alabilirsiniz. Teşekkürler...

6 yorum:

  1. Aaa yarın geleceğiz biz demek yağmur çamur karşılayacak biziiiiiiiii...

    YanıtlaSil
  2. Mine Hanım,
    Öyle görünüyor, 3 gün yağışlı gösteriyor. Yarın öğleden önce uygunum denk gelirse görüşelim. Bana telefon numaranızı maille atsanıza, ben sizi arayım yarın.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Nefis bir fotoğraf karesi... İzmir de aynı... Yine de güzel be:)

    YanıtlaSil
  4. Resim nefesimi kesti itiraf edeyim...:)

    YanıtlaSil
  5. üf ya.. üf.. ben değil çam ağacı sanırım yakında kitap ormanı oluşturacağım salonda.. =)

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Leylak dalı, kargomu aldım :) coook tsk ederim..

    O yağmurlu havada, portakal rengi kimbilir ne güzel duruyordur. Vangogh^'un resimleri geldi aklıma..

    YanıtlaSil