.

.
.

1 Ağustos 2017 Salı

TEMMUZ OKUMALARI

Hayatımın en durgun, en etkinliksiz zamanlarını geçirsem de ayların toparlanıp gitme hızına şaşıp şaşıp kalıyorum. Haziran ne ara bitti derken buyrun Temmuz da yolcu. Hemen hemen iki aydır yürüme organımın dertleriyle uğraşmaktayım, şükür bugünüme. Yağlı Yaşar'ı kazasız belasız defettik, çay yanığını en asgari düzeyde atlattık, Cevriye'yi sepetleyemesek de biraz uslandırdık, en azından tahammül edilir düzeylerde mızıldanıyor, pek yüz vermiyorum. Ahvalim bundan ibaret, okuduğum kitaplara gelince, Temmuz da Haziran kadar verimli geçmiş, başka eğlence olmayınca gelsin kitaplar:



-Ayın ilk okuması Meksikalı bir yazara kısmet oldu; Angeles Mastretta'dan "İri Gözlü Kadınlar". Bütün Latin Amerika Edebiyatı yapıtları gibi büyülü gerçeklikten nasibini almıştı. Yazar çevresindeki "teyzelerim" olarak nitelediği kadınları anlatıyor. Hemen hepsi güçlü, becerikli, gözünü budaktan sakınmayan, dost canlısı, afacan kadınlar ve kitabın adındaki gibi iri gözlü. Keyifli bir okuma idi...


-Kitapçıda gördüğüm an kalbimin çarptığı bir kitap oldu "Mutlak Mutluluk Bakanlığı". Arundhati Roy ilk kitabı "Küçük Şeylerin Tanrısı" ile beni onikiden vurmuş ve uzun yıllar boyunca yeni bir kurgu kitabının çıkması için bekletmişti. Sabreden derviş muradına erermiş, sabreden okur da tuğla boyutunda şahane bir kitaba kavuşurmuş. Adı gibi her satırında mutluluk veren bir okuma oldu. Esasen kapsamı itibarıyla pek de keyifli konulardan bahsetmiyordu ama Roy öyle bir yazmış ki okumalara doyamadım. Kurgu bir öykü okurken fonda bir ülkenin sosyopolitik yapısına şahit olmak ufuk açıcıydı. Hindistan ve kanayan yara Keşmir'in yakın tarihi hicraların (transseksüel), azadi savaşçılarının, Hinduların, Müslümanların, Sihlerin, binbir çeşit insan ve kişiliğin başrol ve figüranlığıyla zihnime kazındı. Ve bazı şeyler ne kadar tanıdık, ne kadar evrenseldi. Arundhati Roy'u ilk kez okuyacaksanız "Küçük Şeylerin Tanrısı" ile başlayın derim, yok çoktan tanımış ve sevmişseniz hiç durmayın, Mutlak Mutluluk Bakanlığı sizi bekliyor...


-Bir öncekinin üstüne okuduğum bu kitap sindirsin diye ağır bir yemeğin üstüne soda içmek gibi oldu. "Kendimi Hep Şaşırtırım Zaten" eğlenceli, bir çırpıda okunan, kafa dağıtmak için ideal bir kitap, fazla beklentiye girmemenizi öneririm. 

-

-Canım, gülüm, edebiyat gurum Allende'nin yeni kitabı çıkar da anında edinmez, okumaz mıyım? Hacı yolu bekler gibi bekliyordum yolunu. Laf aramızda ilk kitaplarına kıyasla biraz hayal kırıklığı yaratsa, beklentimin altında kalsa, büyülü gerçeklikten caymış olsa da Allende'dir, pirimizdir, alışveriş listesini bile okuruz. "Japon Sevgili" bir huzurevinde kalan görmüş geçirmiş asil bir hanımefendi olan Alma'nın öyküsü. Geri dönüşlerle şaşırtıcı sevdasına tanıklık ediyoruz. Alma ile Japon bahçıvanın oğlu İchimei arasındaki yıllara meydan okuyan sevdayı işlemiş Allende, hayranları için piyasada, bir Ruhlar Evi ya da Eva Luna değilse de okunmalı. Bir de Can Yayınları kapaklarına biraz özen gösterse keşke...


-Anıseverler aynı zamanda dedikoducu ya da röntgenci sayılır mı? Haşa, bizimkisi sadece merak :) Gülşen İşeri'nin Muhterem Nur'la zaman içinde yaptığı nehir söyleşilerin sonucunda ortaya çıkmış bir kitap bu, hem Muhterem Nur'un, hem de hayat arkadaşı Müslüm Gürses'in yaşamlarına tanıklık ediyor. Bana biraz anlatımda abartı var gibi geldi, yaşla uyuşmayacak olaylar, tutarsızlıklar kafamı karıştırdı, siz okursanız ne düşünürsünüz bilemem. Ahım-şahım bir anlatı değil ama sözkonusu kişilerin hayranı iseniz denemeye değer.


-Polisiyesevengillerdeniz efendim, takipçimseniz bunu öğrenmişsinizdir zaten. "Arap Jazz" Paris'in kozmopolit, genellikle farklı dinlerden göçmenlerin yaşadığı bir mahallesinde işlenen cinayetin izini sürüyor. Araya "Yehova Şahitleri", uyuşturucu satıcıları, seri katıller, radikal dinciler de karışınca iş iyice arapsaçına dönüyor. Ben severek okudum ama keşke puntolar biraz daha küçük olup gözlerime eziyet etmeseydi...


-"Her Şey Dahil" bir ilk kitap, içindeki bazı öyküler de keyifli. Gelgelelim bu ara öykü okumak beni biraz zorlar oldu, o nedenle çok kalıcı olduğunu söyleyemeyeceğim. 


-Aynı şeyi "Murakami'nin Kedisi" için de söyleyeceğim, daha okurken unuttuğum bir kitap oldu, gereksiz bir okuma imiş, bilemedim. 


-Kitabı indirim yapılmış bir sepetten sırf isminin ilginçliğine takılarak almıştım, epeydir okunma sırası bekliyordu, kısmet bu aya imiş. "Elvira Madigan'ın Kayıp Parmağı" Norveç'te geçen bir aile dramı. Geçmişte yaşanmış bir olayla bağlantı kurularak kurgulanmış bir kitap, ismi de oradan geliyor zaten. Okunabilir düzeyde, ilginç bir konusu olan bir kitapta, tercih size kalmış. 


-"Mutlak Mutluluk Bakanlığı"ndan sonra bu ay okuduğum ikinci güzel kitaptı "Müzik Uğruna". Küçük puntolu onca sayfayı büyük bir zevkle yolladım zihnimin kitaplığına. Klasik müziğe meraklı, bu alanda kendilerini yetiştirmek isteyen bir grup gencin, özelinde ise Aksel ile Anja'nın hüzünlü öyküsü. Kendisi de müzisyen olan yazar harika bir kurgu yaratmış. Okuyunuz derim...


-Ve yine bir anı kitabı "Oğlum Adam Olacak". Umur Bugay kendi ağzından yaşamındaki önemli olayları, reklam, sinema ve TV alanındaki çalışmalarından bazılarını anlatmış. Ben  "Bizimkiler" beklentisiyle okumaya başlamıştım ama bir-iki sayfa dışında fazla yer verilmemişti. Fazla ilgimi çekmedi. 


-Okuduğum yazım tarzı ve konusu en ilginç kitaplardan biriydi "Kağıt İnsanlar". Kahramanların çokluğu başımı döndürdü, puntoların küçüklüğü de gözümü. Yer yer ilginç bulup sevsem de, zaman zaman sıkıldım. Sonuç olarak tuhaf bir okumaydı...


-"Amansız Takip" yine ara sıcak niyetine okunan polisiyelerden biriydi ama zaman kaybıymış bilemedim.  


-Ve ayı kapattığım şahane çizgi roman: "Sıradan Zaferler", bir çizgi romanda olamaz diyeceğiniz  konusu, psikolojik analizleri, insanı işte bu benim demeye iten saptamaları ve harika çizgileriyle enfes bir kitaptı. Çizgi roman deyip geçmeyiniz efenim :) 

Evet, durum budur. O zaman ne diyoruz? Ağustos okumalarında görüşmek üzere... 

4 yorum:

  1. Mutlak Mutluluk Bakanlığı ilgimi çekti.

    YanıtlaSil
  2. En sevdiğim:) Sizin aylık okuma bilançonuzu okumak her ay tekrarlanan bir keyif benim için.
    Keyifli okumalarınız olsun.
    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  3. Müzik Uğruna muhteşem bir romandı. Listenizden Mutlak Mutluluk Bakanlığı ve japon Sevgili'yi ben de okuyacağım. Keyifli okumalar:)

    YanıtlaSil
  4. önerileri aldım yine örtmenim, bu arada tavsiye ettiğiniz ruhlar evi gerçekten harika idi, çok teşekkür ederim...

    YanıtlaSil