.

.
.

1 Nisan 2019 Pazartesi

1 NİSAN (MART OKUMALARI)

Seçim sonuçları heyecanıyla oldukça geç yattığım için sabah uyandığımda bir süre ayılamadım. Kendime gelmek için ilk iş balkonun serinliğine koştum, gördüğüm şeyle afalladım. Kırmızılar giymiş minik bir kız havada uçuyordu. Gözlerimi ovuşturup tekrar baktığımda altından sarkan ipi farkettim, evet anladığınız gibi bir balondu gökyüzündeki. Öyle güzel süzülüyordu ki, karşı apartmanın çatısından aşıp bir an gözden kayboldu, sonra nazlı nazlı havalanıp tekrar yukarı çıktı. Apartmanın etrafında bir tur atıp aşağıya doğru inerek kimbilir nereye kondu. Aslında hoş bir seyirlikti, sabah sabah keyfimi yerine getirdi. 

Seçim sonuçları üzerine konuşmayacağım, zira yoruldum. Onun yerine Mart ayı kitaplarından bahsedeceğim güzelim Nisan'ın ilk gününde. Bu ay iki adet tuğla okuma listemde olduğu için sayıca biraz geri kaldım ama o iki tuğla buna değerdi. O zaman onlardan biriyle başlayalım:


-"Amerikana", telaffuz etmekte zorlandığım bir ismi olan Nijeryalı yazar Chimamanda Ngozi Adichie'nin kaleme aldığı 640 sayfalık bu devasa roman fazla uzatılmış bazı bölümleri yer yer ruhumu daraltsa da severek okuduğum bir kitap oldu. Nijerya'dan Amerika'ya tahsil amacıyla giden Ifemilu ve İngiltere'ye giden çocukluk aşkı Obinze'nin yaşadıkları, ırkçılık üzerine söylemlerle anlatılmış. Ifemilu'nun bir blogger oluşu da ilginç bir ayrıntı idi. 600 küsur sayfa oluşu ürkütücü gelebilir ama okunası bir kitap...


-Yıllar önce "Örnek Suçlar" isimli kitabıyla tanımıştım Max Aub'u. Humor içeren dili ve kitabın ilginç içeriğiyle gönlümü çalmıştı. Benzer duyguları Vernet Toplam Kampı'nın meraklı ve zeki kargası Jacobo'nun kendince anlattıklarını "Karganın Elyazması"nda okurken de yaşadım. Humorla karışık acı ve isyan. Farklı bir okuma yapmak isteyenler için ideal...

  
-Artık sabırsızlanmaya başlamışken geldi iki gözümüzün çiçeği. Son kitabı "Seyrek Yağmur"un yarattığı hayal kırıklığından sonra biraz şüpheyle yanaşarak almıştım ama tipik Barış Bıçakçı anlatımına kavuştum ve büyük bir keyifle okudum.  Bir kaybın peşinde şiir gibi bir roman "Tarihi Kırıntılar". Barış Bıçakçı yine kelimelerle oynamış, sadece onun kitaplarını okurken kaleme ihtiyaç duyuyorum. Katman katman açılan bu kitap yazara olan özlemimizi giderdi. Okuyun, pişman olmazsınız...

 
-"İstanbul 2099" Kutlukhan Kutlu (ki kendisi  pek sevdiğimiz Sevin Okyay'ın oğlu olur) ve Aslı Tohumcu'nun yayına hazırladığı bir derleme. İçinde pek çok yazarın İstanbul'un 2099'daki hali üzerine kurguladığı distopik öyküler var. Okurken fena halde ürküyor insan, dilerim sadece öykülerde kalır yazılanlar, gerçekleşmez. Şu hali bile yeterince üzüntü verici iken yüz yıl sonra başına gelebilecekleri düşünmek enim konum korkutuyor insanı. Düzgün yazılmış öyküler, distopya sevenlere gelsin diyorum...


-Vedat Sakman çok severek dinlediğim bir müzisyendir. Kitabı sinema saatini beklemek için girdiğim D&R'de görünce dayanamayıp aldım. Deniz Durukan'ın yayına hazırladığı kitap çok fazla tat vermese de sanatçının müzik yolculuğu hakkında bilgilenmiş oldum.


-Ve ikinci tuğla geliyor. Endonezyalı bir yazar Eka Kurniawan ve adeta bir Marquez, bir Allende tadı bırakıyor okuyanda. "Güzellik Bir Yaradır" Endonezya'da geçen, büyülü gerçeklik diliyle yazılmış masalsı bir aşk-aile-intikam öyküsü. Doğaüstü olaylar, savaşlar, kavgalar, aşklar, cinayetler ve kitapta en çok rahatsız eden unsur olarak tecavüzler. Güzeller güzeli fahişe Dewi Ayu'nun yıllar sonra dirilip mezarından kalkmasıyla başlıyor öykü ve egzotik bir ortamda tadı damakta bırakarak devam ediyor. Tavsiyemdir...


-Cezayirli yazar Kaouther Adimi'nin kaleme aldığı "Zenginliklerimiz" editör Edmond Charlot'un başkent Cezayir'de, 1936 yılında açtığı "Vraes Richesses/Gerçek Zenginlik" isimli kitabevini konu alıyor. Zamanla birçok yazara evsahipliği, yol göstericiliği yapan ve bir sanat ve kültür merkezine dönüşen kitabevinin sonu hüzünle biten öyküsü kitapseverler için birebir...


-Ve ayın son kitabı yine çok sevdiğim bir yazara ait; Mehmet Eroğlu'nun yeni kitabı "İyi Adamın On Günü". Alışageldiğimiz tarzının oldukça dışında bir öykü kaleme almış bu sefer yazar, kitap bir polisiye. İşini bırakmak zorunda kalmış bir avukatın, çevresinde "iyi adam" olarak nitelenen Sadığın kayıp bir genci aramaya başlamasıyla başlıyor macera ve katman katman açılıyor. Polisiye ve Eroğlu sevenler için gayet tatmin edici bir okuma...

Yeni kitaplarda buluşmak üzere kalın sağlıcakla...

12 yorum:

  1. Tarihi Kırıntılar ilgimi çekti. Yazarın kelimelerle oynuyor olması sebebiyle.
    Nice kitaplı günlere...

    YanıtlaSil
  2. Amerikana'yı ben de sene başında severek okudum. Benim için çok zihin açıcı oldu. Belki biliyorsunuzdur, Adichie'nin çok etkileyici bir TED konuşması var. The Danger of a Single Story. Seyretmediyseniz tavsiye ederim. Youtube'da var. Eka Kurniawan da bekleyenlerim arasındaydı. O kadar bekledi ki dayanamayıp Güzellik Bir Yaradır'ı kardeşime hediye ettim, pek beğenmiş. Yeniden alma vaktim gelmiş demek ki. Barış Bıçakçı'nın Seyrek Yağmur'uyla ilgili de sizin gibi başka o kadar hayalkırıklığı yazısı okudum ki elim gitmemişti. Sayenizde yenisini deneyeceğim. Elinize sağlık. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaba başlamadan önce sizin yorumunuzu okumuştum, bir anlamda referans oldu. Adichie'nin konuşmasını izleyeceğim, sağolun. Büyülü gerçeklik seviyorsanız Güzellik Bir Yaradır'ı seveceksiniz, biraz fazla tecavüz olsa da...
      Sevgiler...

      Sil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Yeni bir bloğum daha açıldı açılışa özel bir çekiliş düzenledim. Katılırsanız çok sevinirim :) Sevgiler...

    www.gulsahworld.com

    YanıtlaSil
  5. Verimli bir mart ayı geçirmişsiniz, tebrikler.

    YanıtlaSil
  6. güzellik bir yaradır benim listemin başına yerleşti...harika bir liste ve tanıtım olmuş..çok teşekkür ederiz...sevgiler..

    YanıtlaSil
  7. Güzellik bir yaradır'ı hiç duymadım ama çok merak ettim, yine elim boş dönmedim okuma listeme en az bir kitap ekledim :).

    YanıtlaSil
  8. Yine harikasınız, keyifli okumalar...

    YanıtlaSil