.

.
.

6 Haziran 2010 Pazar

PAZARDA BAL VAR GELİNİM, PAZARDA BAL VAR...

Hadi ordan...
Ne bal vardı, ne reçel. Aksine çok sıkıcı bir Pazar'dı. Gerçi türküde sözü edilen pazar bu Pazar değil ama oluversin bakalım. Pazar demişken aklıma öğretmenliğimin ilk yılından hatta ilk aylarından bir anı geldi. Denizli'de, müthiş güzel şiveli öğrenciler arasında hevesle ders anlatmaktayım ve de çook iyi niyetliyim, ne anlattıysam herbişeyin pek güzel anlaşıldığını düşünmekteyim. "Pazarlama" dersine giriyorum, ince bir defter aldırdım, bazı şeyleri not tutturuyorum. Bir "Pazar" tanımı yazdırdım deftere, sonra da defalarca anlattım: "Pazar, arz ile talebin biraraya geldiği ortamdır." Sonra ilk yazılı sınav zamanı geldi ve ben bu konunun çok iyi anlaşıldığını düşünerek "Pazar nedir, tanımlayınız" şeklinde bir soru sordum. Yeni öğretmenim ya, bir heves akşam yazılı kağıtlarını okumaya başladım (ilerleyen yıllarda bu sürenin bir haftayı geçtiği oldu:) Adını artık hatırlamadığım ama yüzünü hala unutmadığım bir kız öğrencinin kağıdına geldi sıra. "Pazar nedir" sorusunun cevabında şöyle yazıyordu: "Pazar, ağız ile dolabın biraraya geldiği yerdir". Önce bu tanıma bir anlam veremedim, sonra çözdüm ki buncağıza biri fısıldamış ama o "arz"ı "ağız", "talep"i de "dolap" olarak anlamış. Bendeniz toy öğretmen de sanmış ki konu çok iyi anlaşılmış.

Tül perdenin arkasından gördüğünüz konuk Mahinur. Annesi Mahpeyker Hanım'la birlikte ziyaretime geldi sabah. Ben makineyi bulup fotoğrafı çekene kadar anne uçup gitti, Mahinur'sa camı, çerçeveyi tıktıklayıp bir süre oyalandı. Demek ki neymiş, vefa bir semt adı ya da boza markası değilmiş:))

Günboyu basık, sıcak ve sıkıntılı bir hava vardı, üç gündür sokaklarda olmanın sonucu bugünü paso evde geçirdim. Ortalığa biraz çekidüzen verip yıkanacak çamaşırları yıkadım ama yapılacak ütüleri halletmektense 1865. defa "Cradle of Rome" oynamayı tercih ettim. Neron'dan beterim, Roma'yı kurup kurup yıkıyorum. Roma'nın inşası gibi ciddi ve hayati bir işle uğraştığım için yemek de yapmadım. Takviye kolesterol almak ve kendimi kırlarda hissetmek için elektrikli ızgarada şişe geçirilmiş sucuk pişirdim ve nihayet başlayan yağmurun serinliğiyle ekmekarası yapıp akşam yemeğini pikniğe çevirdim. Birara sucuk-ekmeğim elimde balkona çıkıp mis gibi toprak kokusunu içime çektim. Aslında şaştım bu yoğun toprak kokusuna, zira bizim balkondan bakınca zemin asfalt, kaldırım taşı ve betondan ibaret olarak görünüyordu. Toprak neredeydi de kokusu geldi anlamadım. Kaynak belirsiz olsa da koku harikaydı, derin derin nefes alıp güzel kokunun ve serinlemiş havanın tadını çıkardım.

"Cradle of Rome"de kimbilir kaçıncı kez en üst düzey olan "Emperor" sanını aldığım için biraz ara vereyim diyorum. İmparatorların da dinlenmeye ihtiyacı vardır netekim. "Ara Sıcak"ımı elime alıp yatağıma gidiyorum, eğlenceli bir dedektiflik öyküsü, tam yaz kitabı. Keyifle ilerliyor.

Hepinize yeni başlayacak haftada güzellikler diliyorum...

8 yorum:

  1. mahinurdaki vefa mı,yediği yemlerin devmını arama arzusumuydu acep?
    imza :kuşkucu Nalan

    YanıtlaSil
  2. Fesat ve kıskanç Nalan:)))
    (Umarım sen de kızıp silmezsin beni:)))
    Mahinur'a bi dene bulgur tanesi verdiysem taş olayım, hepsini anası taşıdı. Ben sadece yatacak yer temin ettim, bir de güvenliğini sağladım. Heyvan da bana olan teşekkürünü bildirmek için uğradı ama içimizde bazı kıskanç bloggerler (ismi lazım değil ama ilk ve son harfi N) kuşla arama nifak sokmaya çalışıyor. Ne diyeyim, kaderrrr utansın:(((
    Öptüm seni çok, yerleşebildin mi?

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Leylakcığım, ne keyifli bir yazıydı böyle. Karnım tok olduğu halde sucuk ekmek istedi canım, uff yaa. Feci diyetteyim düşün artık:)) Afiyet şeker olsun tabi sana, kendine iyi bak, öpüyoruz...

    YanıtlaSil
  4. Ah Sevdacığım ah,
    O feci diyetten benim de yapmam gerekiyor, hem de en fecisinden. Uzayda kapladığım alan öyle genişledi ki yakında başkalarına yer kalmayacak. Ama bir türlü beynime söz geçiremiyorum. Halim ne olacak bakalım? . Konu sucuk değil, 6 aydan beri ilk kez yedim de aburcuburu nasıl bırakacağım, en zor konu o. Hayırlısı diyor ve öpüyorum ikinizi de...

    YanıtlaSil
  5. Nurşen'cim..sana toprak kokusu gelmiş.. bana da sucuuuk geldi .. ne olacak şimdi?

    YanıtlaSil
  6. Nefisecim,
    En kısa zamanda buluşup kırlık toprak bir zemine yayılıp sucuk partisi yapacağız. Olacağı budur:)))

    YanıtlaSil
  7. kuzummm kızcağız doğru demiş,ağız ve dolabın yanyana geldiği durum... O yalnız semt pazarını anlatmış hehehhe....
    Ben ikimizin bir kitabı eş zamanlı okuyup şöle çaylarımızı pastalarımızı( bu çay pasta kısmı önemli :)) alıp karşılıklı kanepelere de yayılıp, kitap hakkında konuşmamızın hayalini kuruyorum

    YanıtlaSil