.

.
.

1 Nisan 2010 Perşembe

BAHAR GELMİŞ CİHANE, BAŞAĞRISI BAHANE

Sabah yattığım odanın duvarında kıpırdaşan güneş ışığıyla uyandım. Bir müddet nerede olduğumu hatırlayamadığım bir bilinç bulanıklığı yaşadım. Evde olduğumu farkedince pek sevindim. Öğleye doğru da attım kendimi dışarı. Daha valizler açılmamış ne gam, valizler bekler ama hayat beklemez. Hava harikaydı, sırtımda bir gömlekle düştüm park yoluna. Antalya'da doğa uyanmış diyemeyeceğim çünkü uyanmayı bırak uyku sersemliğini bile atmış üstünden, kuşluk vaktine geçiş yapmış. Parkın kapısından girer girmez bir papatya kokusu karşıladı beni. Hani diyeceksiniz ki papatya kokar mı, hem de nasıl kokar, buram buram. Yerler silme minik beyaz papatyalarla kaplanmış halı gibi. Sol yanda deniz uzanıyor, gökte güneş parlıyor, her taraf yemyeşil. Oh be, dünya varmış, ben küflenmişim meğer Ankara'da.

Biraz yürüyünce papatya kokusu yerini portakal çiçeği kokusuna bıraktı ki sarhoş eder insanı. Keşke şu fotoğrafa bakarken kokuyu da duyabilseydiniz. Bu sene narenciye ağaçları erkenci. Neredeyse çiçekler dökülmek üzere, son demlerini yaşıyorlar, yetişebildiğime sevindim. Altlarında uzun süre dolaşıp kokuyu ciğerlerime doldurdum.

Erguvanlar da açmaya başlamışlar. Ekmekçim İstanbul'da da yakında başlar erguvan şöleni ama o zamana kadar sen bunu kabul et.

Mor salkımlar iştahla açmakta. Parkta bir bitki tüneli var silme mor salkımla kaplı. Tamamı açtığında eflatun bir dehlize girmiş gibi oluyorsunuz, yerler mor petallerle kaplanıyor, kokudan esriyorsunuz. Bilge'nin sevgili annesi, ben bu fotoğrafı çekerken senin Ankara'da kulakların çınladı mı acaba?

Mor salkımların kokuları minik beyaz güllerin kokusuna karışmıştı.

Bu güzelliğin adı Ateş Ağacı. Parktaki bahçıvanlar Alev Ağacı olduğunu iddia ediyor, artık doğrusu nedir bilemiyeceğim, buna benzer daha geç çiçeklenen ve dalları yere paralel uzayan bir ağaç daha var, belki o alev ağacıdır. Bildiğim her ikisinin de muhteşem güzellikte olduğu. Çiçeğini yakından görmek isterseniz aşağıdaki fotoğrafa bakınız.


Bunları görünce dayanamadım, fotoğrafladım. Çocukluğumda fena halde meraklısıydım. Niğde'de, teyzemin bahçesinde gün boyu toplardım. Orada "Fişgene" denir bu sümüklü böceklere. O kadar özdeşleşmişti ki benimle mektubun içine koyup gönderirlerdi ve her gördüklerinde hala bir fişgene muhabbeti açılır benimle ilgili. Eski bir dostu görmüş gibi oldum şu bahar gününde. Yanındaki karınca da bonusu.

Yapay göletin kıyısında su zambakları açmışlar.

Ve de minik şeftali ağacı çiçeklenmeye çabalıyor.


Bunca yorgunluktan sonra bir bardak demli çayı hakettik galiba.

Son durak sinema oldu. Ankara'da bir türlü fırsat bulup gidemediğim ve herkesten övgüsünü duyup merak ettiğim "Eyvah Eyvah"ı izleyebildim sonunda. Nasıl mı buldum, o kadar çok iyi şey söylendi ki hakkında, beklentimi yükseltmişim galiba, bana çok parlak gelmedi. Tamam kötü bir film değil, Ata Demirer de, Demet Akbağ da iyi rol kesiyorlardı ama bundan çok daha güzel ve çok daha komik filmler izlemiştim. Kısacası "hayal kırıklığı ve muz kabuğu".

Günü sinemadan eve yürüyüş, pazar ve market alışverişiyle bitirdik ama ben de bittim bu arada. Lakin pişman mıyım? Kesinlikle hayır, baharın ve Antalya'nın tadını çıkarmaya kararlıyım, yorgunluk vızgelir bana. Leylağı izlemeye devam edin anacım...

13 yorum:

  1. Oh be. Nihayet. Allah seni Antalya' ndan uzun ayırmasın. Arkadaşım mutlu olmuş. Keyfine gurban.
    (Allah nazarlardan saklasın)
    Bana çok iyi geliyorsun. Coşkun bulaşıcı sanki. Ben de başladım kafama göre gezmelere urda burda:)) Sağolasın izocam.
    Fotoğraflar enfes. Özellikle sümüklü böcük ve bir üstündeki. Ellerine sağlık.
    İyi geceler Leylak' cım...

    YanıtlaSil
  2. Resimlere bayıldım, içim açıldı:)

    YanıtlaSil
  3. Gece vakti nereden fotoğraf çalacağımı şaşırdım, acaba bir kenara atıp daha sonraları kullansam mı? diye de düşünmeden edemedim.
    Hepisiciği çok güzeller Leylakcım sağolasın, varolasın.

    Hoş gitmişsin evine, güle güle bir yaz geçirmeni dilerim.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Aslında bugün dönmüşsün evine:))

    YanıtlaSil
  5. biraz önce insan olmak a yazdım.ben de istiyorum bu sizlere gelen baharlardan...

    YanıtlaSil
  6. paylaştığınız bu süper fotoğrafları için teşekkürler, içim açıldı :)) sevgiler..

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Leylakcığım, hem de nasıl çınladı. Yaz kış birazcık güneş gördü mü kendimizi attığımız yerdi bu park. Defalarca baktım fotoğraflara, çok güzel çekmişsin gene. Eline, gönlüne sağlık.Bu arada dikkat et hasta falan olma, ben bu mevsimde Antalya' da çok hasta olurdum. Sevgilerimle, öpüyorum...

    YanıtlaSil
  8. Evinize hoşgeldiniz... Ne iç açıcı resimler öyle bayıldım vallaha. Evet Valizler açılır ama hayat bir gittmi gelmez bir daha en güzelini yapmışsın.

    YanıtlaSil
  9. seni seviyom be leylak dalıcım, Eyvah Eyvahten daha çok güldüm, şu mektup içinde gönderilen fişgenelere. Ay elimi bile süremem. Portakal çiçeği kokusuna ise aşığım...

    YanıtlaSil
  10. o kadar güzel görüntülerden sonra sinema tabi kesmez :)

    YanıtlaSil
  11. Fotoğraflar muhteşem :)
    Kendimi Antalya'da gibi hissettim.

    YanıtlaSil
  12. Sevgili arkadaşlarım,
    Hepinize çoook teşekkür ediyorum beğenileriniz ve güzel dilekleriniz için.
    Ayrıca hepinizi çok seviyorum...

    YanıtlaSil